Tek Başına
Günün birinde, çok uzak bir ülkede insanların anlaşmazlıkları nedeniyle bir savaş çıkmış. Ülkede yaşayan insanlar, daha önce savaş nedir bilmedikleri için konuşarak savaşı bitirmeye çalışmış ama başarılı olamamışlar. İnsanlar, yavaş yavaş evlerini hatta ülkelerini terk etmek zorunda kalmış. Evini terk etmek zorunda kalanlardan biri de on yaşındaki Abel’miş. Ailesi Abel’e ülkelerini korumak zorunda olduklarını söylemiş. Bu nedenle Abel’in ülkeden tek başına ayrılması gerektiğini söylemişler. Ailesi, Abel’e bir adres vererek onu ülkeyi terk eden diğer insanlarla beraber göndermiş. Abel, tek başına hiç bilmediği bir ülkeye doğru yola çıkmış. Geldiği ülkede ailesinin verdiği adreste oturan akrabalarının yanına gitmiş. Fakat bu yeni ülkede farklı bir dil konuşuluyormuş. Bu dili bilmediği için günlük yaşamında da okul yaşamında da çok zorlanmış. Sürekli ülkesindeki savaşın biteceği, evi ve ailesine kavuşacağı günü düşünüyormuş.
Aşağıdaki soruların yanıtlarını metinden hareketle defterinize yazınız.
1. “Tek Başına” metnini okuduğunuzda neler hissettiniz?
"Tek Başına" metnini okurken empati yaparak Abel'in yaşadığı zorlukları ve içinde bulunduğu duyguları hissettim. Üzüntü, yalnızlık ve belirsizlik gibi duyguları anladım.
2. Abel’in yerinde siz olsaydınız neler hissederdiniz?
Abel'in yerinde olsaydım, büyük bir korku ve endişe hissederdim. Ailemden ayrılmak, yeni bir ülkeye gitmek ve yabancı bir dil öğrenmek çok zor olurdu. Aynı zamanda ailemi özlerdim ve geleceğe dair belirsizlikler beni endişelendirirdi.
3. Abel gibi savaş nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda olan insanlara nasıl yardım edebiliriz?
Savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanlara yardım etmek için uluslararası toplum olarak sığınmacılara destek sağlamalıyız. Sığınmacıların barınma, temel ihtiyaçları ve eğitimleri için yardım edebiliriz. Ayrıca onlara yeni bir toplumda entegrasyon sağlayacak programlar ve destek sunmalıyız, böylece uyum süreci kolaylaşır. İnsan haklarına saygı göstermeli ve sığınmacıların güvende olmalarını sağlamalıyız.