MEB’in öğrencilerin yeterlilik düzeylerini ölçmek için düzenlediği ABİDE araştırması, 2018 Nisan ayı içerisinde 1230 okulda yaklaşık 75 bin öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre, öğrencilerin yüzde 53’ünün matematikten, yüzde 39.8’inin fen bilgisinden, yüzde 25.1’inin Türkçeden ve yüzde 21’inin sosyal bilgilerden temel ve temel altı düzeyde kaldığının belirlendiği araştırmada, öğrencileri başarıya götüren ve başarısızlığa iten sebepler de yer aldı. Araştırmada başarıyı etkileyen sonuçlar şöyle:
İŞTE BAŞARININ FORMÜLÜ
- Hedefler başarı getiriyor: Öğrenci ortalamaları, öğrencilerin eğitim hedeflerine göre incelendiğinde en yüksek puan ortalamasını eğitim hedefi yüksek lisans ya da doktora yapmak olan öğrencilere ait. En düşük puan ortalaması ise eğitim hedefi liseyi bitirmek olan öğrencilerde.
- Kitap sayısı belirleyici: Sonuçlar öğrencilerin evinde bulunan kitap sayısına göre incelendiğinde en yüksek puan ortalaması evlerinde 81 ve üzeri kitap olan öğrencilere ait. En düşük puan ortalamasının ise evlerinde 0-5 kitap olan öğrencilere ait olduğu görülüyor. Okul kütüphanesi bulunan okulların ortalaması da daha yüksek.
- Baskı başarısızlık getiriyor: Aile ilgisi arttıkça öğrencilerin puanlarının az da olsa yükselme eğilimi gösterdiği, görülürken aile baskısı arttıkça öğrencilerin puanlarıe az da olsa düşme eğilimi gösteriyor. En fazla ilgiyi 1 kardeşi olan öğrencilerin ailelerinin gösterdiği, en az ilgiyi ise 6 ve daha fazla sayıda kardeşi olan öğrencilerin ailelerinin gösterdiği görüldü. Kardeşi olmayan öğrenciler ile bir kardeşi olan öğrencilerin ailelerinin göstermiş oldukları ilgi arasında farklılık görülmedi. Kardeş sayısı arttıkça aileler tarafından gösterilen ilginin azaldığı tespit edildi.
ÖDEV BAŞARIYI ETKİLİYOR
- Ödev başarı getiriyor: Sonuçlar öğretmenlerin ödev verme sıklığına göre incelendiğinde, en yüksek puan ortalamasının haftada 3 ya da daha fazla ödev veren öğretmenlerin öğrencilerine, en düşük ortalamanın ise hiç ödev vermeyen öğretmenlerin öğrencilerine ait olduğu görülüyor. Testlerde en yüksek puan ortalamasına sahip öğrenciler her ders için ödevlerine haftalık 31-60 dakika harcayan öğrencilere, en düşük ortalama ise haftalık 90 dakikadan daha fazla süre harcayan öğrencilere ait. Öğrencilerin ödev yapmak için harcadıkları süre bir noktaya kadar arttıkça öğrencilerin beceri puanlarında artış gerçekleşse de o noktadan sonra ödev için harcanan süre artsa bile öğrencilerin beceri puanlarında düşüş gözleniyor.
- Eğitimli öğretmen başarıyı katladı: Yüksek lisans mezunu olan öğretmenlerin öğrencilerinin ortalama puanlarının eğitim düzeyi lisans ve önlisans olan öğretmenlerin öğrencilerinin puanlarından yüksek olduğu görülüyor. Anketlere göre öğretmenlerin yarısı ise çok fazla ders dışı yükü bulunduğunu düşünüyor.
- Kızların hedefi yüksek: Kız öğrencilerin eğitim hedeflerinin daha yüksek olduğu, okula yönelik tutumlarının daha pozitif olduğu ve derslere daha fazla önem atfettikleri ulaşılan sonuçlar arasında yer aldı. Araştırmaya göre, kız öğrencilerin Türkçe dersine ilişkin öz-yeterlik algıları anlamlı bir şekilde daha yüksek iken erkek öğrencilerin fen bilimleri ve sosyal bilgiler derslerine ilişkin öz-yeterlik algılarının daha yüksek olduğu gözlendi. Kız öğrenciler Türkçe, matematik ve fen bilimleri derslerine, erkek öğrenciler sosyal bilgiler dersine daha fazla değer verdiği sonucuna ulaşıldı. Kız öğrencilerin daha büyük yani yüzde 35.4’ünün yüksek lisans ya da doktora yapmayı hedeflediği görüldü. Öğrencilerin eğitim hedeflerinin cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenirken, eğitim hedefi yükseldikçe öğrencilerin derslere verdikleri değerin anlamlı bir biçimde yükseldiği de tespit edildi.
Öte yandan MEB’in sonuçlarına göre başarılı öğrencilerin akran zorbalığına maruz kalma olasılığının daha düşük olduğu belirlendi. Ayrıca erkek öğrencilerin kız öğrencilerden daha fazla akran zorbalığına maruz kaldıkları sonucuna ulaşıldı.