alayiş: Gösteriş, göz kamaştırma.
arz: Yer, yeryüzü.
avam: Alt tabaka, havas karşıtı.
hasbi: Gönüllü ve karşılıksız yapılan.
hasis: 1. Cimri. 2. Bayağı, insanı küçülten, değersiz.
intiba: İzlenim.
irca etmek: Eski biçime çevirmek, döndürmek.
iştiyak: Güçlü istek, arzu.
kabil: Olanaklı.
mahremiyet: Gizlilik.
malul: Hasta kimse.
marazî: Hastalık derecesinde olan.
muhakeme: Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama.
müebbeden: Sürekli olarak, sonsuza kadar.
nevroz: Ruhsal kaynaklı sinir hastalığı.
perestiş etmek: Sevmek.
psikoz: Türlü sebeplerle kişiliğin bütünlük ve uyum gücünü geniş ölçüde yıkan ruhsal bozukluk.
realite: Gerçeklik.
revak: Üstü örtülü, önü açık yer, sundurma.
sanrı: Gerçekte olmayan olguların algılanması, yaşanması, halüsinasyon.
serlevha: Yazılarda başlığa verilen ad.
sükût: Susma, sessizlik.
tecessüs: Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma.
tekevvün: Var olma, doğuş.
teksif etmek: Yoğunlaştırma, koyulaştırma.
temessül etmek: Benzeşme, özümseme.
tereddi: Yozlaşma.
tezahür: Belirme, ortaya çıkma.
vehmetmek: Yersiz korkuya, kuşkuya düşmek, evhamlanmak.