Makbule Hanım Ağabeyi Atatürk’ün bir insan olarak çeşitli yönlerini de içtenlikle anlatır. Ağabeyinin çocukluk yıllarına dair pek çok anekdotu dile getirir. Makbule Hanım ağabeyinin çocukluk yıllarında her çeşit oyuncağa, özellikle de silaha düşkün olduğunu belirterek, daha o yıllarda askerliğe sempati duyduğunu dile getirir. Ne var ki Atatürk’ün silahla oynaması az kalsın bir felakete yol açacaktır. Atatürk, elindeki eski bir silahı temizlemesine yardım etmesi için kız kardeşini yanına çağırır. İşte o anı Makbule Hanım şöyle anlatır: “Karşısına geçtim. O elindeki lüferi temizlemeye başladı. Ne yaptı nasıl etti, bilmiyorum. Birden korkunç bir ses duydum. Annem korku ve heyecan içinde: ‘Eyvah ! Kardeşini öldürdün Mustafa’ dedi. Ben ise ‘Ağabeyim öldü’ diye ağlıyordum. Tabancanın dumanı kalkınca baktık ki ikimiz de sağız”.
Yarışta ikinci olmuş
Mustafa Kemal Atatürk, Şemsi Paşa medresesinde eğitim gördüğü zamanlar beden eğitimi dersini çok severmiş. Günlerden bir gün beden eğitim dersinde koşu yarışması düzenlenmiş. İki tur sürecek yarışa önde başlayan Atatürk, ilk turu önde tamamlamış ve ikinci tura başlamış. Tam hızla koşarken yolun kenarında bir kuş yavrusu görmüş. Onun tehlikede olduğunu düşünüp, yarışı bırakmış ve onu eline alıp yürümeye başlamış. Bu sırada arkasından gelen öğrenci birinci olmuş. Birinci olan öğrenci Mustafa’nın neden birinci olamadığını öğretmenine anlatmış. Bunu duyan öğretmeni Atatürk’e birinciliği vermiş.
Mustafa Kemal adı nereden geliyor
Atatürk, ortaokulda Mustafa adıyla çağrılırmış. Matematik dersi de en sevdiği dersmiş. Matematik Hocası’nın adı da Mustafa’ymış. Biri Mustafa dediğinde ikisi de bakarmış. Bir gün Mustafa öğretmen Atatürk’ü yanına çağırmış: “Senin adın da Mustafa benim adım da Mustafa. Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun.” demiş. O günden sonra herkes ona Mustafa Kemal diye seslenmeye başlamış.