“Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.” (Nisâ suresi, 136. ayet.)
Bu ayetin iniş sebebini son dönem İslam alimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır eserinde anlatıyor. Bir gün Medine’de bir kısım Yahudi din adamı Resulullah'a (s.a.v.) gelerek : “Ey Allah'ın Resulü biz, sana, kitabına, Musa'ya, Tevrat'a ve Üzeyr'e iman ediyoruz. Fakat bunların dışındaki kitapları ve peygamberleri tanımıyor ve kabul etmiyoruz.” derler. Hz. Muhammed de (s.a.v.) “Hayır, Allah'a, bütün peygamberlerine, Muhammed'e ve kitabı Kur'an'a ve ondan önceki her kitaba iman ediniz.” buyurur. “Yapmayız.” derler. Bu konuşmadan bir süre sonra bu ayet iner ve onlar da iman ederler.
Kur-an'ı Kerim'deki bir ayeti reddeden kişi Kur-an'ın her şeyi en iyi şekilde bilen ve yaptığı her işte bir hikmet olan Allah'tan geldiğini de reddetmiş olur. Her şeye kadir ve her şeyi bilen yaratıcının sözünü doğru bulmamak, çağın gerisinde kaldığını veya tüm insanlığa hitap etmediğini düşünmek, bir anlamda o yaratıcıyı ve onun vasıflarını inkar etmek demektir. Ayrıca bir ayetin reddi, Kur-an ayetlerinin reddedilebilir bulunması ve dolayısıyla kişinin kendi nezdinde Kur-an'ın dokunulmazlığını kaldırması demektir.