Ağız yapmak anlamı: Birini aldatma, yanıltma, oyalama amacıyla duygularını, düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek biçimde konuşmak.”Ne ağız yapıp duruyorsun, gerçeği söylesene!”
Ağız yapmak hikayesi: Birisini yanıltmak, kandırmak maksadıyla duygu ve düşüncelerini olduğundan başka türlü gösterecek biçimde konuşmak.
Hiç kimseyi yanıltıp kandırmamalıyız. Sözümüz de özümüz de dosdoğru olamlı. Lafı ağzımızda eveleyip gevelemeden, döndürüp dolaştırmadan söylemeliyiz.
Bazı satıcıların, meyvelerini satmak için tuttukları bir düzen vardır. Bir tablo üzerine yığdıkları meyveleri müşteriye olduğu gibi takdim etmezler. En öne meyvelerin irilerini ve parlaklarını sıralarlar. Çürük ve görüntüsü bozuk olanları da iç kısma ve alta gizlerler. En öndeki iri, parlak ve gösterişli meyveleri de gören müşteri alma arzusu uyanır. Satışta böylece kolaylaşır. Meyvelerin satılması için bu şekilde düzenlenmesine "ağız yapmak" denir.
Sözün, özün bir olsun,
Kimseye ağız yapma.
Tezgahın doğru olsun,
Çürük meyveler satma.