Bir gün Allah Resulü (s.a.v.) mescitte (biri ilim öğrenen diğeri dua ve ibadetle meşgul olan) iki gruba rastlamış ve şöyle buyurmuştur:
“Bunların ikisi de hayır üzeredir. Şu gruptakiler Allah’a dua ediyor ve ondan bir şey istiyorlar.
Allah onlara istediklerini dilerse verir dilerse vermez. Diğerleri ise ilim öğreniyor ve öğretiyorlar.”
Resulullah (s.a.v.), bunları söyledikten sonra “Şüphe yok ki ben ancak bir muallim (öğretici)
olarak gönderildim.” buyurdu ve ilim öğrenenlerin yanına oturdu. Dârimî, es-Sünen, Mukaddime, 32.
Yukarıdaki metinden nasıl bir sonuç çıkarabiliriz? Arkadaşlarınızla tartışınız.
Ödev cevabı kısaca,
Metinde, Allah Resulü'nün mescitte iki farklı grupla karşılaşması ve bu grupları değerlendirmesi anlatılmaktadır. Birinci grup, dua ve ibadetle meşgul olan kişilerdir. İkinci grup ise ilim öğrenen ve öğreten kişilerden oluşur. Resulullah, dua ve ibadetin yanı sıra ilmin de önemli olduğunu vurgular, kendisinin bir öğretici olarak gönderildiğini belirtir. İlim, doğru anlaşıldığında hayır üzerinde etkili olabilir ve insanları aydınlığa kavuşturabilir. Dolayısıyla, metin, dua ve ibadetin yanı sıra ilmin de Müslümanların hayatında önemli bir yer tuttuğunu vurgular.
Yukarıdaki metinden çıkarılabilecek kısa sonuçlar şunlar olabilir:
- Allah Resulü, dua ve ibadetle meşgul olanların hayır üzerinde olduklarını ifade eder.
- İkinci grup, ilim öğrenen ve öğreten kişilerden oluşur. Resulullah, kendisinin bir öğretici olarak gönderildiğini belirterek ilmin önemine vurgu yapar.
- İlim öğrenen ve öğretenlerin, dua ve ibadetle meşgul olanlarla birlikte hayır üzerinde oldukları anlatılır.
- Metin, ilmin önemine ve Resulullah'ın öğretici misyonuna vurgu yaparak bilgi edinmenin değerini vurgular.
Bu sonuçlar, dua ve ibadetin yanı sıra ilim öğrenme ve öğretmenin de önemli olduğunu ve her iki grup arasında bir denge kurmanın hayır getireceğini gösterir.