Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "(Basında yer alan iddialar) Milli Eğitim Bakanlığında bugün itibariyle 100 bin okul yöneticisinin, müdür ve müdür yardımcısının görevden alınacağına dair haberleri, ben de sizin gibi şaşkınlıkla okuyorum. Pazartesi, nereden çıktı? Onu anlamadık. 100 bin kişiyi nereden buldular? Onu hiç anlamadık" dedi.
Avcı, bir etkinliğe katılmak üzere geldiği Eskişehir'de, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Avcı, 100 bin okul yöneticisinin görevden alınacağı iddialarının hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
"Bu iki gündür farklı gazetelerde Milli Eğitim Bakanlığında pazartesi, yani bugün itibariyle 100 bin okul yöneticisinin, müdür ve müdür yardımcısının görevden alınacağına dair haberleri, ben de sizin gibi şaşkınlıkla okuyorum. Çünkü, yasa çok açık. Bu yasa, Resmi Gazete'de yayınlandı. Yayınlanmadan önce Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşüldü. Mili Eğitim Komisyonu'nda görüşürken, bu konu defaatle izah edildi. Daha sonra Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldü. O zaman da müteaddit defalarca, biz bunun ne olduğunu anlattık. Sonunda yasalaştı. Yasalaşma sürecinde de anlattık."
Spekülasyona yer bırakmayacak kadar açık bir yasa metninin olduğunu vurgulayan Avcı, şöyle devam etti:
"O yasa metnini açan ve okuyan her medya mensubu görecek ki, orada 4 yılını tamamlamış olan okul yöneticilerinin bu ders yılı sonunda, yani 2013-2014 ders yılının sonunda, 4 yılını tamamlamış olanların performans değerlendirmelerine göre görevlerine devam edeceği veya etmeyeceği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı, karar verecek. 2014 haziranından sonra okullar kapandıktan, ders yılı bittikten sonra. Pazartesi, nereden çıktı? Onu anlamadık. 100 bin kişiyi nereden buldular? Onu hiç anlamadık. Çünkü yasa çok açık diyor ki, 4 yılını doldurmuş olan yöneticiler... Bu durumda olan okul müdürü sayımız, 16 bin. Müdür yardımcılarıyla beraber bu durumda olan bütün okul yöneticilerinin tamamı 39 bin ve bunların tamamının değişmesi diye bir şey söz konusu değil. Dediğim gibi 4 yılını tamamlamış olanların... Bunların içerisinde 20 yılık, 25 yıllık olanlar var bu yönetici arkadaşlarımız içinde ve başarılı olanlar var, başarısız olanlar var."
Avcı, objektif başarı kriterlerine göre 4 yıldan sonrasını tekrar değerlendireceklerini dile getirerek, "Yasa, bunu öngörüyor. Bu, 4 yılını tamamlayan herkes görevini bırakacak anlamına gelmiyor. Bunu da müteaddit defalar açıkladık. Şimdi burada da bir kere daha açıklayalım ama biliyorum ki, yarın Ankara'da başka bir arkadaşımız, 'önümüzdeki pazartesiden itibaren 100 bin kişinin görevi değişecekmiş' gibi bir haberle karşımıza çıkabilir. Yok böyle bir şey. 100 bin kişi değiller zaten, kaldı ki yasada çok açık şekilde söyleniyor" ifadesini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Bazı okullarda önceden hazırlık yapılarak müfettişlerimize yönelik sözlü ve fiili bazı saldırılar olduğunu biliyoruz. O konularda da müfettişlerimiz, Milli Eğitim müdürlüklerimiz ile bakanlık merkez olarak biz de savcılıklara gerekli suç duyurusunda bulunuyoruz ve bulunmaya da devam edeceğiz. Hiç kimse müfettişlerimizle bu şekilde uğraşamaz" dedi.
Bir etkinliğe katılmak üzere Eskişehir'e gelen Avcı, yaptığı açıklamada, 1 Eylül 2015'ten itibaren yasada tanımı kaldırıldığı için "dershane" adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum olmayacağını söyledi.
Dershanelerin, söz konusu tarihe kadar hangi kuruma dönüşeceğine ilişkin karar vermesi gerektiğini anlatan Avcı, şöyle konuştu:
"Ne olacak? Ya özel okula dönüşmüş olacak, ya açık liseye dönüşmüş olacak, ya okul öncesi eğitime dönüşmüş olacak veya farklı bir kurs türüne dönüşmüş olacak. Ama bunlardan bir tanesine dönüşümünü, 1 Eylül 2015 tarihine kadar netleştirmiş ve 1 Eylül 2015 tarihi itibariyle de yeni yapısına geçmiş olacak. Şimdi bunların içerisinden açık lise tercihini yapanlar, 4 yıllık bir süre almış olacaklar. Yani 1 Eylül 2015 tarihi itibariyle açık liseye dönüşmüş olan bir dershane, açık lise olarak 2015-2016'da öğrenci aldıysa ki alacak, 2015-2016 eğitim öğretim yılında, 2016-2017, 2017-2018, 2018-2019... Dördüncü senenin sonunda yani 2019'un sonunda artık özel okula dönüşmüş olması gerekiyor. 4 yıl açık lise olarak devam ettikten sonra artık özel okula dönüşmüş olmasını bekliyoruz. Ama bu arada biz, bu 4 yıllık süre içerisinde açık lise uygulamasının performans değerlendirmesini yapıp, bununla ilgili farklı bir düzenlemeye de gidebiliriz. Onu önce fiiliyatta, pratikte işleyişini net olarak görmemiz gerekiyor."
- Milli Eğitim Bakanlığına gelen ihbarlar
Avcı, bazı özel okullarda ve bazı yurtlarda, öğrencilere birtakım siyasi propaganda malzemeleri dağıtıldığı, derslerde veya dershanelerdeki kurslarda, kendilerine siyasi içerikli konuşmalar, yönlendirmeler yapıldığına dair Milli Eğitim Bakanlığına ihbarlar ve duyumlar geldiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Milli Eğitim Bakanlığı, gerek Anayasa'nın gerek Milli Eğitim Temel Kanunu'nun gerekse Ortaöğretim Kurumları Kanunu'nun kendisine görev olarak verdiği bu kurumları denetlemekle mükelleftir. Milli Eğitim Bakanlığı, bu tür duyumlar, ihbarlar, haberler geldiği, medyada ilgili herhangi bir konu yayınlandığı zaman oraya müfettiş göndermek zorundadır. Niçin zorundadır? Çocuklarımızı öncelikle korumak için. Bakın, son zamanlarda hepimizin içini yakan genç ölümleri konuşuyoruz değil mi? Biz 1,5 seneden beri özellikle ortaokul ve lise öğrencilerimizin yasal ya da yasa dışı sokak gösterilerine yönlendirilmemeleri, uzak tutulmaları, politik faaliyetlere bulaştırılmamaları, siyaset aracı yapılmamaları, sokak gösterilerinde kulanılmamaları (çünkü bu bir kullanma) için sürekli uyarılarda bulunuyoruz. Ben, Meclis Genel Kurulu'nda da bu konuda yaptığım konuşmada, bütün partilerden bu konuda destek istedim. Çocuklarımızı riske atmayalım. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığının görevidir."
- "Bunlar doğru değildir"
"Müfettişlerimiz, maarif müfettişlerimiz yeni adlarıyla, bu görevlerini yapmaktadırlar" diyen Avcı, şöyle devam etti:
"Bundan sonra da yapacaklardır. Bazı basın yayın organlarında, denetime giden müfettişlerin öğrencilere çok münasebetsiz sorular sorduğuna dair birtakım aslı olmayan haberler geldi. Bunlar doğru değildir. Müfettişlerimiz, çok uzun yıllar çalıştıktan sonra müfettiş olan ve belli bir birikimi olan, çocuk, sınıf psikolojisini bilen insanlardır. Kendilerine yazılı olarak verilen sorular doğrultusunda ancak soruşturmalarını, incelemelerini yaparlar ve bu incelemelerini de o okulda görevli olan rehber öğretmeni mutlaka yanına alarak yaparlar çünkü çocuk psikolojisi, bunu gerektirir. Doğru olanı budur. Müfettişlerimize yakıştırılan o münasebetsiz soruların hiçbiri müfettişlerimiz tarafından sorulmamıştır. Aklı başında hiçbir eğitimci zaten o tür sorular sormaz. Müfettişlerimiz, hiç sormaz. Bu tür haberler özellikle müfettişlerimizi, bu kamu görevi yapan arkadaşlarımızı yıldırmak, bezdirmek ve görevlerini yapamaz hale getirmek amacına yöneliktir. Bununla ilgili olarak önceden birtakım şeyler de hazırlanmak da olduğunu biliyoruz. Bazı okullarda önceden hazırlık yapılarak müfettişlerimize yönelik sözlü ve fiili bazı saldırılar olduğunu biliyoruz. O konularda da müfettişlerimiz, Milli Eğitim müdürlüklerimiz ile bakanlık merkez olarak biz de savcılıklara gerekli suç duyurusunda bulunuyoruz ve bulunmaya da devam edeceğiz. Hiç kimse müfettişlerimizle bu şekilde uğraşamaz."