Tıp programında, 2020 yılında 16.818 kontenjanın 16.771'i doldu. Dolmayan kontenjanlar Vakıf ve KKTC üniversitelerindedir.
16.580 olan kontenjanın 15.071'i doldu. Dolmayan 1509 kontenjanın 1051'i Vakıf, 380'i KKTC, 78'i ise Devlet üniversitelerindedir.
Bu sonuç bu sene Hukuk programlarında başarı sıralaması şartının 190 binden 125 bine çekilmesinden kaynaklanmaktadır. Sistemin, kendi içine yedirilen başarı sıralaması şartı ile kontenjanları artık kendisinin ayarlamaya başladığının göstergesidir.
8.132 kontenjanın 6.412'si doldu. Dolmayan kontenjan 1.720 olmuştur. Bunlarda 827'si Vakıf, 537'si Devlet, 307'si KKTC üniversitelerindedir.
43.501 kontenjanın 42.592'si doldu. 909 kontenjan ise boş kaldı.
Boş Kalan Kontenjan Sayıları
2018 yılında boş kalan 128.508 toplam kontenjanın 38.822’si önlisans programlarında idi ve bu rakam 2019 yılında 33.066’ya, bu yıl 30.387’ye düşmüştür. 2018 yılındaki 89.686 olan lisans programlarındaki boş kontenjan 2019 yılında 38.167’ye, bu yıl ise 26.669’a düşmüştür. Önlisans programlarında azalma görüldüğü gibi lisans programlarında da boş kalan kontenjanların sayısı geçen seneye göre 11.498 azalmıştır. 2018 yılında toplam kontenjanın %15,3’ü, 2019 yılında %8,6’sı boş kalmış iken bu oran bu yıl %6,8’e düşmüştür. Bu veri boş kontenjan konusunda çok ciddi bir iyileşmenin olduğunu, artık bu konunun sistemi zorlayan bir problem olmaktan çıktığını açıkça göstermektedir.
Üniversite Türüne Göre Toplam Kontenjan-Yerleşen-Boş Kontenjan
Yukarıdaki tablo analiz edildiğinde açıkça görülen husus; 2020 senesinde, 2019 senesine göre devlet üniversitelerinde, vakıf üniversitelerinde, KKTC üniversitelerinde, hatta diğer ülkelerdeki programlarda bile, yani her kategoride dolulukların artmış olmasıdır. Bu başarı, kontenjanın azaltılmış olması ile de izah edilemez. Zira devlet ve vakıf üniversitelerinde kontenjanlar artmıştır. Bu başarının diğer bir sağlaması ise Devlet, Vakıf, KKTC tüm kategorilerde yerleşen sayısının da artmış olmasıdır. Yani doluluklar artarken aynı zamanda yerleşme sayısında da artış görülmektedir. Bu tablo, uzun yıllardır görülmeyen ve özlenen bir tablodur. Dolayısıyla konuya hangi açıdan yaklaşılırsa yaklaşılsın her yıl daha da artan bariz bir başarının ve açık bir iyileşmenin olduğu görülmektedir.
Yine bu tablodan şu sonuç da çıkmaktadır: Boş kontenjan sayılarında Devlet, Vakıf, KKTC’deki üniversiteler olmak üzere tüm üniversite türlerinde iyileşme görülmekle birlikte Devlet üniversitelerindeki iyileşme oransal olarak çok daha anlamlı ve dikkat çekicidir. 2019 yılında boş kalan kontenjanlarda devlet üniversitelerinin payı %55,9 iken bu sene bu oran azalarak %48,8 olarak gerçekleşmiştir. Vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversitelerin 2019 yılında boş kalan kontenjanlardaki payı %44,1 iken bu sene bu oran %51,2 olmuştur. Dolayısıyla Devlet üniversitelerinde artık daha başarılı bir kontenjan planlaması yapılmaktadır.
Üniversite Türüne Göre Önlisans, Lisans Kontenjan-Yerleşen-Boş Kontenjan
Yukarıdaki tablo analiz edildiğinde ilk yerleştirmelerde; 2019 yılı lisans programlarının toplam doluluk oranı %91,47 iken 2020 yılında bu oran %94,18’e çıkmıştır. Aynı durum önlisans programları için de geçerlidir, bu yıl önlisans programlarının da doluluk oranı artmış ve %92,00 olarak gerçekleşmiştir. Diğer bir ifade ile bir önceki tabloda görülen Devlet, Vakıf, KKTC üniversitelerindeki doluluk oranlarının ve aynı zamanda yerleşen sayılarındaki artışların alt kırılımları da aynı başarıyı göstermektedir. Yani Devlet, Vakıf, KKTC’deki üniversitelerin hem lisans hem de önlisans programlarındaki yerleşen sayılarında ciddi bir artış söz konusudur.
Taban başarı sıralaması şartı aranan bazı programlarla ilgili değerlendirme yapıldığında;
- Tıp programında 2019 yılında toplam 15.398 kontenjanın 15.309’u dolmuştu. Dolmayan kontenjanların KKTC üniversitelerinde olduğu görülmüştü. 2020 yılında ise 16.818 kontenjanın 16.771’i dolmuştur. Dolmayan kontenjanlar Vakıf ve KKTC üniversitelerindedir.
- Hukuk programında 2019 yılında toplam 16.340 kontenjanın 15.721’i dolmuş, 619’u boş kalmıştı. Bu boş kontenjanlar Vakıf ve KKTC üniversitelerinde idi. 2020 yılında ise 16.580 olan kontenjanın 15.071’i dolmuştur. Dolmayan 1509 kontenjanın 1051’i Vakıf, 380’i KKTC, 78’i ise Devlet üniversitelerindedir. Bu sonuç bu sene Hukuk programlarında başarı sıralaması şartının 190 binden 125 bine çekilmesinden kaynaklanmaktadır. Sistemin, kendi içine yedirilen başarı sıralaması şartı ile kontenjanları artık kendisinin ayarlamaya başladığının göstergesidir. Bilindiği üzere Yargı Reformu çerçevesinde başta Adalet Bakanlığımız olmak üzere Barolar Birliği, Hukuk Fakülteleri ve konunun ilgili bütün taraflarınca başarı sıralaması şartının daha yukarı çekilmesi yönünde görüş ifade edilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da Yükseköğretim Kurulundan bu yönde bir düzenleme yapması talep edilmişti. Kamuoyunun da desteklediği başarı sıralaması şartındaki iyileştirme, kalite açısından girdi esaslı olumlu sonuçlar üretecektir.
- Mimarlık programında 2019 yılında toplam 8.783 kontenjanın 6.561’i dolmuştu. Dolmayan 2.222 kontenjan sırası ile Vakıf, KKTC ve Devlet üniversitelerinde idi. 2020 yılında 8.132 kontenjanın 6.412’si dolmuştur. Dolmayan kontenjanlar 2.222’den 1.720’ye gerilemiştir. Bunlarda 827’si Vakıf, 537’si Devlet, 307’si KKTC üniversitelerindedir.
- Öğretmenlik programlarında ise 2019 yılında toplam 42.838 kontenjan bulunmakta idi. Bu kontenjanların 2.177’si boş kalmıştı. 2020 yılında ise 43.501 kontenjanın 42.592’si dolmuş ve 909’ü boş kalmıştır.
- 2019 yılında başarı sıralaması şartı dolayısıyla mühendislik programlarında 16.930 boş kontenjan kalmış ve böylece mühendislik eğitimi için yeterli temel bilgiye sahip olmayan öğrencilerin bu programlara girmesi mümkün olmamıştır. Bu başarı sıralaması şartının kendi başına bir eleme unsuru olarak kalite temelinde sonuç ürettiği ortadır. 2020 yılında mühendislik programlarında belirlenen kontenjanın 11.904’ü boş kalmıştır. Görüldüğü gibi geçen seneki durum üzerine mühendislik programları ile ilgili yapılan analiz ve planlama sonucu bu sene boş kontenjanlarda ciddi oranda düşüş gerçekleşmiştir. Bu iyileşmenin önümüzdeki yıl daha güçlü bir şekilde gerçekleşmesi için çalışma ve düzenlemeler devam edecektir. Bu iyileşmenin bir plan çerçevesinde ve tedrici olarak gerçekleşmesinde yarar görülmektedir.
Mühendislik programlarında 40 soru üzerinden bazı testlerde %10 ham başarı gösteremeyen öğrencilerin mühendislik fakültesine yerleşmesi ihtimali düşünüldüğünde başarı sıralama 9 şartı/barajının ne denli önemli ve anlamlı bir işlevi olduğu da ortaya çıkmaktadır. Başarı sıralaması şartı önemlidir. Fakat bu sadece bir girdi düzenlemesi olup bunun başkaca düzenlemeler ile de desteklenmesi icap etmektedir. Bu sene yeni nesil mühendislik programlarına da sistemde yer verilmeye başlanması, laboratuvarların değerlendirilmesi, mühendislik eğitimi için asgari şartların güncellenmesi gibi bir dizi düzenlemenin devamının gelmesi, ayrıca bu programlara ilişkin öğrenci görüşleri ve memnuniyet düzeyi de YÖK’ün öncelikli konuları arasındadır. Mühendislik programlarındaki bu durumu, yapılacak girişim ve düzenlemeler ile klasik mühendisliklerin dönüşümü/evrimi ve yeni nesil mühendislikler için bir fırsat olarak değerlendirmek de mümkündür. Bununla birlikte yetkin/yüksek mühendislik için meslek icra sınavının yapılmasının bu programların eğitim ve öğretim düzeyine ve kalitesine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu sene ilk defa uygulamaya konulan Diş Hekimliği ile Eczacılık programlarında ise durum şu şekildedir:
- Bu sene başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlayan Diş Hekimliği programında 7.913 toplam kontenjanın 267’si boş kalmıştır. Dolmayan 267 kontenjanın 171’i Vakıf, 95’i KKTC üniversitelerindedir.
-Yine bu sene ilk kez başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlayan Eczacılıkta ise 3.972 toplam kontenjanın 3.925’i dolmuştur. Boş kalan kontenjan sayısı 47’dir ve KKTC üniversitelerindedir.
Yükseköğretimde kaliteyi önceleyen Yeni YÖK’ün katılımcı bir süreç sonucunda sisteme kazandırdığı değerlerden birisi olan başarı sıralaması şartı, amacına uygun işlemektedir. Toplumun bütün kesimlerince kabul gören YÖK’ün bu uygulamasının başarılı bir şekilde işlediğinin göstergesi; bu uygulamanın daha da genişletilmesinin Bakanlıklar, üniversiteler, meslek örgütleri ve diğer paydaşlar tarafından istenmesinden ve bu hususun Kalkınma Planına girmiş olmasından da anlaşılmaktadır.