Kişinin aslı, atası, gelenek ve görenekleri ona ve ondan sonrakilere bırakılmış en kıymetli hazine, yadigardır. Aslını beğenmeyerek saklayanlar, reddedenler veya bahsini bile açmayanların dünyada bıraktığı nesillerde aslını bilemez, başka kimselere özenerek veya benzeyerek yaşarlar. Buda onların sıkı olan gelenek ve göreneklerinin aksine daha basit, daha benzemişcesine özgür bir millet olmasına, özünü kaybetmiş bir şekilde yakışıksız kalmasına neden olur. Şuan avrupalılaşmadan bahseden yeni nesil gençlerimiz ve aileleri buna en büyük örnektir. Kişinin aslı çok önemli ve onu gelecekte yanlız bırakmayacak yegane unsurdur.
Bir kimsenin atalarından gelen soyu, gelenekleri, görenekleri, adetleri o kişiye mirastır. Doğup geldiği yeri, annesini, babasını, atalarını beğenmeyerek saklayanlar, reddedenler veya söz konusu yapmayanlar sağlıklı bir nesil oluşturamazlar. Başka toplumların, ailelerin yaşam tarzlarıyla bir yaşam sürmeye çalışırlar. Sonuç olarak kültürel değerleri yok olmuş, geçmişinden bihaber bireylerin oluşturacağı toplumda sağlıklı olmaz.