Günler, ne günlerdi, ya Muhammed;
Çağlar ne çağlardı:
Daha dünyaya gelmeden
Müminlerin vardı.
Ve bir gün ki gaflet
Çöller kadardı,
Halime’nin kucağında
Abdullah’ın yetimi,
Âmine’nin emaneti ağlardı!
(Arif Nihat Asya, Dualar ve Aminler, s. 62.)
Kur’an’da “Habibullah” olarak tavsif edilen Hz Peygamber yaşadığı asırda da sonraki asırlarda da Müslümanların sevgilisi olmuş, tarih boyunca O’na dair sevgi, medih, istişfa, istimdat, sîret-sûret gibi konular etrafında bir edebiyat anlayışı şekillenmiştir. Bu edebiyat anlayışının tezahürü olarak Türk edebiyatında peygamberler, Hz. Peygamber ve dört halifenin övgüsünün, sevgisinin anlatıldığı edebi türler oluşmuştur. Hz. Peygamber’e dair yazılan şiirler günümüzde de devam ettirilmektedir. Bu durum “kültürde devamlılık” ve “kültürde süreklilikin bir ifadesi olarak değerlendirmek mümkündür.