1- Kabenin diğer adı nedir?
a. Ubeydullah b. Seyfullah c. Abdullah d. Beytullah
2. Kabir hayatının diğer adı nedir?
a. Ahiret b.Cehennem b.Berzah d.Kıyamet
3. Hangisi haccın farzlarından değildir?
a. İhrama girmek b.Arafat vakfesi c.Tavaf d. Sa’y
Haccın farzları üçtür. Biri yapılmazsa hac sahih olmaz.
1- Haccı ihramlı yapmaktır.
2- Vakfeye durmak. (Arefe günü, Arafat’ın, Vadi-yi Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra vakfeye durulur.)
3- Kâbe-i Muazzamayı Tavaf-ı Ziyaret etmektir. Tavaf, Mescid-i Haram içinde Kâbe-i Muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vacip olmak üzere yedi kere dönülür. Zemzem kuyusunun ve Makam-ı İbrahim’in dışından dolaşarak da tavaf etmek caizdir.
Kadınlar tavafta, Kâbe’ye yaklaşmamaları efdaldir. Kadına dokunmak ihtimali çok ise, Şafii’lerin Hanefi’yi veya Maliki’yi taklit etmesi lazım olur.
Tavafı mescid dışından yapması caiz değildir. Tavafa niyet etmek de, ayrıca farzdır. Tavaf-ı ziyareti Arafat’tan sonra da yapmak da farzdır.
Tavaf ederken ve sa’y ederken, ezan okunursa, bunlar bırakılıp, namazdan sonra tamamlanır.
4.Dinen zenginlik ölçüsü nedir?
a.Mikat b.Nisab c.Zekat d.Fıtır
5.Hangisi haccın vaciplerinden değildir?
a.Müzdelife vakfesi b.Kurban kesme c.Arafat vakfesi d.Şeytan taşlama
6.Tavafın sözcük anlamı nedir?
a.Durmak b.Dönmek c.Düşünmek d.Telaşla yürümek
7. Dinin tayin ettiği bir zamanda Kabeyi ve kutsal yerleri ziyaret etmek, yapılması gereken ibadetleri yapmak olan ibadet nedir?
a.Umre b.Say c.Hac d. Vakfe
8. Hacda kurban kesme ve şeytan taşlama nerede yapılır?
a.Arafat b.Müzdelife c.Safa d. Mina
9. Hacda farz olan tavaftır, kurban bayramının ilk üç günü özellikle birinci günü yapılması gereken tavaf hangisidir?
a.Kudüm b.Ziyaret c.Veda d.Şavt
10. Kıyamet hangi meleğin sur’a üflemesiyle kopacaktır ?
a.Cebrail b.Azrail c.Mikail d.İsrafil
11.Cennetin sözcük ve terim anlamını yazınız.
Cennet; Ahirette, Allahü Tealanın razı olduğu kimselerin gidecekleri ve sonsuz olarak zevk ve saadet içinde yaşayacakları yer. cennet kelimesi, lügatta c ve n harflerinden meydana gelmekte olup, aynı kökten meydana gelen cin, cinnet, cinan, cenin kelimeleri gibi “örtülü” demektir. cennet meyveler, çiçekler, güzel kokular ve daha pekçok güzellikler ile örtülü olduğundan bu isim verilmiştir. dünyada bağ, bostan, bahçe manasına da kullanılır. kelimenin bu kullanılış şekli, daha çok teşbih, benzetme içindir.
cennet; (arapça)
1.kadın ismi uçmak.
2. bahçe.
3. çok ferah ve havadar yer.
4. firdevs. - Allah'ın insanlara müjdelediği, ölümden sonraki alemde bulunan, allah'a inanan, günah işlememiş veya günahlarından temizlenmiş olanların gireceği fevkalade güzel yer. 8 cennet olduğu bildirilmiştir
12.Cennetin diğer isimlerinden 5 ini yazınız
Cennetin Diğer İsimleri
Cennetü’l-me’vâ: Allah yolunda şehit ve mümin kulların barınağı olan cennet bir ayette şöyle zikredilmiştir. “İman edip güzel amel işleyenlere gelince, onlar için Me’vâ cennetleri vardır.” (Secde: 32/19)
Cennet-i adn: En geniş anlamı ikamet etme, ikamet edilen yer demek olan adn ismi, Kuran ı Kerimde 11 ayette geçmektedir. “Adn” ismi cennetin belli bir bölümünün ifade ettiği gibi çoğul şeklinde de kullanılmıştır ki buradan onun bazı ayetlerde cennetin tamamını ifade ettiği de anlaşılmaktadır. İlgili bir ayeti kerime şöyledir: “Şüphesiz ki, iman edenler ve güzel amel işleyenler yok mu, işte onlar mahlukatın en hayırlısıdır. Onların Rableri katındaki mükafatı, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Ondan razı olmuşlardır. Bu, Rabbinden korkan O’na saygı gösterenler içindir.” (Beyyine: 98/7-8)
Darü’l-huldy: Ebediyen kalınacak olan yurt gibi manaların yanı sıra, “ev, konak, şehir, yurt ” gibi manalara gelen “dâr” kelimesi, Kuran’da dâru’l-huld (ebediyet / sonsuzluk yurdu), dâru’l-âhire (ahiret yurdu), akıbetü’d-dâr, ukbe’d-dâr (dünya yurdunun sonu) terkipleri ile de cennet anlamında yer almaktadır.
Firdevs: Her nimeti içerisinde barındıran cennet bahçesi olan ve özellik ile, içerisinde üzümler, bağlar, bahçeler bulunan mekan anlamına gelmektedir. İki ayeti kerimede geçmektedir. Firdevs, ismi cennetin bütününü ifade ettiği gibi, ortasını ve en değerli bölgesini de ifade etmektedir. “Şüphesiz, iman edip güzel amel işleyenler için barınak olarak Firdevs cennetleri vardır.” (Kehf : 18/107) [4]
Darü’s-selam: İçerisinde bulunanların esenlik bulacakları yurt manasına gelen bu mekan maddi ve manevi afetlerden, hoşa gitmeyecek şeylerden korunan anlamındaki selam ile dar/yurt kelimelerinden oluşan bu terkip, Kuranda iki ayette cennet yurdunun adı ve tabakası olarak yer almaktadır.
Dârü’l-mukame: Ebedi olarak kalınacak olan yer manasına gelen bu isim asıl durulacak yer, ebediyen kalınacak yurt anlamına gelmektedir. Dârü’l-mukameye giren kullar yüce Allah’a hamd ve şükür sırasında bulundukları mekan için kullanılan bir tabir olabileceği alimlerimiz tarafında ifade edilmiştir.
Cennatü’n-naîm: Sayısız ve sonsuz nimetler ile dolu olan bu cennet 13 ayeti kerimede geçmektedir. Arapça dilinde “refah, huzur, mutluluk” manalarına gelen ve nimet kelimesinden daha geniş bir manaya sahip olan naim ismi, insan oğlunun mutluluk bulduğu maddi ve manevi güzellikleri ifade etmektedir. Bu açıdan cennâtü’n-naîm; mutluluklarla dolu cennetler manasına gelmektedir. “Beni cennetü’n-naîmin vârislerinden kıl” (Şuarâ: 26/85)
El-makamü’l-emin: İçerisinde bulunanların güvende olacağı makam. Adından da anlaşılacağı gibi El-makamü’l-emin yani, “emin bir makam” olan bu cennet içerisindekiler sonsuza dek her şeyden emin olarak bir yaşam süreceklerdir.
13. Cehennemin sözlük ve terim anlamını yazınız.
Dinsel inanışa göre, bu dünyada günah işleyenlerin,Tanrı buyruklarına uymayanların, öldükten sonra gidecekleri ve ceza çekecekleri yer.
Büyük sıkıntı veren yer.
14.Cehennemin diğer isimlerinden 5'ini yazınız.
1. Nâr: Bu isim gözleri kamaştıran siddetli bir ışık içeren ateş manasına gelmektedir: Şüphesiz, inkar edenlere, ne malları, ne de evlatları Allah’a karşı hiçbir fayda sağlar.
2. Cahîm: Son derece şiddetli ve büyük, alevleri kat kat yükselen kızgın ateş. Lügat manası olarak da derin bir kuyuda şiddetle yanan kor manasına gelmektedir.
3. Hâviye: Düşenlerin bir yer çoğunun asla geri dönemediği büyük hesapsız uçurum. Lügat manada yüksek bir yerden derin bir çukura düşmek manasına gelmektedir. Bu kelime Hüviy kelimesinden türemiştir ve genel olarak uçurum derin çukur manasına gelmektedir.
4. Saîr: Çılgın, zapt etmek mümkün olmayan ateş. Lügat manasında karıştırılan kızgınlaştırılan ateş manasına gelmektedir.
6. Sakar: Çok büyük kızgın ateş. Yakıcı kızartıcı gibi manalarına gelen bu isim lügat manada güneş gibi kavurucu ateş demektir.
7. Hutame: Obur, aç ve kızgın ateş. Bazı bilginler bu yedi ismin, cehennemin yedi tabakası olduğunu ileri sürmüşlerdir. Lügatta kırıp parçalamak manasına gelen bu isim bizlere içine düşeni ateşle parçalaya un ufak eden manasına gelmektedir.
Yüce Mevlamız bizleri uyarıyor hemde önemle ve ciddiyetle. Zira Cehennem cok ciddiye alınması gereken bir konudur. Akıl sahibi insan bu azaplara düşmemek için canla başla çalılşmalı ve kulluğunu icra etmelidir. Yüce Mevlamız bizi Cehennem azabından korusun. Amin
15.Araf’ın sözcük ve terim anlamını yazınız.
Araf kelimesi sözlükte: Yüksek yer, atın yelesi ve horozun ibiği anlamlarındaki "a-r-f" kökünden türeyen "a'râf" din dilinde, cennetle cehennem arasındaki perdenin (sûr/duvar) yüksek yerleri demektir. A'râf, aynı zamanda Kur'ân'ın yedinci sûresinin adıdır. İyilik, lütûf, bilme, tanıma, akıl ve dinin iyi ve güzel gördüğü şey anlamına gelen "örf" kelimesinin çoğulu da "a'râf"tır.
A'râf kelimesi, Kur'ân'da iki âyette geçmektedir (A'râf, 7/46, 48). Bu âyetlerde, A'râf'ın cennetle cehennem arasında bir yer olduğu, burada henüz cennete girmeyen ancak girmeyi uman kimselerin bulunacağı ve bu kimselerin cennet ve cehennem halkı ile konuşacakları bildirilmiştir.
16.Sırat ne demektir darlığı ve genişliği neye göre olacaktır?
Sırat Köprüsü Cehennem üzerine kurulmuş bir köprü. ahirette, mahşer yerindeki hesaptan sonra, bütün insanlar Sırat Köprüsüne gönderilecektir. Allahü tealanın emir ve yasaklarından mükellef (sorumlu) olan bütün insanlar, sıratın üzerinden geçecektir. Sırat, lügatta “yol, geçilecek yer, köprü” manalarındadır.
Sırat Köprüsü deyince, bildiğimiz köprüler gibi sanmamalıdır. Nitekim, sınıf geçmek için, imtihan köprüsünden geçilir denir. Her talebe imtihan köprüsünden geçer. Hepsi buradan geçtiği için, köprü denir. Halbuki imtihanın, köprüye benziyen hiçbir tarafı yoktur. İmtihan köprüsünden geçenler olduğu gibi, geçemeyip yuvarlananlar da olur. Fakat bu, köprüden denize yuvarlanmağa benzemez. İmtihan köprüsünün nasıl olduğunu, buradan geçenler bilir. Sırat Köprüsünden de herkes geçecek, bazıları da geçemeyip, Cehennem'e yuvarlanacaktır. Fakat, bu köprü ve buradan geçmek ve Cehennem'e düşmek, dünya köprüleri gibi ve imtihan köprüsü gibi değildir. Bunlara hiç benzemez.
Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem Sırat'ı anlatırken, kıldan ince, kılıçtan keskin, ateşten yakıcı olduğunu, uzunluğunun ahiret senesiyle binlerce sene mesafe olup, iyi kullar ve salihlerin oradan Cennet'e doğru geçip gideceklerini, kafir ve facirlerin düşeceklerini beyan etmiştir.
Sırat üzerinden herkes ilimde ve ameldeki derecesine göre geçer. Cennetlik olanlar kolayca geçer. Bazısı şimşek gibi geçer. Peygamberler ve ilmiyle amel eden alimler böyledir. Bir kısım insanlar rüzgar gibi geçerler. Şehitler ve salihler bunlardandır. Bazısı koşan at gibi geçer; ahiret işlerine, dünya işinden daha çok önem verenler, ahireti dünyaya tercih edenler bunlardandır. Kimi yürür at gibi geçer. Takvası az olanlar bunlardandır. Kimi de günahları sırtına yüklenmiş olduğu halde emekleyerek geçer. Bazısının ayağı tutmaz, düşer. Kafirlerse grup grup Cehenneme, azab çekecekleri yerlere düşerler.
Sırat Köprüsünde yedi yerde sual sorulur. Bu suale cevap veren geçer, veremeyene azap olunur. Bu suallerden birincisi imandan, ikincisi namazdan, üçüncüsü, oruçtan dördüncüsü hacdan, beşincisi zekattan, altıncısı, kul hakkından, yedincisi gusulden, istincadan ve abdestten'dir. Yine sırat üzerinde insana ömrünü ve gençliğini nerede harcadığından ve bütün işlerinden sual olunacağı da bildirilmiştir. Bütün saadetlerin, rahatlıkların başı kamil iman sahibi olmaktır. Herkesin kalbini yanlış itikatlardan, şüphelerden kurtarmaya çalışması lazımdır. Bir kimse doğru imana kavuşur ve ahlakı güzel ve işleri iyi olursa, yüksek ruhlara, yani peygamberlere ve evliyaya ve meleklere benzer ve onlara yaklaşır. Maddenin çekimi kanunu gibi, onlar tarafına çekilir. Dağ kadar büyük mıknatısın veya yüksek gerilimli elektromanyetik alanın bir iğneyi çekmesi gibi, onu yüksekliklere çekerler. Sırat Köprüsünü şimşek gibi sür'atli geçer. Cennet bahçelerinde, kendine münasip olan, ruhuna layık olan nimetler içinde, sonsuz rahat edenlerden olur.
Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu ki:
Nice kullar sırattan geçtiğini bilemeyip, meleklere, sırat ve Cehennem nerede kaldı. Biz oradan geçtik mi derler. Melekler; siz Cehennem üstündeki sırattan geçtiniz. Fakat Cehennem ateşi nurunuzdan çekilmiş, örtülmüştü derler.
Cehennem ateşi müminlere der ki; ey mümin üzerimden çabuk geç, senin nurun ateşimi söndürüyor.
17.Sorgu ve hesap sırasında insan 5 şeyin hesabını vermeden oradan ayrılamayacaktır bu beş şey nedir?
Ebû Ya’lâ… İbn Ömer’den rivayet etti ki; İbn Mes’ud şöyle demştr: “Adem oğluna beş şeyin hesabı sorulmadan kıyamet gününde ayaklarını ileri atmasına izin verilmez. (O beş şey şunlardır:)
1-Ömrünü nerede tükettin?
2-Gençliğini nerede çürüttün?
3-Malını nereden kazandın?
4-Nereye sarf ettin?
5-Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin?”
18.Haşir- Mahşer ne demektir?Açıklayınız
Haşr ve Mahşer nedir
Haşrin sözlük manası, dirilmek ve toplamaktır; Mahşer de toplanılan yerin adıdır. Dini terim olarak ise haşir, kıyamet gününde ölen tüm insanların bedenen ve ruhen ahiret günü için dirilmesidir.
Haşr yani dirilme olayı sadece ruh ile değil, ruh ve cesetle birlikte olacaktır. Ahiretin varlığının ispatı konusunda da işaret edildiği gibi, insanları yoktan var eden Allah'ın onları, çürüyüp toprak olduktan sonra çürümüş parçalarını bir araya toplayıp diriltmeye de gücü yeter.
Mahşerde toplanan insanların o gün karşılaşacakları durum ve görecekleri muamelelerin, herkesin dünyadaki amellerine göre olacağı, Peygamber Efendimizin çeşitli hadislerinde haber verilmiştir. Bu konuda pek çok hadis vardır. Bunlardan bazılarında mahşerin sıkıntılı hali anlatılır; güneşin bir mil kadar yaklaştırılacağı ve bu dayanılmaz sıkıntıların, Peygamberimizin şefaati ile son bulacağı belirtilir.
Bediuzzaman ssaid Nursi Mektubat adlı eserinde haşir meydanı ile ilgili olarak şu bilgilere yer vermektedir.
Hâlık-ı Hakîmin her şeyde gösterdiği hikmet-i âliye, hattâ tek küçük bir şeye çok büyük hikmetleri takmasıyla tasrih derecesinde işaret ediyor ki, küre-i arz serseriyâne, bâd-ı hava azîm bir daireyi çizmiyor. Belki, mühim bir şey etrafında dönüyor ve meydan-ı ekberin daire-i muhîtasını çiziyor, gösteriyor. Ve bir meşher-i azîmin etrafında gezip mahsulât-ı mâneviyesini ona devrediyor ki, ileride, o meşherde, enzâr-ı nâs önünde gösterilecektir.
19. Ba’s ne demektir?Açıklayınız
Öldükten sonra, kabir hayatının son bulup hesap üzeri tekrardan dirilmeye denir. Mahşer günü ölüler tekrar diriltilecektir. Buna ise ba’s denilmektedir.
20. Ahiretin sözcük ve terim anlamını yazınız.
Ahiret Kavramı nedir ?
1. Ahiret: Son, her şeyin sonu demektir. Dinimize göre ise; bu dünyanın sona ererek yeni ve ölümsüz (sonsuz) bir hayatın başlamasına Ahiret denilir.
2.Ahiret kelimesinin sözlük anlamı, son ve sonra olandır. Dini inançlara göre ahiret ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve ebediyen devam eden hayatın adıdır.
3.Yeniden dirilme ile başlayıp sonsuza kadar sürüp gidecek olan hayata ahiret hayatı ve bu hayatın geçtiği aleme de ahiret alemi veya öteki dünya denir.