Beceri sınavı nedir?
Madde - 46-(8) (Ek:RG-26/3/2017-30019) Mesleki eğitim merkezlerinde aynı meslek alan/dalının yıl sonu beceri sınavı için birden fazla sınav komisyonu oluşturulabileceği gibi değişik meslek alan/dallarının genel bilgi dersleri, ortak okutulan meslek dersleri ve aynı alan/dalda okutulan birden fazla meslek dersinin sınavları tek oturumda aynı sınav komisyonu tarafından yapılabilir. Aynı oturumda yapılan farklı derslerin sınavları ayrı ayrı değerlendirilir." hükümlerine dayandırmaktadır.
Akabinde;
Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü 02.10.2017 tarih ve 15575022 sayılı olurlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı Önceki Öğrenmelerin Tanınması,Denklik Ve Ölçme Değerlendirme İşlemleri İle İlgili Usul Ve Esaslara İlişkin Yönergeyi uygulamaya koydu.
Bu yönergenin "Sınav komisyonu kuruluşu ve sınavların uygulanışı" başlıklı 12. maddesinde yazılı sınavların nasıl yapılması gerektiğine dair hususları belirtmiştir.
BECERİ SINAVLARI 7’LER İÇİN ‘PİLOT’ OLARAK BAŞLIYOR
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkçe'de, dört dil becerisinde düzey belirlemeye ilişkin çalışma yaptıklarını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Türkçe'de 4 dil becerisinin ölçülmesine ilişkin sınav, mart ayının üçüncü haftasında pilot olarak ortaokul 7. sınıflarda başlıyor. Türkiye'de ilk kez bir çocuğun, dinleme, konuşma, yazma, okuduğunu anlama vesaire hangi seviyede olduğunu göreceğiz. Bu şu ana kadar hiç yapılmamış bir şey. Bu nisan ayında 15 ilde yapılacak ama ilk pilotu martın üçüncü haftası Ankara'da yapılacak.
DİL GELİŞİMLERİ ÖLÇÜLECEK
Bu bir sınav gibi değil. Bizim çocuklarımız acaba dil gelişiminde neredeler? Acaba bizim müfredatın hangi kısmı ne kadar etkili oluyor? Bunların analizi. Bunlara katkı sağlayacak bir çalışma. Bu büyük bir araştırma projesi. Bu bir yazılım aynı zamanda. Bununla biz Türkçemizin fotoğrafını da anlamış olacağız çocuklarımız açısından."
YAPAY ZEKA TEMELLİ TÜRKÇE SÖZ VARLIĞI
Bakan Selçuk, bunun yanında "Türkçe söz varlığı" çalışması yürüttüklerini bildirdi. Söz varlığına ilişkin 1924'ten beri yapılmak istenen bir çalışmanın bir türlü yapılamadığına değinen Selçuk, şöyle dedi: "Birçok ülke söz varlıkları ile ilgili çalışmasını bitirmiş durumda ama Türkiye kendi kelime hazinesi konusunda bu akademik çerçevede yapılmış bir çalışmaya sahip değil. O da ekim ayında bitmiş olacak. Yine yapay zeka temelli bir çalışma olacak."
3 DERSTEN SINAV VAR
Vizyon Belgesi'nde 4, 7 ve 10'uncu sınıflarda Türkçe, matematik ve fen bilimleri araştırmasının yapılmasına ilişkin hedef bulunduğunu hatırlatan Selçuk, bunun da uluslararası bir sınav olan PISA'ya benzediğini söyledi.
Burada da sadece Türkçe değil matematik ve fen bilimleri için de araştırma yapacaklarını kaydeden Selçuk, şunları söyledi:
"Burada önemli olan şey, biz matematiği işlem temelli mi anlam temelli mi öğretiyoruz? Çocuk, yaptığı işin farkında mı yoksa şablonu görüp ona bir şey mi uyduruyor? Bu anlamdaki sıkıntımızı çözüyoruz."
Bir çocuğun kitap okumasının binlerce soru çözmesinden daha önemli olduğuna dikkati çeken Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü fen de matematik de Türkçe de olsa asıl olan okuduğunu anlamadır. Bu yüzden de bizim bu çalışmayı evrensel standartlarda milli olarak yapmamız lazım. Bu da yapılıyor. Faaliyetler yürüyor, bunların yazılım kısımları ile ilgili kısmi bir çalışma var. Biz bunları birkaç ay içerisinde toparlamış olacağız." ifadelerini kullandı.
NEDEN YABANCI DİL ÖĞRETİLEMİYOR?
"Türk eğitim sisteminde ders saatlerinin fazla olmasına karşılık yabancı dil öğretilemediği yönünde eleştiriler var. Yabancı dilin etkin öğrenilmesi konusunda hazırlık yapıyor musunuz?" sorusu üzerine Selçuk, problemin on yıllardır var olduğunu söyledi.
Burada öğretmen niteliğinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Selçuk, hiçbir eğitim sisteminin kalitesinin öğretmenin niteliğini aşamayacağını vurguladı.
Öncelikle öğretmen eğitimine dönük çok güçlü birtakım çalışmaların, projelerin bulunduğunu aktaran Selçuk, "Bunun İngilizce, Almanca veya Arapça ile ilgili boyutları var. Mesela Ürdün ve Katar'la, Arapça öğretmenlerimizin eğitimine ilişkin bazı çalışmalar yürütüyoruz" diye konuştu.
Selçuk, öğretmenlerin tecrübesinin artırılması gerektiğini belirterek, fakülteden mezun olduktan sonra ortaya çıkan dünyadaki yeniliklerden haberdar etmek, öğretmenlere çok destek olmak gerektiğini vurguladı.
Bu durumun yabancı dil öğretmenleri için özel olarak gerekli olduğunu belirten Selçuk, "Bu konuyla ilgili üniversiteler ve uluslararası kuruluşlar dahil olmak üzere birçok protokol imzaladık. UNICEF de bunun içerisinde" dedi.
Bunun dışında yöntemle ilgili birtakım hususların da bulunduğunu belirten Selçuk, şöyle dedi: "Örneğin, bir çocuğunuz 3 saat ders alıyor, bir hafta geçiyor, sonra tekrar 3 saat ders alıyor. Bizim beyin araştırmalarından bildiğimiz şey; bir öğrenme etkinliğinin üzerinden 48 saat geçmişse beyin o bilgiye yeni bilgi diye bakar. Yani bunun yöntemsel olarak işlenmesi, tekrar edilmesi ve belli tekniklerle çocuğun bunun içselleştirmesine yardımcı olunması gerekiyor. Biz bunu yapmakla meşgulüz."
5’LERDE DİL AĞIRLIKLI SINIFLAR
Beşinci sınıflarda İngilizce ağırlıklı bir eğitim sisteminin bulunduğunu aktaran Selçuk, bunun bütün Türkiye'ye yaygınlaştırmasıyla ilgili bir beklentinin bulunduğunu, ancak bir modelin yetkin hale gelmeden birdenbire bütün Türkiye'ye uygulamanın doğru olmayacağını kaydetti.
Bakan Selçuk, şöyle dedi: “İngilizce destek programı ve materyalleri ile dijital olarak öğrencilerin ve öğretmenlerin nasıl destekleneceği konusunda çalışmalar var. Çocukların istedikleri zaman elektronik içeriklerden dijital olarak yabancı dil öğrenmelerini destekleyecek bir çalışmanın hazırlığı içerisindeyiz. Bunu da önümüzdeki yıla hazırlamaya çalışıyoruz. Farklı materyaller oluşturuyoruz."