Bilimsel bilgiler, güvenilir olmasına rağmen kesin ve değişmez nitelikte değildir. Bilimsel bilgiler; teknoloji ve bilgi düzeyindeki ilerleme, yeni bulguların ortaya konulması, eski bulguların yeniden yorumlanması, sosyokültürel değişimler gibi nedenlerle değişebilir. Paradigma değişimleri de bilimsel bilgilerin değişmesini sağlar. Yeni bir bulgu ortaya çıktığında mevcut bilgi düzeltilir veya yenilenir. Örneğin mantarlar,1960’lı yıllara kadar bitkiler âlemi içinde sınıflandırılırken yeni bulgulara ulaşılmasıyla günümüzde ayrı bir âlem olarak sınıflandırılmaktadır.
Bilimsel bilgilerin değişime açık olması bilimin gelişime açık olduğu anlamına gelir. Biz teknolojide bu kadar ilerledik diye evrenin sırrını çözmüş değiliz; elimizdeki imkanlar dahilinde ulaşabildiğimiz en iyi bilgiyi doğru kabul ediyor ve sürekli daha fazlasını anlamaya çalışıyoruz. Hep araştırıyor, deneyler yapıyoruz.
Bir şey bulmamız ve var olan bilgileri değiştirmemiz bilimin güvenilirliğini sarsan değil, onun desteklenmesi gerektiğini gösteren bir durumdur. Zira bilim insanları bilimi ve medeniyeti ilerletmek için emek harcamaktadırlar. Öğrenilen her bir bilgi kırıntısı insanlık mirasına bir katkıdır.