Birinden hediye alan insan, hediye veren kişiye karşı kendini borçlu sanır. Armağan veren kimsenin dileğini yerine getirmezlik etmez, onun işini görmeyi kendine görev bilir.
İkram kabul eden, armağan alan kişi, bunları kendisine sunan kimsenin istediğini yerine getirme zorunluluğunu duyar; bir borçluluk duygusuyla bu isteği reddetmeye utanır, istemese de isteğini yerine getirir.
Anafikir: İsteklerini yerine getiremeyeceğimiz kişilerin armağanlarını almamalıyız.
Verilen her türlü armağanlar, ya yapılan bir işin, sağlanan bir çıkarın karşılığında; ya da yapılması istenen bir iş veya beklenen bir çıkar karşılığında verilir. Sağlanan bir çıkar karşılığında verilen bir armağanı almamızda bir sakınca yoktur. Bu bir. şükran ifadesidir. Ancak, daha yapmadığımız, yapmamız istenen bir iş veya sağlamamız istenen bir çıkar karşılığında bu armağan bize verilecekse, alırken, istenen veya beklenen çıkarı sağlayıp sağlayamayacağımızı iyi düşünmeliyiz. Yerine getiremiyeceğimiz bir istek için veriliyorsa kesinlikle almamalıyız. Yoksa onun ağırlığı altında eziliriz.