Bir Dünya Bırakın Dinleme/İzleme Metni Cevapları
Bir Dünya Bırakın Dinleme/İzleme Metni Sayfa 58 Cevapları
Hazırlık Çalışması
Barışın sembolleri hakkında yaptığınız araştırma sonucunda edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Barış sembolü, barışı simgeleyen semboldür. Çeşitli kültürlerde ve bağlamlarda bir dizi barış sembolü birçok şekilde kullanılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Zeytin Dalı ve Güvercin. Barışın en tanınmış sembolleri olan zeytin dalı, güvercin ikilisinin hikâyesi bir hayli eskiye dayanıyor.
Kırık Tüfek.
Barış Bayrağı
V İşareti.
Kağıt Turnalar.
Barış İşareti.
1. ETKİNLİK
Aşağıdaki şiirde yer alan boşlukları dinlediğiniz şiire göre doldurunuz.
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir vatan bırakın biz çocuklara
Islanmış olmasın gözyaşlarıyla.
Bir bahçe bırakın biz çocuklara
Göklerde yer açın uçurtmalara
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir barış bırakın biz çocuklara
Ulaşsın şarkımız güneşe ve aya
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir dünya bırakın biz çocuklara
Yazalım üstüne sevgili dünya.
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
2. ETKİNLİK
Dinlediğiniz şiirde yer alan anlamını bilmediğiniz kelime ve kelime gruplarının anlamlarını TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten bularak aşağıya yazınız.
Kelimeler: barış, uçurtma
Sözlük Anlamı:
barış: Savaş halinde olmama durumu.
uçurtma: üzeri renkli kâğıtlarla, bezle vb. kaplanmış hafif çıtalardan yapılmış çokgen biçimli bir gövde ve süslü bir kuyruktan oluşan, sicimle bağlanarak, rüzgâr yardımıyla uçurulan bir tür oyuncak.
Anlamını öğrendiğiniz kelime ve kelime gruplarını oluşturduğunuz sözlüğe ekleyiniz.
barış: Savaş halinde olmama durumu.
uçurtma: üzeri renkli kâğıtlarla, bezle vb. kaplanmış hafif çıtalardan yapılmış çokgen biçimli bir gövde ve süslü bir kuyruktan oluşan, sicimle bağlanarak, rüzgâr yardımıyla uçurulan bir tür oyuncak.
Bir Dünya Bırakın Dinleme/İzleme Metni Sayfa 59 Cevapları
3. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları dinlediğiniz şiirden hareketle yanıtlayınız.
1. Şairin “Bir dünya bırakın.” şeklinde hitap ettiği kim olabilir? Belirtiniz.
Cevap: Dünyayı savaşlarla, para kazanma hırslarıyla, kendi bencilce çıkarlarıyla mahveden, yok etmeye çalışan kişilere hitap etmektedir.
2. Şiirin ana duygusu nedir? Arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Barışın gelecek için önemi.
3. Okuduğunuz şiir çocuk şarkıları sözlü yarışmasında birinci olmuş ve bestelenmiştir. Bu şekilde bestelenmiş şiirler biliyor musunuz? Bildiğiniz şiirlerden birini defterinize yazınız.
Bilmece “Anne” Şarkısı Sözleri:
Şimdi sizlere kolay ve hoş bir bilmece
Saklıyor onu iki hece
Çok güzel aynı anda çok yüce
Can verir her açan güle
Tatlıdır şeker gibi ilaç tüm dertlere
Sımsıcak doğar şu kalbime
Benzemez gördüğüm çiçeklere
Bilmecem haydi sizce ne?
Bizce çok yüceyse melek
sımsıcaksa güneş
balla kaplı bir petek
Belki çok uzakta açan
Güz gelince solan
En güzel kokan çiçek
Melek değil kanatları yok uçmuyor
Güneş değil sıcak ama o yakmıyor
Çiçek değil çiçek gibi o solmuyor
Değil değil değilse bilmecen nedir?
Anne tabi kanatları yok uçmuyor
Güneş gibi sıcak ama o yakmıyor
Çiçek değil çiçek gibi o solmuyor
Melek değil bu bilmece tek annedir anne
4. ETKİNLİK
Şiirle ilgili duygu ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
• “Bir Dünya Bırakın” adlı şarkıyı sınıfça söyleyiniz.
Cevap: Şiir bana barışın ne kadar önemli olduğunu, çocukların oyun oynama çağında olmalarına rağmen savaşlar, yoksulluklar yüzünden nasıl acılar içinde kaldığını bütün bu sorunların ancak silahların yok edilmesi barışın bütün dünyaya hakim olmasıyla son bulacağını anlatmaktadır.
5. ETKİNLİK
Aşağıdaki görsellerin sizde uyandırdığı duygu ve düşüncelerle ilgili üç dakikalık hazırlıksız bir konuşma yapınız.
Cevap: Oyun çocukların işidir. Oyun aynı zamanda bir paylaşma ve dayanışma yoludur. Çocuklar oyun oynarken çok mutlu olurlar. Barış dolu yarınlar için çocukların mutlu olması şarttır. Oyun çocukları zihinsel bedensel, sosyal olarak geliştirir. Çocukluğunu yaşamamış çocuklar yarının mutsuz yetişkinleridir. Mutsuz bir yetişkin çevresindeki olumlu her şeyden rahatsız olur.
6. ETKİNLİK
Aşağıya barış temalı bir şiir yazınız ve şiirinize uygun bir başlı
BARIŞ
Sen olmasan biz de olmayız
Silahların gürültüsü de
Ağlayan çocukların inlemeleri de
Barış olmazsa yok olmaz
Aldığımız nefes
Çocukların güzel oyunları
Neşeleri, kahkahaları
Barış olmazsa yitiririz bunları
• İsterseniz etkinlik tamamlandıktan sonra şiirinizi okulunuzun panosunda sergileyebilirsiniz.
Gelecek Derse Hazırlık
1. Millî Mücadele Dönemi’nde yapılan fedakârlıklar ile ilgili araştırma yapınız. Araştırma sonucu edindiğiniz bilgileri kendi cümlelerinizle defterinize not alınız.
Cevap: Türkiye Cumhuriyeti’nin ne şartlarda kazanıldığını, yoklukların ve imkansızlıkların içinde nasıl bir kahramanlık destanının yazıldığını hem günümüz nesillerinin hem de gelecek nesillerin iyi bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Analar diyarı Anadolu’nun cefakar anaları, bir yandan eşlerini ve oğullarını şehit olmaya uğurlarken, diğer yandan yiyecek son lokmalarını bile Mehmetçik ile paylaşmış, cepheye taşıdığı silahlar soğuktan ya da yağmurdan zarar görmesin diye üzerindeki giysiyi çıkarıp örtmüştür. ‘Bu devlet kolay kurulmadı, istiklal kolay kazanılmadı’ diyorsak ve 29 Ekim’i bayram olarak kutluyorsak, atalarımızın kahramanlıkları ve fedakarlıkları sayesindedir.”
2. Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı anılarından birini öğreniniz.
İZMİR SUİKASTI
İzmir’de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
—Ziya Hurşit’in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
— Sen Mustafa Kemal’i öldürecekmişsin, öyle mi?
— Evet, dedi. Ben yine sordum:
— Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
— Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
— Sen Mustafa Kemal‘i tanıyor musun?
— Hayır.
— O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
— Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.
O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
— Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.
Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.