bedhah: Başkasının kötülüğünü isteyen, kötü yürekli.
bilfiil: İş olarak, iş edinerek, gerçekten.
bîtap: Bitkin, yorgun.
cebren: Zorla, zor kullanarak, zoraki.
dalâlet: Doğru yoldan ayrılmak.
elîm: Acınacak, acıklı.
emsal: Benzerler.
fakr u zaruret: Fakirlik, sıkıntı ve yoksulluk.
hâricî: Dışla ilgili, dıştan olan.
istiklâl: Bağımsızlık.
mahiyet: Nitelik, vasıf, öz.
mevcudiyet: Var olma, varlık, var oluş.
mümessil: Temsilci.
müstevlî: Bir yeri istila eden.
namüsait: Uygun olmayan, elverişsiz.
şerâit: Şartlar, koşullar.
tevhid: Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme.
vahim: Ağır, korkulu, çok tehlikeli.