İbadet, Yüce Rabbimiz olan Allah(cc) 'ın, vermiş olduğu nimetlere karşı kulluk vazifelerimizi kapsayan genel bir fıkıh terimidir. Yerde ve gökte bulunan herşey Allah'ı tesbih ederler, onu zikrederler, her bir mahlukun ve eşyanın zikri farklı olabilir. Sonuçta istikamet tevhid'dir. Bir ve tek olan Allah'a şükretmek, emir ve yasaklarına uymaktır.
Niçin ibadet ediyoruz
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. [Zariyat,56]
“Ey insanlar! Hem sizi, hem de sizden önceki insanları yaratan Rabbinize ibadet ediniz. Böyle yapmakla her türlü zarardan korunabilesiniz. O Rabbiniz ki yeryüzünü size bir döşek, göğü de bir kubbe yaptı. Gökten yağmur indirip, onunla size rızık olarak çeşitli mahsuller çıkardı. Öyleyse siz gerçeği bilip dururken sakın Rabbinize eş koşmayın."(Bakara, 2/21-22)
Kul ile Allah arasında en yüksek ve hoş bağ; ibadet bağıdır. Yani insan, ibadet ile Allah’a müracaat edip ondan bir şeyler talep ediyor, Allah da bu ibadetin neticesi olarak, o talepleri yerine getiriyor. İbadet, insan ile Allah arasında bir iletişim ve ulaşım vasıtasıdır.
İbadetler İlahi bir iletişim dilidir. Nasıl mors alfabesi bir iletişim dili ise, ibadet de kul ile Allah arasında bir iletişim dilidir. Demek ibadeti terk etmek, Allah ile iletişimi koparmak anlamına geliyor.
Allah insana, aşağıdan yukarı genişleyerek giden nimetler zinciri ihsan etmiştir. Bu nimetlerle insanın ufku ve istifade dairesi sürekli genişleyerek ve katlanarak ilerliyor.