Bir gün içinde sabah kalkınca kahvaltı yapıyorum, okula gidiyorum, oyun oynuyorum, ders çalışıyorum, kitap okuyorum, televizyon izliyorum. Yapacaklarımı belli bir sıraya koyarak düzenli bir hayat yaşıyorum. Zamanı tasarruflu kullanıyorum.
Bir gün yirmi dört saattir. Ama bu 24 saat kimi zaman hızlı geçiyorken kimi zaman da geçmek bilmiyor. Mesela hafta sonları ışık hızı ile geçerken hafta ici günleri yani pazartesi salı çarşamba perşembe ve cuma günleri yirmi dört saat yerine kırk iki saat deseler yeri var. Burada on plana çıkan şey günün saati değil nasıl geçtiği aslında ki bu da gün içinde neler yaptığımızda ilgili. Oyun oynadığımız eğlendiğimiz zamanlar çok hızlı geçerken eğlenmediğimiz sıkılarak geçirdiğimiz zamanlar bize çok uzun gelir. Bir gün içinde yapılacak çok şey vardır. Güne uyanarak başlarız.
Ellerimizi yüzümüzü güzelce yıkar kurular mutfağa annemizin yanına geçeriz. Annemizin kahvaltı hazırlamasına yardım eder sonra ailece kahvaltı ederiz. Kahvaltıdan sonra okulumuz varsa yani hafta içi günlerden birinde isek okulumuza gideriz. Okulumuzda güzelce derslerimizi dinler arkadaşlarımızla türlü oyunlar oynarız. Okulumuz bitince evimize gideriz. Karnımızı doyurup ödevlerimizi yaparız. Sonra evimizde oyunlar oynarız. Akşam olunca ailece yemek yeriz sohbetler ederiz. Her birimiz günümüzün nasıl geçtiğini anlatırız. Daha sonra hep birlikte televizyon izleriz. Annem hepimize meyve soyar meyvelerimizi yer bir yandan televizyon izleriz. Daha sonra uyuma vaktimiz gelir. Dişlerimizi fırçalayıp yataklarımıza geçeriz. Uyumadan önce annem ya da babam bizim odamıza gelerek bize hikayeler okur ya da maşallah anlatır. Mutlu bir şekilde rüyalara dalarız.