Toplumumuzdaki tasavvufi yorumlardan bir tanesi Alevilik-bektaşiliktir. Alevi, Hz. Ali’nin yanında olan ona bağlı kişi demektir. Alevilik-Bektaşilik Türk topluma özgü düşünce akımıdır. Türk toplumunda bu görüşlerin yayılma nedeni, Bektaşi babalarının, halk içinde, hoşgörü, sevgi dolu, basit bir hayat sürdürmeleridir.
Alevilik-Bektaşiliğin ahlaki ilkeleri;
– Haya, cömertlik, sabır, şükür, ilim, marifet, haya, edep, kendini bilme, tevazu sahibi olmak, insanları ayıplamamak, sır saklamak, insanlara ve diğer varlıklara kötü gözle bakmamak.
– Ehl-i Beyt sevgisi çok önemsenmiş, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hüseyin, Hz. Hasan’a çok sevilir ve saygı duyulur.
– Alevilik ve Bektaşilikte oniki imam sevgisi de önemlidir. Sevmek gerekir.
– Alevilikte misafirperliğin ve dostluğun önemi büyüktür. Küçükler büyüklerine her zaman saygı duyar.
– Alevilikte, iyilik yapmak, sabırlı olmak ve öfkeden kaçınmak, emredilmiş. Bu eline, beline ve diline sahip olmak şeklinde söylenmiştir. Şartlar ne kadar zor olursa olsun bu ilkeye uyulması istenmiştir.
– Alevilik sevgi temelinin üzerine kurulmuştur. Sevgi, saygı, hoşgörü, barış gibi ilklerin yaygınlaşması istenir. İnsana saygı en önemli ilkedir.
– Alevilikte bu ahlaki kurallara uymayanlar düşkün denir. Düşkünler dedelerce uyarılır. iyilikle tenbihlenir.
– Edepli ve insanı kamil olması istenir. Bundan maksat kişinin, eline diline beline sahip olmasıdır.