Peygamberimiz (s.a.v.) birlik ve beraberliği sağlarken kişilerin saygı ve sevgi içerisinde birbirlerini hor görmeden yaklaşmalarına son derece önem vermiştir. Bir defasında Ebû Zer Gıfari bir an Bilal-i Habeşi’yi “kara kadının oğlu” diye ayıplamıştır. Bu söz Peygamberimize (s.a.v.) ulaşınca Ebû Zer’i (r.a.) “Ey Ebû Zer! Sen onu anasından dolayı ayıplıyorsun öyle mi? Demek ki sen içinde hâlâ Cahiliye ahlakı kalmış bir kişi imişsin.” diye uyarmış; Ebû Zer (r.a.) söylediği o sözden son derece pişman olarak Hz. Bilal'den özür dilemiştir.28 Peygamberimiz (s.a.v.) anlaşmazlıkların çözümünde her iki tarafı dinlemeden asla karar vermezdi. Hz. Ali’yi, Yemen'e vali olarak gönderirken davalı ve davacının her ikisini dinlemedikçe hüküm vermemesini istemiştir.
Arkadaşlarınız arasında anlaşmazlık yaşandığında, sorunu çözmek için
- Anlaşmazlık sebebini arkadaşımdan dinlerim.
- Ben anlaşmazlık sebebini anlatırım.
- Kendi çözümümü öneririm.
- Arkadaşımın çözümünü dinlerim.
- Arkadaşımı haklı bulursam onun dediğini yaparım.
- Eğer ikimizin çözümü sırayla yapılabilecek şey ise sıra ile yapmayı öneririm.
- Eğer çözüm bulamazsak bir büyüğümden (anne, baba öğretmen kardeş vb.) karar vermesi için yardım isterim.
- Çözüm bulmak için tarafsız olarak dinlerim.
Peygamberimiz (s.a.v.) anlaşmazlıkların çözümünde
- Karar verirken sağduyulu, akılcı olmuş,
- Olaylara adil, merhametli yaklaşmış,
- Tarafları dinlemeye özen göstermiş,
- Varsa şahitleri dinlemiştir.