9. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 211-212-213-214-215-216 Cevapları Ödev Yayınları

9. Sınıf Ödev Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 211, 212, 213, 214, 215, 216 Metni Anlama ve Çözümleme Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Merhum Cem Sultan adlı metnin tür özelliklerini belirleyiniz.

Metnin tür özellikleri şunlardır:

  • Metin bir tezkireden alınmıştır.
  • Tezkire eski Türk edebiyatında şairlerin hayatlarının ve eserlerinin anlatıldığı ve günümüzdeki biyografinin o zamanlardaki karşılığıdır.
  • Tezkirede biyografisi yazılan kişilerin doğum tarihleri çoğunlukla yer almamaktadır. Kişilerin isimleri, ölüm tarihleri ve kronolojik olayların tespitinde titiz davranılmıştır. Şairlerin şiirlerinden örnekler verilmiştir.
  • Tezkireler mukaddime adı verilen bir ön sözle başlar. Bu bölümde yazar; kitabı niçin yazdığını, kitabı yazarken kullandığı yöntemleri açıklar.
  • Mukaddimeden sonraki bölüm, biyografilerin yer aldığı asıl bölümdür. Bu bölümde şairlerin hayat hikâyesi, edebî kişiliği ve sanatı hakkında bilgiler yer alır; eserlerinden örnekler verilir.

2. Metin türünün oluşumunda sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişimlerin ve etkileşimlerin önemini değerlendiriniz.
Cevap: Tezkire türünün kökeni İslam tarihçilerinin oluşturduğu tabakat adı verilen kitaplara dayanır. Bu kitaplarda Hz. Muhammed’in hayatı ve hadislerine, topluma örnek olacak kişilerin biyografilerine yer verilirdi. Tezkirelerde sanatçılar ve onların eserlerinden hareketle dönemin toplumsal ve siyasi şartları ile ilgili bilgilere ulaşılabilir. Bu yönüyle tezkireler, tarih bilimi için de önemli kaynaklar durumundadır.

3. Merhum Cem Sultan adlı metinden hareketle Sehî Bey’e özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.
Cevap
: Sehi Bey’in bu eserinde daha yazılan tezkirelere göre oldukça sade bir dil ve üslup kullanılmışsa da günümüz için oldukça ağır bir dile sahip olduğu söylenebilir.

4. Merhum Cem Sultan adlı metinde ortaya konulan bilgi, tespit ve yorumları gerekçe, kanıt, tutarlılık, geçerlilik ve doğruluk açısından değerlendiriniz.
Cevap
: Günümüzdeki biyografi türünün eski edebiyatımızdaki karşılığı olması dolayısıyla bu metinde de nesnellik hâkimdir. Cem Sultan’ın hayatıyla ilgili bölümler kanıtlanabilir özelliğe sahipken sanatçının eserleriyle ve sanatçı yönüyle ilgili beğeni ifade eden bölümlerde nesnellikten uzaklaşılmıştır.

5. Merhum Cem Sultan adlı metindeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.

Açık iletiler: Metinde Cem Sultan’ın büyük bir şair olduğu açıktan söylenmiş ve eserlerine bir gazel ile örnek verilmiştir.

Örtük iletiler: Cem Sultan’ın siyasi anlamda fazla başarılı olamadığı da metindeki örtük bir iletidir.

1. Tarık Buğra adlı metinden alman aşağıdaki parçada geçen fiilleri bulup bunların metindeki işlevlerini noktalı yere yazınız.

Edebiyat dünyasına küçük hikâyelerle girdi. Cumhuriyet gazetesinin açtığı bir yarışmada “Oğlumuz” adlı hikâyesi ile ikinci olması, sanatında bir dönüm noktası olmuştur. Aldığı yoğun iş teklifleriyle basın hayatına atılma konusunda cesareti arttı ve Akşehir’de çıkardığı Nasrettin Hoca ile (26 Temmuz 1949-28 Haziran 1952) gazeteciliğe başladı.(…) Romanlarında Cumhuriyet Döneminden çeşitli kesitler seçen yazar, olay örgüsü ve çözümlemeler aracılığıyla, -edebiyat dışına çıkmadan, şiirsel bir dille ince yergiye ve alaya da yer vererek- kendi değerlendirmelerini ve mesajlarını da verme olanağını bulur.
Cevap: girdi, olmuştur, arttı, başladı, bulur.

2. Aşağıda verilen metinde geçen fiilleri bulunuz ve bunların metindeki işlevlerini noktalı yere yazınız.

Siz görebiliyorsunuz ya göğün mavisini, denizin dalgasını, ağacın, çimenin yeşilini… Duyabiliyorsunuz ya yağmurun damlayışını, rüzgârın uğultusunu, çocuğunuzun “anne”ya da”baba”diyen sesini!
Doğrulup kalkabiliyorsunuz ya yataktan… Gerinebiliyorsunuz ya yeni doğan güne karşı şiirdeki gibi. Siz iyisiniz… Eşiniz, çocuklarınız iyi… Anneniz babanız sıhhatteler… Hastalık yok… Kaza bela yok… Ne güzel!
Çayınızdan küçük ya da büyük bir yudum… Ekmeğinize katık ettiğiniz peynir ya da zeytinden birer lokma… Yutabiliyor, çiğneyebiliyorsunuz ya ne güzel!
Sibel Unur Özdemir, Mutluluk Budur İşte
Cevap:

  • Görebiliyorsunuz: Duyular aracılığıyla algılama ve anlama işlevini ifade eder.
  • Duyabiliyorsunuz: Duyma duyusu ile algılama işlevini ifade eder.
  • Doğrulup kalkabiliyorsunuz: Fiziksel hareket ve eylem işlevini ifade eder.
  • Gerinebiliyorsunuz: Fiziksel hareket ve rahatlama işlevini ifade eder.
  • Yudumlayabiliyorsunuz: İçecek tüketme işlevini ifade eder.
  • Katık edebiliyorsunuz: Bir şeye ekleme yapma işlevini ifade eder.
  • Yutabiliyor, çiğneyebiliyorsunuz: Yiyecekleri sindirim sistemine hazırlama işlevini ifade eder.

3. Peyami Safa adlı metinden alınan aşağıdaki parçada yazım ve noktalama kurallarına uymayan kullanımları tespit ediniz. Metnin karşısındaki noktalı yere yazınız.

Edebiyat dokuz yaşımda başlayan ihtiraslarımdan biridir; on üç yanımda “Eski Dost” diye yazdığım ilk çocukluk romanımın müsveddelerini hala saklıyorum. Fakat edebiyata girişim hakikaten benim hiç haberim olmadan olmuştur. On dokuz yaşımda kardeşimin teşvikile, muallimlik ve memuriyet hayatından matbuata geçerek “Yirminci Asır” adlı bir akşam gazetesi çıkarmağa başladık. Orada, “Asrın Hikâyeleri” başlığı altında, ilk otuz kırk tanesi imzasız ve tamamile halk için gazete hikâyeleri yazmağa başladım. (…)

  • "hala" kelimesi "hâlâ" şeklinde yazılmalıdır.
  • "teşvikile" ile değil "teşvik ile" olmalı.
  • "çıkarmağa" değil "çıkarmaya" olmalı.
  • "tamamile" kelimesi "tamamı" olarak değiştirilmeli.
  • "yazmağa" kelimesi "yazmaya" olarak değiştirilmeli.
  • Metin sonundaki üç nokta parantez içinde değil doğrudan "başladım" kelimesinin sonuna konmalıdır.

4. Merhum Cem Sultan adlı metindeki yazım kurallarına uymayan kullanımları tespit ediniz. Kurallara uymama sebeplerini açıklayınız.

-“Vilâyet” kelimesinde düzeltme işaretine gerek yoktur. Yer ve kişi adlarında ince okunan “l” ünsüzünden sonra gelen “a” ve “u” harfleri üzerine düzeltme işareti konur.

-“Sultân” kelimesinde de düzeltme işaretine gerek yoktur.

-“Karamandan” ve “Bursaya” sözcükleri özel ad olduğu için gelen eklerin kesme işaretiyle ayrılması gerekirdi.

-“Mikdâr, pâdişâhlık, Bâyezid, mukâbil, diyâr, ziyâret, deryâ, Allâh, mezâr, zamânında, sehâvet, şuarâ, tâyifesine, ziyâde, iltifât, riâyet, eşâr, inşaya, hayâl, “ kelimelerinde düzeltme işaretine gerek yoktur.

– “Mikdar” değil “miktar” olmalı.
-“Ceng” değil “cenk” olmalı.
-“Araba” değil “Arab’a” olmalı.
-“İstanbulda” değil “İstanbul’da” olmalı.
-“İskele” değil “iskele” olmalı.
-“Tayife” değil “taife” olmalı.

5. Merhum Cem Sultan adlı metinden alınan aşağıdaki parçada altı çizili kelimelere hangi noktalama işareti getirilmelidir?

Sultan Bâvezîdün kiçi karındaşıdur. Karaman vilayetinde Çelebi Sultan iken babaları Sultan Mehemmed fevt olup Bursava gelüp kendü adına hutbe okudup sikke yazdurdı. Bir mikdar anda padişahlık idüp sonradan Sultan Bâyezîd ile mukâbil olup ceng idicek cenge mütehammil olmayup diyar-ı Araba çıkup gidüp varup Ka’be şerrefehallâh ziyâretin idüp tekrar gelüp saltanat da’vasın eyleyüp suret buimayıcak gemiye girüp derya yüzine kaçup Rim Pupa varup anda Allâh emrine yitişüp meyyitin Bursava getürdiler.

- Bayezid’ün
- Bursa’ya
- Arab’a
- Bursa’ya

6. Peyami Safa adlı metinden alınan aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili kelimelerin yazımını günümüz yazım kurallarına göre değerlendiriniz.

a) Harb-i Umumi ortasında on beş yaşımda muallimlik ediyordum.
Cevap
: Harb-i Umumi: Arapça ve Farsça kurala göre oluşturulan sözcükler bitişik yazılır. Bu nedenle bu sözcüğün de “Harbiumumi” şeklinde yazılması gerekir.

b) Dokuz yaşımda başlıvan bir hastalık ve on üç yaşımda başlıyan hayatımı kazanmak zarureti, beni, edebiyattan evvel, kendini anlamağa ve yetiştirmeğe mecbur bir küçük insanın tamamıyla hayati zaruretlerden doğma bir terbiye, psikoloji ve felsefe tecessüsü ile doldurdu.
Cevap: Başlıyan: “-an” sıfat fiil ekinin yazımda geniş ünlüleri daraltıcı bir etkisi yoktur. Bu sebeple bu sözcüğün “başlayan” şeklinde yazılması gerekmektedir.

ETKİNLİK

İş başvurusunda bulunuyormuş gibi öz geçmiş yazım aşamalarını uygulayarak bir öz geçmiş/CV veya portre yazınız.

Özgeçmiş / CV

Kişisel Bilgiler:

  • Ad Soyad: [Adınız Soyadınız]
  • Doğum Tarihi: [Doğum Tarihiniz]
  • Adres: [Adresiniz]
  • Telefon: [Telefon Numaranız]
  • E-posta: [E-posta Adresiniz]

Eğitim Bilgileri:

  • [Yıl] - [Yıl]: [Üniversite Adı], [Bölüm Adı] (Lisans/Yüksek Lisans/Doktora)
  • [Yıl] - [Yıl]: [Lise Adı]

İş Deneyimleri:

  • [Yıl] - [Yıl]: [Şirket Adı], [Pozisyon Adı]
  • [Yıl] - [Yıl]: [Şirket Adı], [Pozisyon Adı]

Beceriler:

  • [Becerilerinizin Listesi]

Yabancı Diller:

  • [Dil 1] (Seviye)
  • [Dil 2] (Seviye)

Bilgisayar Becerileri:

  • [Bilgisayar Becerilerinizin Listesi]

İlgi Alanları:

  • [İlgi Alanlarınızın Listesi]

Referanslar:

  • [Referans 1] - [İletişim Bilgileri]
  • [Referans 2] - [İletişim Bilgileri]

Ek Bilgiler:

  • [Başarılarınız ve Sertifikalarınız]

Özet:

[Kendinizi ve becerilerinizi anlatan kısa bir özet]

Not:

  • Yukarıdaki şablonu kendi bilgilerinizle doldurun.
  • Özgeçmişinizi başvurduğunuz pozisyona göre özelleştirin.
  • Özgeçmişinizi en fazla 2 sayfaya sığdırmaya çalışın.
  • Dil bilgisi ve imla hatalarına dikkat edin.

Özgeçmişinizi yazarken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar:

  • Açık ve öz bir dil kullanın.
  • Başarılarınızı ve becerilerinizi vurgulayın.
  • Anahtar kelimeler kullanın.
  • Kolay okunur bir format seçin.
  • Özgeçmişinizi güncel tutun.

A. Sözlü İletişim Tür ve Tekniklerini Tanıma

Konuşma bir hazırlık süreci gerektirir. Hazırlık sürecinde anlatılacaklar planlanır. Planlama dağınıklığı önler, bilgiler bir mantık sıralamasıyla dinleyicilere aktarılır. Kişinin kendini tanıtması iletişimde birçok engeli ortadan kaldırır. Kendini tanıtmada ad ve soyad, doğum yeri ve yıiı, mezun olunan okullar, ilgi alanları, kişilik özellikleri gibi tanıtıcı bilgilere yer verilir. Kendini tanıtma konuşmasında vurgu ve tonlamaya dikkat edilmeli, kendine güven duygusu dinleyicilere hissettirilmelidir.
Kişiler kendini tanıtırken özelliklerini, yeteneklerini, değerlerini açık bir şekilde ortaya koymalıdır. Kişiler ne kadar üstün özelliklere sahip olsalar da bu durumu uygun bir şekilde ifade edemezse toplum içinde hak ettiği konumu elde edemez. Bu nedenle birçok fırsatı kaçırırlar.
Bir kişiyi tanıtırken de aynı yol izlenir. Anlatıcı üçüncü kişidir. Tanıtılan kişinin adı ve soyadı, doğum yeri ve yılı, öğrenim hayatı, ilgileri, kişisel özellikleri konuşmanın içeriğini oluşturur.
Toplumun bir ferdi olan insan çevresindeki kişilere kendini anlatma ve onlar tarafından anlaşılma gereksinimi duyar. Bu ihtiyaç iletişim kurmayı zorunlu hâle getirir. Duyguların, düşüncelerin, isteklerin bireyler arası aktarımında kullanılan en etkili yöntem sözlü iletişimdir. İnsanlar dil becerileri sayesinde duygu ve düşüncelerini ifade ederek birbiriyle anlaşırlar. İletişim sürecinin istenilen sonuca ulaşabilmesi için konuşmacı ile dinleyici arasında ortaklaşa bir çabaya ihtiyaç duyulur.
Bir iletişim biçimi olan konuşma, insanın kendini anlatma ihtiyacından doğan bir dil becerisidir. Yeni karşılaştığımız kişilerle iletişim kurarken karşınızdakini tanıma ve kendimizi de ona tanıtma ihtiyacı duyarız. Bu tanıtma ve tanıma sürecinde ilk izlenimler çok önemlidir. Kendini tanıtma, kişinin karşısındakine kendisiyle ilgili ayrıntıya girmeden kısa bilgi vermesidir. Ayrıntıya girmek konuşmayı sıkıcı bir hâle getirebilir. İlk izlenimler önemlidir. Kişiler bu ilk izlenimler sayesinde birbiriyle ilgili bilgi sahibi olurlar.
İnsan kaynakları yöneticileri iş başvurusunda bulunan adaylara ilk olarak “Kendinizi tanıtır mısınız?” sorusunu yönelterek adayların kişisel özelliklerini, bilgi, beceri ve beklentilerini öğrenmek isterler. Öğrendikleri bilgileri değerlendirerek karar verirler.

ETKİNLİK

Sınıf ortamında kendinizi ve yakından tanıdığınız birini tanıtınız. İki anlatım arasındaki farkı değerlendiriniz.

Kendimi Tanıtma

Merhaba arkadaşlar, ben [Adınız Soyadınız]. [Yıl] yılında [Doğum Yeriniz]’de doğdum. [Şehir]'de yaşıyorum. Ailemde [Aile Büyüklüğü] kişiyiz. Annem [Anne Mesleği], babam ise [Baba Mesleği]. Bir de [Kardeş Sayısı] tane kardeşim var.

[Okul Adı]'nda [Sınıf] sınıfında okuyorum. En sevdiğim dersler [Dersler]. Boş zamanlarımda [Hobiler] yapmayı seviyorum.

Kendimi üç kelimeyle özetlemem gerekirse [Üç Kelime] derim. Arkadaşlarım beni [Arkadaşlarınızın Sizi Nasıl Tanımladığı] olarak bilirler.

Yakından Tanıdığım Birini Tanıtma

Sınıf arkadaşım [Arkadaşınızın Adı]'nı tanıtmak istiyorum. [Yıl] yılında [Doğum Yeriniz]’de doğdu. [Şehir]'de yaşıyor. Ailesi [Aile Büyüklüğü] kişiden oluşuyor. Annesi [Anne Mesleği], babası ise [Baba Mesleği]. Bir de [Kardeş Sayısı] tane kardeşi var.

[Okul Adı]'nda [Sınıf] sınıfında okuyor. En sevdiği dersler [Dersler]. Boş zamanlarında [Hobiler] yapmayı seviyor.

[Arkadaşınızın Adı]'nı üç kelimeyle özetlemem gerekirse [Üç Kelime] derim. Onu [Arkadaşınızın Özellikleri] olarak tanıyorum.

İki Anlatım Arasındaki Farklar:

  • Kendimi tanıtırken daha öznel bir dil kullandım. Duygularımı, düşüncelerimi ve karakterimi anlatan kelimeler seçtim.
  • Arkadaşımı tanıtırken daha objektif bir dil kullandım. Onu dışarıdan gözlemleyen birinin bakış açısıyla anlattım.
  • Kendimi tanıtırken daha fazla detay verdim. Hobilerim, ailem ve sevdiğim şeyler hakkında bilgi verdim.
  • Arkadaşımı tanıtırken daha kısa ve öz bir anlatım tercih ettim. Onun hakkında temel bilgileri verdim.

Sonuç:

Kendini tanıtmak ve başkasını tanıtmak farklı beceriler gerektirir. Kendini tanıtırken daha samimi ve duygusal bir dil kullanılabilirken, başkasını tanıtırken daha objektif ve tarafsız bir dil kullanılmalıdır.

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

SORU & CEVAP Haberleri