Taassup insanın bir şeye körü körüne bir bilgisi olmadan bağlanması ve savunmasıdır. Bir şeyi savunmak ve o görüşü benimsemek için onun hakkında bilgi sahibi olmak lazımdır. Bilgi sahibi olan insan sorgular ve körü körüne bağlanmaz.
Taassup, bir şeye bütün yanlışlarını bile bile bağlanma, onu kabul etme, ondan razı olma durumudur. Taassup insanı kör eder. Aklını, iradesini ve kararlarını ipotek altına alır. Taassup, dinin de men ettiği bir şeydir. Çünkü yanlışların eleştirilmesi ve zulmün ortadan kaldırılması İslam’ın nasihatidir.
Taassubun en büyük düşmanı, bilgidir. Bilgi aslında taassup karşısında bir güçtür. Bilginin gücü ve öğrenmenin kuvveti taassubu yok eder. Çünkü bir şeyin yanlışlarını görüp ortaya çıkarmak eleştirmek ve devamında düzeltilmesi mümkünse düzeltmek bilmekle elde edilir.
Cehalet, taassup ile dosttur. Bu nedenle akıl ve bilgi ile düşmandır. Bilgi sahibi olan bir insan, haksızlığa, yanlışa ve körü körüne bağlanmaya karşı çıkar çünkü hakikatin farkındadır.