Akşemsettin Fatih'in hocalarından birisidir. Fatih'e her konuda yardımcı olarak ona güç ve sabır vermiştir. İstanbul'un fethinin kazanılmasına büyük bir katkısı olmuştur. Tasavvuf ve tıp alanında büyük çalışmalar yapmıştır.
Gerçek ismi Şemseddin Muhammed b. Hamza olan Akşemseddin daha çok Akşeyh olarak tanınmıştır. Doğum yeri Şam'dır. Kuran'ı ezberledikten sonra din üzerine tahsil yapmıştır. Ayrıca din üzerine tahsilini yaparken aynı zamanda tıp alanında tahsil görmüştür. Büyük bir alim ve aynı zamanda bilim insanıdır. Türk ve İslam dünyasına çok büyük katkıları olmuştur.
Akşemseddin Hazretlerinin hayatı ve en bilinen sözleri nelerdir
Akşemseddin 25 yaşlarında iken Fars ve Mâverâünnehir’e doğru bir yolculuğa çıkmıştır. Bu yolculuğun maksadı kendisine bir mürşid aramaktır. Daha sonra Hacı Bayram Veli'yi görmek için Ankara'ya dönmüştür. Şeyhi olan Hacı Bayram Veli'nin II. Murad'la olan münasebetlerinden dolayı onunla tanışmış ve zaman zaman görüşmüştür. Bu sayede II. Murad'ın oğlu olan Fatih ile münasabeti başlamıştır. İstanbul'un fethi sürecinde Fatih ile görüşmeleri olmuştur. Son zamanlarını ise Göynük'te geçirdiği tahmin edilmektedir.
Akşemseddin Hazretlerinin Çalıştığı Alanlar Nelerdir
Akşemseddin Hazretleri, tasavvuf alanına ilgili olmasının yanında tıp alanında da önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle tıp alanında yaptığı mikrop üzerine olan çalışmaları çok önemlidir. Yaptığı çalışmalar ile mikrobu tanımlamaya çalışmıştır.
Akşemseddin Hazretlerinin en çok bilinen eserleri nelerdir
Akşemseddin’in ağırlıklı olarak çalıştığı eserlerin konusu tasavvuf üzerinedir. Tasavvuf konusunda oldukça bilgili olan Akşemseddin bu alanda çok sayıda eser ortaya koymuştur. En çok bilinen eserleri ise şöyledir;
1. Risâletü’n-nûriyye: Bu eser Arapça’dır ve hakkında birçok iftira çıkarılan Hacı Bayrâm-ı Velî ve dervişlerini savunma amacıyla yazılmıştır.
2. Makāmât-ı Evliyâ: Bu eseri ise Türkçe olan ve tasavvuf ağırlıklı olan bir eserdir. Makām-ı velâyet nedir, Mürşid kimdir ve dereceleri nelerdir? gibi konular işlenmiştir.
3. Ḥall-i Müşkilât: Arapça olan bu eserin konusu bazı tanınmış ulemalar ve alimlerin arasında fark olmadığını ve hepsinin aynı yolda olduğunu anlatmak olmuştur. Eser 1452 yılında kaleme alınmıştır.
Ayrıca birçok eserin sahibi olan Akşemseddin’nin yazmış olduğu ve günümüze ulaşmayan eserleri vardır. Bilinen diğer önemli eserleri ise Kitabü’t Tıb ve Maddetü’l-Hayat şeklindedir.