1887 yılında Selanik’de dünyaya geldi. Aynı zamanda Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın ikinci eşi Galip Bey’in yeğenidir. Daha çocuk yaşlarda Mısırlı biriyle izdivaç yapmış ancak evliliği yürümemiştir. Biten evliliği nedeniyle tekrar ailesinin yanına yerleşen Fikriye Hanıma 1923 yılına kadar Çankaya Köşkü’nde Atatürk’te yardım etmiştir.
Narin yapıda olan Fikriye hanım bu özelliği nedeniyle çok sık hastalanırmış hatta bu nedenle eğitimi de yarım kalmıştır. Bu özelliği psikolojisi ve hayatını etkilemiştir. Ciğerlerinden rahatsız olan Fikriye hanım Münih’e gitmek mecburiyetinde kalmıştır. Ancak Mustafa Kemal’e sevdalı Fikriye Hanım, Atatürk’ün Latife Hanım’la izdivaç yaptığını duyar duymaz Türkiye’ye gelmiştir. Bir kaç gün Çankaya Köşkü’nde kalmış ardından ise İstanbul’a yerleşmiştir. 1924 yılında Ankara’dan gitmeden Münih’ten Atatürk’e için aldığı hediyeyi takdim etmek amacıyla Çankaya Köşkü’ne gitmiştir. Başyaver, Atatürk’ü görmesine izin vermemiş ve bu olayı Fikriye hanım kabullenememiştir. Çankaya Köşkü’nün önünde silahla kendini vurarak hayatına kıymıştır.