Allah'ın bazı isimleri zatına hastır, insanlar için kullanılmaz. Bazı isimleri ise zatına has olmayıp insanlar için de kullanılabilir. Mesela Samed ismi, “her şey ona muhtaç, o ise hiçbir şeye muhtaç olmayan” anlamındadır. Bu ismin bir insan için kullanılması doğru olmaz. Keza Kuddüs ismi “takdis edilen, mukaddes olan” demektir, insanın böyle olamayacağı aşikârdır. Ama Allah’ın Adil, Kerim gibi isimleri insanlar için de kullanılabilir, çünkü insan adaletli ve cömert olabilir. Bunun sonucu olarak mesela “Allah adildir” dediğimiz gibi “Ömer adildir” de deriz. Bu, -haşa- Hz. Ömer’i ilahlaştırmak anlamına gelmez. Kur’an’da bazı ilahi isimlerin hem Allah hem de insanlar için kullanılması bunu net bir şekilde isbat eder. Mesela şu ayete bakalım:
اِنَّ رَبَّكُمْ لَرَؤُفٌ رَح۪يمٌ “Rabbiniz şüphesiz Rauf - Rahîm’dir.” (Nahl, 16/7)
Çocuklara Allah’ın isimlerini vermeye gelince, hemen belirtmek gerekir ki Allah’a has isimler aynı lafızla çocuklara verilmemelidir. Şayet çocuklara Allah’ı hatırlatacak isimler verilecekse başına “kul” anlamına gelen “abd” kelimesi eklenerek “Abdullah” (Allah’ın kulu), “Abdurrahman”(Rahman’ın kulu), “Abdurrahim”(Rahim’in kulu), “Abdülkâdir”(Kâdir’in kulu) gibi isimler verilmelidir. Allah Teala’nın “esma-i hüsna”sından “Kerim, Latif, Rauf…” gibi isimler ise Allah’ın dışında kulların da vasıflandığı müşterek isimler olduğundan Allah’a has olmayan bu isimler çocuklara ad olarak verilebilir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 598)
Allah’ın Rauf - Rahîm olması, Onun engin şefkat ve merhametini ifade eder. Bu iki isim Hz. Peygamber (asm) için de kullanılmıştır:
لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُفٌ رَح۪يمٌ
“Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da Rauf - Rahîmdir (çok şefkatli ve merhametlidir).” (Tevbe, 9/128)
Keza, Allah’ın isimlerinden biri Melik’tir. (Haşir, 59/23) Kur’an’da bu isim, “hükümdar” anlamında insanlar için de kullanılmaktadır. (Mesela bk. Yusuf, 12/43, 50) Şüphesiz Allah’ın melik olmasıyla insanın melik olması aynı olmaları anlamına gelmez. Çünkü tesmiyede müşareket, mahiyette iştiraki gerektirmez. Yani iki farklı varlığa aynı ismi kullandığımızda, bu onların aynı mahiyette oldukları anlamına gelmez. İnsan için kullanılan melik unvanı onun belli bir coğrafi alana hükmetmesini ifade eder. Ama Allah’ın melik olması, bütün mülk ve saltanatın Ona ait olmasını anlatır.
Durum böyleyken din adına ahkâm kesmeye çalışan bazılarının “Celaleddin Rûmi’ye ‘Mevlana’ diyemezsiniz, Mevla Allah'tır. Said Nursi’ye ‘Bediüzzaman’ diyemezsiniz, Bedi’ Allah'tır.” demeleri tam bir cehalettir, Kur'anın bütünlüğünden habersiz bir şekilde ileri geri konuşmaktır.