İnsanı başarının zirvesine götüren kutlu yoldaki bir adım da başarısızlıktır. Başarısızlık bir son değil , başarı yolculuğunda kat edilen bir kilometredir. Düşünsenize, başarısızlık son olsaydı ilk yumrukta devrilen boksör tekrar ayağa kalkıp azimle mücadelesine devam eder miydi ? İşte başarısızlık böyle boksör ruhlular için ,düşüp yerde kalmaya değil, düşüp yerden kalkmaya yapılmış bir davettir. Shakespeare ne güzel söylemiş ‘’ Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkışların habercisidir .‘’
Başarısızlığın, hedefe varmanın sağlıklı ve kaçınılmaz bir yolu olduğuna inananlar başarıyı kovalayanlardır. Çünkü onlar bilirler ki her başarısızlık, başarı yolunda bir başarıdır. Germain Martin ‘’ başarısız olunca ümitsizliğe kapıla, her başarısızlıkta bir zafer duygusu yatar’’ der. Başarısız olmak başaramamış olmak anlamına gelmez. Hele ki başka şansın kalmadı ya da asla başaramayacaksın anlamına hiç gelmez. Başarısızlık başarının bir süreliğine ertelenmesi olsa da, çıkmaz bir sokak değildir. Yürümeye öğrenen bir bebek önce ayaklarının üzerinde durmaya çalışır. Düştüğünde tekrar kalkar bir adım atar ve yine düşer. Tekrar kalkar ve tekrar büyük bir iştahla bir adım atar ve yine düşer. Bu mücadele yürümeyi başarana kadar böyle devam eder. Eğer bebek ilk yere düştüğünde , başarısız olduğunda yürümekten vazgeçseydi asla yürümeyi öğrenemezdi. Çünkü zafer hiç yere düşmemekte değil, tekrar ayağa kalkıp kalkamayacağında saklıdır. Düştüğünde tekrar ayağa kalkmayanlar bilmelidirler ki, vücudun dayandığı yerde ruhun pes etmesi çok üzücüdür.
Asıl başarısızlık başaramayacağımıza inanmaktır. Bir kurbağa sürüsü ormanda yürürken, içlerinden ikisi bir çukura düştü. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplandılar. Çukur bir hayli derindi ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyordu. Yukarıdaki kurbağalar, boşuna çabalamamalarını söylediler arkadaşlarına: “Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız.”Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ettiler. Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlardı. Sonunda kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilendi ve mücadeleyi bıraktı. Diğeri ise çabalamaya devam etti. Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürdüler. Ne var ki, çukurdaki kurbağa son bir hamle daha yaptı, bu kez daha yükseğe sıçramayı başardı ve çukurdan çıktı. Çünkü, bu kurbağa sağırdı. O yüzden, arkadaşlarının başaramazsın gibilerinden umut kırıcı sözlerine kulak asmamıştı. Yüzünü güneşe dönüp, gölgesini arkasında bırakmıştı.
Yaptıkları eylemlerde başarısız olunca bir anda hedeflerinden vazgeçenler kendine güveni ve başarı inancı gelişmeyenlerdir. Teddy Roosevelt ‘’ Asıl saygıya değer olan kişi eleştiren değildir, güçlü adamın nasıl tökezlediğini yada işi yapanın nerede daha
iyi yapabileceğini belirten değildir. Saygınlık; gerçekten meydanda olan, yüzü toz toprağa, tere ve kana bulanmış, yiğitçe emek veren, düşen ve tekrar ayağa kalkan, büyük coşkuları ve büyük bağlılıkları bilen ve kendini değerli bir amaca adayan, en iyi durumda sonunda büyük başarısının zaferi olduğunu, en kötü durumda, eğer başarısız olursa, büyük bir cesaretle başarısız olduğunu bilen, böylece yeri asla zaferi de yenilgiyi de bilmeyen ürkek ruhların arası olmayan kişiye aittir’’ demiştir. Başarısızlıktan korkanlar potansiyellerini ortaya koyamayan ‘’sen kim bunu yapmak kim” eleştirilerine kulak asan eylem fakirleridir. Oysa ki başarısızlık, size Allah tarafından emanet edilen hayatın boş yere harcanmadığının bir göstergesidir. Bir şeyler öğrendiğinizin ve aktif olduğunuzun işaretidir. Başarısızlıktan korkarak hiç harekete geçmemek ise bir hiç olmaktır.
John Maxwell şöyle der ‘’ Başarısız olduğumu hissettiğimde: '' Yaşam, bana bir şeyler mi anlatmak istiyorsun?'' derim. Çünkü;Başarısızlık, ''Ben başarısızım'' demek değildir: ''Henüz başaramadım'' demektir. Başarısızlık, ''Ben hiçbir şey gerçekleştiremedim.'' demek değildir: ''Bir şeyler öğrendim.'' demektir. Başarısızlık, ''Aptallaştım.'' demek değildir: ''Deneyerek yaşamak için gerekli inanca sahibim.'' demektir. Başarısızlık, '' Ümitsizliğe kapıldım.'' demek değildir: ''Deneme cesaretini gösterdim.'' demektir. Başarısızlık, ''İstediklerime sahip olamayacağım.'' demek değildir: ''Değişik tarzda bir şeyler yapmalıyım.'' demektir. Başarısızlık, ''Ben aşağılığım.'' demek değildir: ''Mükemmel değilim.'' demektir. Başarısızlık, ''Zamanımı boşa harcadım.'' demek değildir: ''Yeniden başlamak için bir nedenim var.'' demektir. Başarısızlık, ''Vazgeçmeliyim.'' demek değildir: ''Daha sıkı çalışmalıyım.'' demektir. Başarısızlık, ''Asla başaramayacağım.'' demek değildir:'' Daha sabırlı olmalıyım.'' demektir. Başarısızlık, ''Kendimden ümidi kestim.'' demek değildir: ''Bir bildiğim var ‘’ demektir .‘’
Başarısızlıktan kaçanlar , dikenlerden korkup gülleri koklayamayanlardır. Eserlerini en güzel şekilde ve kusursuzca yapan ustaya sormuşlar ; Usta bu başarının sırrı nedir ? Usta, doğru kararlar demiş. İyi de ustam bu doğru kararlar nasıl alınıyor ? diye sormuşlar. Usta, tek kelime demiş;Tecrübe. Tamam da ustam bu tecrübe dediğin şeye nasıl sahip olacağız diye sormuşlar. Usta; ‘’yanlış kararlar ve hatalar’’ demiş. Hatalar, başarısızlıklar ve yenilgiler ellerinize batan dikenlerdir. Siz inanç, sabır ve azimle mücadelenize devam edin. Çünkü ellerine diken batanların gül koklaması yakındır !