Bakanlığa ve velilere düşen görev

Millî Eğitim Bakanlığı beklenen müjdeyi verdi: “Liselere giriş sınavı SBS, bu eğitim yılından itibaren kaldırıldı.”

Böylece, yıllardır öğrencilerin üzerinde bir kambur gibi duran, anne babaları çocukları ile yaka paça hâle getiren SBS, ülkemizdeki ömrünü de tamamlamış oldu.

Bundan sonra liselere giriş, SBS gibi ayrı bir sınav ile değil, öğrencilerin ‘zaten’ yıl içinde yaptığı normal sınavlarla değerlendirilecek.  

Örneğin, 8. sınıftaki bir öğrenci matematik dersinden bir dönemde ‘zaten’ 3 sınava giriyorsa, bu sınavlardan biri liseye giriş sınavı şeklinde işleme alınacak. Bu, sadece matematik için değil, diğer dersler için de artık böyle. Her dersin bir sınavı aynı zamanda liselere giriş sınavı olarak görülecek.

Yeni sistem  ‘psikolojik’ olarak iyi yönetilebilirse, çocuklarımızın faydasına olur. Ancak psikolojik süreç iyi yönetilemezse, bu sistem çocukların üzerine kara bir dev gibi çöker.  

Ve ben biraz endişeliyim.

Zira bu ülkede süreci iyi idare edilememiş bir SBS travması var hâlâ üzerimizde. “Geleceğin bu sınava bağlı” denilerek çocukların ‘akıl hastası’ edildiği, Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘Öğretim Başarısızlığı Nedeni ile İntihar’ başlığı açmak zorunda kaldığı ve her yıl eğitim başarısızlığı sebebiyle onlarca çocuğun aramızdan sessiz sedasız ayrıldığı bir ülkede yaşıyoruz.

Kaygılıyım, çünkü yeni sistemi tartışanlar ‘medya pedagojisi hassasiyetini’ göz ardı ederek, önceki sınav sistemlerinin verdiği ‘bıkkınlık’ ile ve daha da kötüsü, sınava girecek öğrencilerin duyabileceği bir ses tonunda eleştirilerini dile getiriyor.

Hâlbuki eğitimde böylesi kritik bir karar alındı ise toplumsal önceliğimiz ‘sınav çocuklarının’ ruh sağlığı olmalıdır.

Medyada görüş beyan edenler, kendilerini dinleyenlerin arasında ‘sınav çocuklarının’ da olabileceğini hesaba katarak görüş beyan etmelidir. Siyasi tartışma yapar gibi öfke ve kızgınlıkla eğitim tartışması yapılamaz. Çocukları ve onların velilerini tükenmişlik psikolojisine sokacak cümleler kurmak pedagojik olarak yanlıştır.

Eğer yeni dönemi, ‘SBS kalktı ama yeni sistemde öğrenciler her yıl 12 sınava girecek’ diye ilan edilirse, kendi ülkenizin çocuklarına yazık etmiş olursunuz.

Millî Eğitim Bakanlığı, bu tehlikeyi görmüş olsa gerek ki, yeni sistemi takdir edilecek bir duyarlılık içinde inşa etmeye çalışmış, yeni modeli, adından ‘sınav’ kelimesini dahi çıkararak ‘Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş’ modeli diye adlandırmış.   

Bu hassasiyet, toplumun bütün fikir yapıcılarında olması gerekir.

Bu hassasiyete özellikle çocukları sınava girecek anne babalar dikkat etmeli, şu an medyada yoğun bir propaganda ile ‘SBS kalktı ama öğrenciler 12 kez sınava girecek’ söylemini kendi çocuklarından uzak tutmalıdır. Çocukların bu sınavları dönem içinde ‘zaten’ girdikleri sınavlardan bir sınav gibi görmesi yönünde konuşmalar yapılmalıdır. Veliler özellikle bu sınavların hangi tarihlerde yapılacağını öğrenip kendi çocuklarının üzerinde “Bak bu sınavlar SBS yerine geçecek” diye ekstra bir stres oluşturmamalıdır.

Veliler her ne kadar bu hassasiyeti gösterseler de, Millî Eğitim Bakanlığı’nın da bir hususa dikkat etmesi hayati önem taşıyor.

Öğrencileri ‘abartılmış bir sınav’ psikolojisine sokmamak için sınav tarihlerinde okullar tatil edilmemelidir. Bu çok yanlış bir karar. Sınavlar öğrencinin ‘zaten’ girdiği diğer sınavlardan daha farklı bir psikolojik atmosfere dönüştürülürse, felaket olur. Hatta öğrencilerin sınavda kullanacağı soru kâğıdına kadar ‘zaten’ girdiği sınavlar gibi bir sınava girmeli, zil çalınca da teneffüse çıkmalıdır. Ancak böyle olursa normalleşme gerçekleşir.

Yeni model oldukça güzel ancak bakanlık psikolojik süreci iyi idare edemezse bu sistem öncekilerden çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Adem Güneş - Aksiyon

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

EĞİTİM Haberleri