Dinî düşünce ve anlayışlardaki yorum farklılıklarının ortaya çıkış sebeplerinden birisi de dinî metinlerin farklı şekilde yorumlanmasıdır. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatından sonra din âlimleri Kur’an’ı referans alarak insanların dini anlamalarını kolaylaştırıcı, ortaya çıkan güncel ve dinî sorunlara çözümler getirici nitelikte bazı yorumlarda bulunmuşlardır.
Ayet ve hadislerin bazılarının birden fazla mana ihtiva etmesi, hakikat ve mecaz manada kullanılmış olmaları, bir kısım ayetlerin ve hadislerin manası apaçık (muhkem) iken, bazılarının apaçık olmaması (müteşabih olmaları) ve bunları yorumlamanın (tevil) gerekip gerekmeyeceği, yorumlanacaksa hangilerinin yorumlanacağı vb. gibi durumlarda fikir ayrılıklarının dolayısıyla mezheplerin doğuşunun bir başka nedeni olmuştur
Örnek 1
Kur’an’da bazı müteşabih ayetlerde; “Allah’ın eli” (Fetih suresi, 10. ayet.), “Allah’ın yüzü”(Kasas suresi, 88. ayet.) gibi ifadeler geçmektedir. Bazı İslam âlimleri bu ifadelerden hareket ederek Allah’ın (c.c.) insan gibi elinin, yüzünün ve diğer azalarının bulunduğu görüşünü ileri sürmüştür. Bazı İslam âlimleri de bu ifadeleri, “Allah’ın kudreti”, Allah’ın zatı” şeklinde yorumlamışlardır.
Örnek 2
Abdesti bozan durumları beyan eden Mâide suresinin 6. ayetinde geçen “lâmestümü’n-nisâe (kadınlara dokunduğunuzda)” ifadesini Şâfiîler hakikat manası ile alıp kadına dokununca abdestin bozulacağını söylemişlerdir. Hanefîler ise bu ifadeyi mecaz manasında anlamışlar ve kadına dokunmakla değil ancak cinsi münasebetle abdestin bozulacağına hükmetmişlerdir.