DERSE HAZIRLIK
1. Mohaç Savaşı hakkında bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: 15. yüzyıl Osmanlı ve Avrupa tarihinin önemli sonuçlar barındırması itibariyle önemli savaşları arasında yer alan Mohaç Savaşı, Macaristan’ın güney sınırına yakın bulunan Mohaç ovasında yapıldığı için bu adla anılmaktadır. Köklü Macar Krallığı’nı sona erdirip Macar topraklarının parçalanmasının önünü açmasının yanı sıra Avrupa’da Macar tahtı veraseti meselesini ortaya çıkarmasıyla da önem arz etmektedir. Savaşa giden süreçleri belirleyen sebepler Avrupa’daki siyasi gelişmelerle yakından ilgilidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad’ı Macarlar’dan alması ve burayı Orta Avrupa’ya yönelik başlatacağı yeni askeri harekât üssü olarak kullanacak olması iki devlet arasındaki ilişkiyi giderek gerdi. Bunun üzerine Şarlken’e yenilip esir düşen Fransa Kralı I. François’in annesi oğlunun kurtulması için Kanuni Sultan Süleyman’dan yardım istemesi, gündemde olan Macaristan konusuna öncelik kazandırdı. Macarlar’ın Fransızlar’la anlaşma yaparak 1. François’i serbest bırakması Osmanlılar’ın aynı yılın baharında düzenlemek üzere başlattıkları hazırlıkları erteletmedi.
2. Tarihî konu ve temaları işleyen şiir, hikâye, roman, tiyatro vb. türlerde eserler okudunuz mu? Bu tür eserleri okumanın millî birlik ve beraberliğe katkısını tartışınız.
Cevap: Evet okudum. Vatan Yahut Silistre Kitabını okumuştum. Namık Kemal’in bu eseri kahramanca vatan için dövüşen askerleri anlatmaktaydı. Halkın bütün manevi ve maddi duygularını kamçılayan ve bir arada olma bilinci arttıran bir eserdi.
3. Herhangi bir olayı, tarih kitapları ya da ansiklopedilerden okumakla edebî bir eserde okumanın ne gibi farklılıkları olabilir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.
Cevap: Edebi kitaplar kurmaca yani hayal ürünüdür. Gerçeği yazarın gözünden yeniden yorumlaması üzerinden okuruz. Bundan dolayı gerçek bir haber yazısı gibi değil bir sanat eseri olarak okuruz.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 84 Cevabı
1. Mohaç Meydan Savaşı, şiirde nasıl tasvir edilmektedir? Yapılan tasvirler, savaş meydanını zihninizde canlandırmaya yetiyor mu? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Ova at kişnemeleriyle dolmuş. O gün fetih bir güneş gibi Mohaç’ın olduğu yeri parlatmıştır. O sabah yüz atlı ovada yan yana at koşturmuşlardır.
2. “Gül yüzlü bir âfetti ki her bûsesi lâle;” dizesinde geçen “âfet” kelimesi “güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını alan kadın” anlamına gelmektedir. Şiirlerde geçen, her şair tarafından ortak olarak kullanılan kalıplaşmış ve nükteli sözlere mazmun denir. Siz de okuduğunuz şiirdeki mazmunları bulunuz. Bunların şiirin anlamına nasıl katkı sağladığını tartışınız.
Cevap: Güneş: kuvvet , şiddet , kahır gazap, rağbet, his , iffet, haya, ve rikkat sıfatlarına sahip bir erkek olarak düşünülür.
3. “Mohaç Türküsü” şiirinde geçen “âfet, bûse, dünyâ, hücûm, lâle, meşhûr, vedâ” gibi kelimelerde düzeltme işaretinin uzatma işleviyle kullanıldığı görülmektedir. Türkçe kökenli kelimeler yerine şairin bu yabancı kökenli kelimeleri kullanma amacının ne olabileceğini tartışınız.
Cevap: Bu kelimeler bizim dilimize Arapça ve Farsça’dan girmiştir. Divan edebiyatı geleneğinde bu tür kelimelere sık sık rastlarız. Yahya Kemal^de o gelenekten etkilendiği için bu tür kelimeleri kullanmıştır.
4. Okuduğunuz şiirin kafiyelerini ve kafiye örgüsünü gösteriniz.
- kanatlı: lı’lar redif, at’lar tunç kafiye.
- Atlı:
- gündü
- göründü: dü’ler redif ün’ler tam kafiye
1. ETKİNLİK
Gül yüzlü bir âfetti ki, her bûsesi lâle;
Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle.
Bu dizelerde “gül yüzlü” ifadesiyle teşbih sanatı yapılmıştır. Teşbihin ana unsurlarından “benzeyen ve kendisine benzetilen” söylenmiş, yardımcı unsurları ise (benzetme yönü ve benzetme edatı) söylenmemiştir. Bu tür teşbihlere teşbihibeliğ denir.
Bu dizelerde yine “zafer” sevgiliye benzetilmiş ancak “sevgili” söylenmemiştir. İstiare adı verilen bu sanatta benzetmenin ana unsurlarından sadece biri bulunur (benzeyen ya da kendisine benzetilen). Bu dizede sadece kendisine benzetilen (zafer) söylendiği için açık istiare yapılmıştır. Sizce şair söz sanatlarına yer vererek neyi amaçlamış olabilir? Açıklayınız.
Cevap: Şiiri daha güçlü kılmayı ve okuyanın daha çok şiirin içine girmesini şiire olan ilgisinin artmasını sağlamayı amaçlamış olabilir.
2. ETKİNLİK
Lâkin kalacak doğduğumuz toprağa bizden;
Şimşek gibi bir hâtıra nal seslerimizden.
Dizelerinde şair, dış dünyadan aldığı zihinsel uyarımları benzetme, mecaz, istiare vb. söz sanatlarına başvurarak yeni bir biçimde ifade etmiştir. “Nal seslerinden şimşek gibi bir hatıra” ifadesi, şairin zihninde dış dünyayı yorumlama biçimidir. Dilin dış dünyayı anlatmaya yetmediği durumlarda şairin başvurduğu bu imgeler, şiiri diğer yazı türlerinden ayırır. Şair, dış dünyada gözlemlediği nesneleri seçer, sanatçı duyarlılığı ve hayalgücüyle seçilen bu nesneler arasında değişik ilişkiler ve bağlantılar kurar. Gözlemlediği nesnelerin kopyası olmayan yeni bir tasarım oluşturur. Etkileyici, heyecan verici, hayranlık uyandırıcı bu kullanımlara imge denir. Soyut tasarımlardan oluşan imge, bir kelime olabileceği gibi bir kelime grubu, ipuçları verilmiş ancak açıkça söylenmemiş bir im şeklinde de olabilir. Şiirdeki diğer imgeleri de siz bulunuz. Şiirin imge bakımından zengin olup olmadığını söyleyiniz.
- Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle!: Burada zafer sevgili olarak düşünülmüştür.
- Allâha giden yolda meleklerle karıştık: Güzel bir sebebe bağlama anlamında kullanılmıştır.
- Şimşek gibi bir hâtıra nal seslerimizden: Nal seslerinin gürültüsü şimşek sesine benzetilmiştir.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 85 Cevabı
3. ETKİNLİK
Türk şiirinde; İslamiyet’in kabulüyle birlikte Arap ve İran edebiyatından alınan aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Aruz ölçüsü hecelerin açıklık-kapalılığına ( kısalık-uzunluğuna ) dayanır. Ünlüyle biten hecelere açık, ünsüzle veya uzun ünlüyle biten hecelere de kapalı hece denir. Açık / kısa heceler “ . ” ile kapalı/uzun heceler de “ – ” ile gösterilir. Dizelerin son heceleri her zaman kapalı kabul edilir. Aruzla yazılmış bir şiiri, ölçü gereği parçalara ayırma işlemine takti (durak) denir. Aşağıda, okuduğunuz şiirin birinci bölümünde aruz ölçüsü ve takti uygulaması gösterilmiştir.
Bir bah çe/de yiz şim di/şe hit ler le/be râ ber;
Biz ler gi/bi öl müş o/yi ğit ler le/be râ ber.
——/——/––/———
Mefûlü/mefâîlü /mefâîlü /feûlün
Uzun ve kısa hecelerin bu şekilde bir düzen içinde sıralanmasının şiirin ahengine katkısını belirtiniz.
Cevap: Şiirde ölçüyü oluşturmaktadırlar. Bu da şiirin ahengini artırmaktadır.
4. ETKİNLİK
Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle berâber; / Bizler gibi olmuş o yiğitlerle berâber.
a. Yahya Kemal yukarıdaki dizelerde hangi manevi değeri yüceltmiştir? Aşağıdaki şiirde bu manevi değerin nasıl işlendiğini belirleyiniz. İki şairin aynı kavrama yükledikleri değerleri aktarma biçimlerinin farklı olmasını yorumlayınız.
Cevap: Şehitlerimizi saygı ile anmıştır. Onların aziz hatırasını onurlandırmıştır. Farklı şekilde işlenmesinin nedeni ise her şairin kendine has olan bakış açılarıyla şiiri oluşturmalarıdır.
b. Aşağıdaki şiirde hangi kelime grubunun tekrarıyla oluşan ahenk, anlamın pekiştirilmesine katkı sağlamıştır?
Cevap: vatan bizimdir. kelime grubu olduğu gibi tekrar edilerek anlamın pekiştirilmesine katkı sağlamıştır.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 86 Cevabı
1. “Mohaç Türküsü” şiirinde geçen sıfatları bulunuz. Bu sıfatlar çıkarılınca şiirin anlamında nasıl bir değişiklik olacağını söyleyiniz.
- kahpe hîle : nasıl hile kahpe hile. Kahpe kelimesi sıfattır.
- Karanlık bir gece: Karanlık bir sıfattır.
- ufukta büyüyen yollar: Ufukta büyüyen sıfattır.
- diriliş bekleyen yıllar: Diriliş bekleyen sıfattır.
2. “Hâtıra, ebedî, vedâ, âfet” kelimelerindeki düzeltme işaretinin işlevini söyleyiniz. Şairin bu kelimeleri düzeltme işaretiyle birlikte kullanmasının bir amacı olabilir mi?
Cevap: Burada düzeltme işaretleri okunuş ve söyleyişte incelik katmak ve vurgulamayı doğru yapmak amacıyla kullanılmıştır.
5. ETKİNLİK
Aşağıdaki dizelerde bazı kelimelerin yazımı, günümüz yazım kurallarına göre yanlıştır. Bunları bularak düzeltiniz.
• Bizdik o hücûmun bütün aşkıyle kanatlı;
• Geçtik hepimiz dört nala, cennet kapısından;
• Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin;
• Bir bir açılırken göğe, son def’a yarıştık;
• Allaha giden yolda meleklerle karıştık.
Cevap: Hücum, aşkı ile, dünyaya, veda, defa, Allah’a