Bütün bu tartışmalar ortaya koydu ki maalesef eğitimci veya eğitim uzmanı olarak konuşan birçok kişi maalesef eğitim konusunda bihaber. En büyük bilgisizlik açık uçlu soruyu halen seçeneksiz soru zanneden bir sürü "eğitimci" var. Gazetelere, televizyonlara çıkıp konuyu değerlendirenlerin verdiği örnekler bu konuda ne kadar bilgisiz olduğumuzu gösteriyor. O yüzden ben bu konuda yazmak istedim. Katıldığım bir TV programında gerçek anlamda açık uçlu soru gösterdiğimde herkes şok oldu. Çünkü açık uçlu soru seçenekleri olmayan soru değildir.
ANALİZ SENTEZ BECERİSİ
Peki, nedir açık uçlu soru ile bizim test usulü dediğimiz -bunu da yanlış kullanıyoruz- çoktan seçmeli sorular arasında çok temel farklar vardır. Birincisi çoktan seçmeli soruda soruyu hazırlayanın tartışmasız koymak zorunda olduğu en doğru seçenek vardır. Bu seçenek soruda öğrencinin farklı bakış açısı ve yaratıcı düşünmesini engeller bu yüzden çoktan seçmeli sorular öğrencilerin taksonomi olarak "uygulama ve kavrama" becerilerini ölçer. Oysa açık uçlu sorular öğrencilerin soruya verebileceği en doğru veya doğruya yakın birçok cevabı kabul eder. Bu da öğrencinin "analiz hatta sentez" becerisini ölçer. Yani öğrenci çoktan seçmeli soruda sadece kendisine daha önce verilen bilgiyi kullanır oysa açık uçlu soruda öğrenciler yeni bilgi ve yaratıcı düşünce geliştirmek zorundadır. Bu yüzden bakanın söylediği değişimi sadece SBS değişimi gibi görmek çok büyük bir hata olacaktır.
Hani hep konuşulur ya eğitimde ne zaman mantalite değişikliğine gideceğiz diye işte sorunun cevabı sadece büyük sınavlarda değil bütün sınavlarda açık uçlu soru anlayışına geçmektir. Peki bu nasıl olacak ve bunun sonuçları ne olacak; sevgili okuyucular eğri oturup doğru konuşalım. Bakanlık bugün açık uçlu soruya geçsin bütün eğitim sistemi çöker. Neden mi? Hangi okulunuzla, hangi öğretmeninizle açık uçlu soruları kullanacaksınız. Açık uçlu soru kullandığınızda sabit kitap eğitimi ve ezberci eğitim sona ermek zorunda. Öğrencilere öğretmenlerin bilgi aktarımı sona erecek bunun yerine birlikte bilgi üretimi olmak zorunda. Bu yüzden diyorum eğitim çöker diye.
ÖĞRETMENLER DEĞİŞMELİ
Eğer siz açık uçlu soru uygulamasına geçecekseniz öncelikle öğretmenlerinizi değişmeniz lazım. Öğrenciye tek taraflı aktarım yapan sistemi değiştirmeniz lazım. Bunu yapamazsanız bu sistemi uygulayamazsınız.
Bu söylenen yeniliğe bir eleştiri de açık uçlu soruların öğretmen hakemlerce okutulacağı bu yüzden adaletsizliğe yol açacağı yönünde. Bu da doğru değil dünyanın birçok yerinde bu sistemi kullanan ülkeler var. Bilgisayar yazılımları var. Örneğin geçtiğimiz günlerde benim de şahit olduğum bir uygulamada soru kitapçığı tamamen optik halde düzenlenmiş, öğrencilere sorulan soruların muhtemel cevapları (rublic) önceden sisteme tanımlanıyor. Öğrencilere dağıtılan kitapçıklara öğrencilerin yazdığı yanıtlar bilgisayara geçerken önceden kodlanmış muhtemel cevaplarla örtüştürülerek puanlanıyor. Öğrenciler en doğrudan en az doğruya kadar puanlar alabiliyor. Bu arada bu uygulamayı YEGAM (Yenilikçi eğitim araştırma ve geliştirme merkezi) yaptı.
Şimdi bunun neresi yanlış, farklı düşünen, yaratıcı, analiz yapabilen öğrencileri seçebilmenin en doğru yolu budur. Yoksa şu anda okullarda ilkokul 1.sınıfa bile test kitapları dağıtarak eğitimi geliştiremeyiz. Dolayısıyla bu yenilikleri "kazak" modeli gibi söylemlerle basitleştirmek bence büyük haksızlıktır. SBS değişir mi değişmez mi bilemiyorum. Ama gündeme gelen açık uçlu soru uygulaması bence tarihi bir fırsattır.