Asr-ı Saadet, İslam tarihinde Muhammed’in hayatta olduğu döneme denir. Arapça “Asr” (zaman, çağ) ve “Saâdet” (mutluluk, bahtiyarlık) kelimelerinden meydana gelen asr-ı saâdet terimi “mutluluk dönemi, insanların en bahtiyar oldukları çağ” anlamına gelmektedir. Asr-ı Saadet döneminde genç olmak Hz. Muhammed’in görüşlerini düşüncelerini yaymak açısından önemlidir.
İşte Asr-ı saadette genç olmak;
Henüz on yaşındayken Hz. Peygambere iman eden, vahiy katipliği yapmış, Mekke’nin fethinden sonra Kâbe içindeki putların imha edilmesi görevini üstlenen, ilmin kapısı olan Hz. Ali olmaktır.
Herkesin İslam’ı boğmak için türlü hilelere başvurduğu, İslam’ı kabul edenlere türlü ezaları yaptığı bir zaman diliminde Müslümanlara hanesini açan Erkam b. Ebi'l-Erkam olmaktır.
Sıkıntıların dayanılmaz olduğu bir anda nice ümitlerle gidilen Taif’te Hz. Peygamber’e atılan taşlara karşı kan revan içinde kalmak pahasına kendini siper eden Zeyd b. Hârise olmaktır.