Günlük dilde ve yazı dilinde zaman zaman abartmaya başvurulur. Bir olayı ya da yeri anlatırken beğendiğimiz özelliklerini olduğundan biraz farklı anlatarak beğenimizin derecesini artırmış oluruz. Hoşa gitmeyen bir durumu anlatırken de gerçeği olduğundan daha aşağı göstererek beğenimizin derecesini azaltırız. Çok yorulunca “öldüm”, biraz üşüyünce de “dondum” dediğimizde abartma yapmış oluruz. Avcı öyküleri, günlük dildeki abartmalara iyi bir örnektir. Burada önemli olan, abartmanın mantık sınırlarını aşmamasıdır.
Abartma, yazınsal bir sanat olarak yazı dilinde de sık kullanılır. Romanlarda, öykülerde, şiirlerde gerekirse abartmaya başvurulur. Abartma, yerli yerinde kullanıldığında anlatımı güçlendirir.
Abartmak kelimesinin TDK sözlük uyumlu anlamı nedir
1. Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek.
2. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.
Abartma genel anlamda bir şeyi olduğundan üstün göstermek yada olduğundan farklı göstermek gibi durumlarda da kullanılan ifadelerden oluşmaktadır. Abartma cümleleri anlam olarak abartı taşıyabilir.
Abartma cümlesi örnekleri şu şekildedir:
- Dünyalar kadar ödevim var.
- Ben var ya! Bir keresinde tam 50 kg muz yemiştim.
- Korkudan gözleri fal taşı gibi açıldı.
- Onu görünce dünyalar benim olmuştu.
- Kardeşim oyuncak alınmadığı için kıyameti kopardı.
- Sinemada gülmekten öldük.
- Seni dünyalar kadar sevdiğimi söylemiş miydim?
- Adam bir oturuşta elli kilogram muz yediğini söylüyor.
- Resmen sinemada gülmekten öldük.
- Dünya kadar işim varken beni yeniden iş vermesini anlayamıyorum.
- Kardeşime istediği oyuncağı almadıkları için kendisi kıyameti kopardı.
- Annemin korkudan gözleri fal taşı gibi açıldı.
- Uzun yıllar sonra sevdiğim birini gördüğüm için dünyalar benim oldu.
- Dün yedikleri dondurmadan sonra çocukların ikisi de ateşler içinde yanıyorlar.
- Sana buraya gelmemen gerektiğini yüz defa söyledim değil mi?
- Fillerin bir yıl içinde devasa büyüklükteki göller kadar su içtiği söylenmektedir.