Allah’ın varlığının ve birliğinin delillerini Kur’an birçok kez zikreder. İslam âlimleri de bu konuda birçok akli delil ortaya koymuşlardır. Bu delillerin ortaya konmasının temel amacı ortaya çıkacak şüphelere karşı mümini imanında ispat, münkiri inkârında iskat etmek (yani mümini imanında sabit kılmak, inkâr edeni inkârında susturmak), doğabilecek şüpheleri gidermek, böylece insanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır.
Allah’ın varlığı ve birliği konusundaki delillerin amacı:
✓ Müminin imanını sağlamlaştırmak (ispat),
✓ Münkiri inkârında âciz bırakmak (iskat),
✓ Doğabilecek şüpheleri gidermek,
✓ İnsanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak.
Allah’ın varlığı ve birliğini ispat için birçok delil ileri sürülmüştür. Bu delilleri akli ve naklî olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Akli Deliller: Aklın prensiplerini ve zorunlu olarak benimsediği esasları kullanarak temellendirilen delillere denir. Bu delilleri başlıca şu şekilde sıralayabiliriz:
a. Hudûs delili: Hudûs, sonradan meydana gelmek demektir. Önceleri olmayıp sonradan meydana gelen varlıklara da hâdis denir. Hudûs delili, âlemin sonradan yaratıldığı gerçeğinden yola çıkılarak elde edilen delile denir.
b. İmkân delili: Âlemin varlığının zorunlu değil mümkün olduğu fikrinden yola çıkılarak ortaya konan delile denir.
c. Gaye ve nizam delili: Âlemde var olan gaye ve düzenden yola çıkarak Allah’ın varlığını ispat eden delildir. Âlemde bir düzenin var olduğu aşikârdır. Kâinat belli kurallara göre hareket etmektedir.