Adalet ile ilgili atasözleri
Adalet ile zulüm bir yerde durmaz: Bu iki şey tamamen bir birinin karşıtıdır. Hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz. Zulmün bulunduğu yerde ise hak yeme, sömürü, eğrilik, azgınlık vardır ve orada da ne adalet ne de âdil vardır.
- Zulüm ile abad olunmaz: İnsanlara zulmederek iyi bir insan olup da kazanç elde etmek imkansızdır anlamına gelen bir atasözüdür.
- Adalet mülkün temelidir: Adil olmak, idare etmenin en vazgeçilmez unsurlarından biridir anlamına gelen bir atasözüdür.
- Cömert olmadan önce adaletli olun: Hayatta önemli olan şeyin eli bol olmaktan çok insanlara hak ettiğini vermektir anlamına gelen bir atasözü olarak kullanılmaktadır.
Adalet ile zulüm bir yerde durmaz, adalet ve zulümün aynı yerde bulunmayacağını, ya adaletin yada adaletsizliğin yani zulümün olacağı, ama ikisinin bir arada bulunmasının imkansız olduğunu belirten bir atasözümüzdür.
Adalet olmayınca bir yerde, insan düşer o yerde her derde, adaletin olmadığı bir memlekette insanın adalet aramak için her türlü zorluğa katlanacağını, Hatta bu adaletsizlik nedeniyle insanların adaletsizlikten biçare olacağını belirten bir atasözümüzdür.
Rüşvet kapıdan girince adalet pencereden kaçar, adalet öyle bir olgudur ki rüşvet (parayla iş gördürme) işin içine girince adalet maalesef olmayacaktır. İnsanlar işlerini parayla birilerine yaptırırsa adalet olmayacaktır.
Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur, adalet zulüm ile bir yerde bulunamayacağını anlatan bir atasözümüzdür. Ayrıca bu zülmü işleyenin akıbetinin hiç güzel olmayacağı, en son ahirette bunun hesabını vereceğini anlatır bu atasözümüz.
Adalet ile ilgili deyimler
Adalet dağıtmak: Kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
Haksızlığa uğramak: Adalete aykırı bir duruma düşmek, haksızlıkla karşılaşmak.
(birinin) adaletine sığınmak; birinden anlayış, hoşgörü, yakınlık beklemek.
Adalet dağıtmak; kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
Haksızlığa uğramak; adalete aykırı bir duruma düşmek, haksızlıkla karşılaşmak: Gücenik, haksızlığa uğramaktan bezmiş gibi susuyor. İ. Aral.
Hem nalına hem mıhına (vurmak); (karşıt olan iki yanı desteklemek: Demokrasi ve adalet konusunda, hem nalına hem mıhına, bir başyazı düşünmüştü. A. İlhan.
İnsafına kalmış; bir şeyin bir kimsenin doğruluğuna, adaletine ve isteğine bağlı olduğunu belirten bir söz.