DERSE HAZIRLIK
1. Korku, endişe, pişmanlık, sitem, sevinç, üzüntü, karamsarlık vb. duyguların yoğun olarak işlendiği eserlerin okuyucu üzerinde nasıl bir etki bıraktığını tartışınız.
Cevap: Bu tür duygular insanı olumsuzluğa, mutsuz anlara sürükler. Çoğu zaman hastalıklı bir yapıya kavuşmasına neden olur.
2. Cahit Zarifoğlu’nun “Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı.” sözünden ne anladığınızı arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Yalnızlık teması vurgulanmıştır. Zıt anlamlı kelimeler kullanarak yalnızlığın ne kadar şiddetli olduğu vurgulanmıştır.
3. Aşağıda verilen şiirleri inceleyerek bu şiirlerin ortak yönünü bulunuz.
Cevap: 4 şiirde ortak olarak bulunan yapılar: Nazım birimleri, İmgeleri, Kafiyeleri, Söz Sanatları, şiirsel ifadeler…
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 70 Cevabı
1. Okuduğunuz şiirde şair nasıl bir ruh hâli içindedir? Şiirde çizilen atmosfer, şairin ruh hâlini nasıl etkilemiştir?
Cevap: Şiirde şair yalnızlığını dile getirmiştir.Karanlık ve sokakta kalan birinin yalnızlığını ve kaldırımlara sığınışını anlatmıştır.
2. İnsana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara verilmesine teşhis, bu varlıkların konuşturulmasına da intak denir. Okuduğunuz şiirden teşhis sanatına örnekler veriniz.
- Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum: Hayallerin insan gibi beklemesi
- Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.:Kollamak yani gözetlemek insana ait özelliktir.
- Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.: Kaldırımların serseri olması
- Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!:
3. Şairin kaldırımlarla kendisini özdeşleştirdiği bölümleri bulunuz. Şairin neden kendini böyle hissetmiş olabileceğini tartışınız.
4. Bir şiirde aliterasyon ve asonans gibi unsurların kullanılması şiire nasıl bir katkı sağlar? Açıklayınız.
Cevap: Aliterasyon ve asonanslar şiirin ahenk unsurlarıdır. Şiirde anlam kadar şiirin ahenk unsurları da önemlidir. Bu nedenle aliterasyon ve asonans şiiri müzikalitesi açısından çok önemlidir.
1. ETKİNLİK
“İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.” Bu dizede fenerler akma yönüyle “sel”e benzetilmiştir. Aralarında türlü yönlerden benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden zayıf olanı, nitelikçe daha üstün olana (güçlü olana) benzetmeye teşbih denir. Teşbihte kelimeler gerçek anlamda da kullanılabilir.Bir benzetmede dört öge bulunur. Başka bir şeye benzetilen varlığa benzeyen, nitelikçe daha güçlü olan varlığa kendisine benzetilen, benzetmenin hangi yönden yapıldığını anlatan ifadeye benzetme yönü denir. Benzetmede benzerlik, eşitlik, karşılaştırma gibi ilişkiler kuran “gibi, sanki, kadar, tıpkı vb.” kelimelere benzetme edatı denir. Siz de aşağıda verilen dizelerdeki teşbih sanatını gösteriniz.
a. Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Cevap: Evleri gözüne mil çekilmiş âmâya benzetmiştir.
b. Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Cevap: Karanlıkları ıslak olan yorganlara benzetmiştir.
c. Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Cevap: Yolda gördüğü kemerleri zafer takısına benzetmiştir.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 71 Cevabı
2. ETKİNLİK
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
a. Bu şiirde “kaldırımlar” kelimesi tekrar edilerek bir ahenk sağlanmıştır. Şiirde sıkça tekrar eden
diğer kelimeleri de siz bulunuz.
Cevap: Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; tekrarlar var. Yürüyorum kelimesi sürekli tekrarlanmış.
b. Bir dizenin olduğu gibi tekrarlanmasına nakarat denir. Siz de bildiğiniz bir şiirin nakarat bölümlerini söyleyerek nakaratın, şiirin ahengine nasıl bir katkı sağladığını belirtiniz.
Şiirin, nakarat bölümlerinde ifade olunan duygu ve düşünce etrafında gelişmesini sağlar.
3. ETKİNLİK
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Yukarıdaki şiirin son kelimeleri “ortasında, noktasında; yürüyorum, görüyorum” arasında ses benzerlikleri
vardır. Dize sonlarında bulunan aynı görevdeki ek ve kelime tekrarlarına redif denir. “Ortasında,
noktasında; yürüyorum, görüyorum” kelimelerindeki altı çizili ekler redifi oluşturmaktadır. Yine dize
sonlarında bulunan, rediften önce gelen, görevleri farklı olan ses veya ek benzerliklerine kafiye denir.
“Ortasında, noktasında; yürüyorum, görüyorum” kelimelerindeki altı çizili sesler kafiyeyi oluşturmaktadır.
Bir ünsüzün benzeşmesiyle oluşan kafiyeye yarım, iki sesin benzerliğiyle oluşana tam, en az üç
sesin benzerliğiyle oluşana da zengin kafiye denir. Ayrıca aynı seslerden oluşan fakat farklı anlamları
karşılayan kelimelerle yapılan kafiyeye cinaslı kafiye denir.
Siz de aşağıdaki dörtlüğün redif ve kafiyelerini gösteriniz.
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Cevap:
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; git-sin
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. fener-ler
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; işit-sin
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler. kemer-ler
Yukarıdaki dörtlükte 1.ve 3.dizelerdeki –sin ekleriyle 2.ve 4.dizelerdeki –ler eki redif olarak kullanılmıştır. Yine 1. ve 3. dizedeki –it sesleri tam kafiye 2. ve 4. dizedeki –er sesleri tam kafiye olarak kullanılmıştır.
4. ETKİNLİK
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler…
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Bu şiirde 1. dize ile 3. dize; 2. dize ile de 4. dize kafiyelidir. Bu kafiye türüne çapraz kafiye denir
ve kafiye örgüsü “abab, cdcd, efef…” şeklinde gösterilir. Kafiye örgüsü “aaaa/aaab” şeklinde ise düz,
“abba” şeklinde ise sarma kafiye denir. “aba, bcb, cdc” şeklindeki kafiye örgüsüne örüşük kafiye,
“aaxa” kafiye örgüsüne de mâni tipi kafiye denir.
Siz de “Kaldırımlar” adlı şiirin diğer bölümlerindeki kafiye ve redifleri bularak kafiye örgüsünü gösteriniz.
Cevap: Kaldırımlar şiiri çapraz uyak olarak kafiyelenmiştir.
-a -c -e
-b -d -f
-a -c -e
-b -d -f
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 72 Cevabı
5. ETKİNLİK
İsmail Habib Sevük’ün Nâzım Hikmet ile Necip Fazıl Kısakürek’in şiir anlayışlarını karşılaştırdığı
eleştiri aşağıda verilmiştir. Eleştiriden yola çıkarak Nâzım Hikmet’in aşağıda verilen şiiri ile
“ Kaldırımlar ” şiirini karşılaştırınız.
Nâzım Hikmet’in sanatını tersine çeviriniz ve o ters sanatının bütün güzelliğini tebellür ettiriniz (billurlaştırınız);
bundan Necip Fazıl’ın sanatı çıkar: O, haykırıyordu; bu, inler. O, dışa bakıyordu; bu, içine
gömülür. Onun muhayyilesi (hayal etme gücü) Çin ü Maçini, Hind ü Sindi dolaşmaktadır; bunun kâinatı
kendi kalbinin ışıklarından ibaret. O, kulağını dünya işlerine çevirmişti; bu, kulağını sadece kendi ruhunun
sesine tutuyor, bundan başka türlü seda bekleyemeyiz. (Tanzimat’tan Beri)
Cevap: Nazım Hikmet’in şiirinde toplumsallık varken Necip Fazıl’ın şiirinde bireysellik vardır. Nazım Hikmet’te olumsuzluklarla mücadele etme yolu olarak yardımlaşmayı, birlik olmayı ifade ederken Necip Fazıl, olumsuzlukları kendi içinde yaşamaktadır.
6. ETKİNLİK
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 73 Cevabı
Aşağıda, dünya edebiyatından bir şiir örneği verilmiştir. “Kaldırımlar” şiirini tema ve ahenk
unsurları bakımından bu şiirle karşılaştırınız.
7. ETKİNLİK
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 74 Cevabı
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
Bu dizelerde altı çizili kelime (kara, iki, serseri) ve kelime grupları (kül rengi) önlerindeki isimleri
(gökler, bulutlar, yoldaş, kaldırımlar) nitelemiştir. İsimlerin önüne gelerek onları renk, biçim, durum bakımından
niteleyen ya da sayı, işaret, belgisizlik ve soru yoluyla belirten bu tür kelimelere sıfat denir.
Siz de aşağıdaki dizelerde geçen sıfatları bularak bunların türlerini ve şiire katkısını söyleyiniz.
Cevap: kimsesiz Niteleme sıfatı
bir Belgisiz Sıfat
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
bir Belgisiz Sıfat
beni bekleyen Niteleme sıfatı
içimde yaşamış Niteleme sıfatı
bir Belgisiz Sıfat
bir Belgisiz Sıfat
yumuşak Niteleme sıfatı
bu işaret sıfatı
kaldırımların emzirdiği Niteleme sıfatı
bu işaret sıfatı
karanlık Niteleme sıfatı
iki sayı sıfatı
Bir Belgisiz Sıfat
sel gibi Niteleme sıfatı
aç Niteleme sıfatı
buz gibi Niteleme sıfatı
bu işaret sıfatı
bir Belgisiz Sıfat
sokaklar kadar esrarlı Niteleme sıfatı
ıslak Niteleme sıfatı
bir Belgisiz Sıfat
bir Belgisiz Sıfat
her Belgisiz Sıfat
gözüne mil çekilmiş âmâ gibi Niteleme sıfatı
çilekeş Niteleme sıfatı
içimde yaşamış Niteleme sıfatı
bir Belgisiz Sıfat
- Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
- Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
- Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
- Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta;
- İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler.
- Tak, tak ayak seslerimi aç köpekler işitsin:
- Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
- Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
- Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim;
- İçimde damla damla bir korku birikiyor;
- Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler…
- Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
- Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
- Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
8. ETKİNLİK
“Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.” dizesinde virgül cümleleri ayırmak için, “Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;” dizesinde de özneyi ayırmak için kullanılmıştır. Siz de şiirde virgülün bu görevlerini örnekleyen dizeler bulunuz.
Cümleleri ayırmada kullanılan örnekler:
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Özneleri ayırmada kullanılan örnekler:
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.