1876'da basılan Lehce-i Osmani hangi alanda ilk olma özelliği taşır

1876'da basılan Lehce-i Osmani hangi alanda ilk olma özelliği taşır sorusunun cevabını vereceğiz.

Soru : 1876'da basılan Lehce-i Osmani hangi alanda ilk olma özelliği taşır 

A- Türkçeden Türkçeye sözlük

B- Fransızcadan Türjçeye sözlük

C- Arapçadan Türçeye sözlük

D- Farsçadan Türkçeye sözlük

Doğru Cevap: Türkçeden Türkçeye sözlük

Lehce-i Osmânî. Ahmed Vefik Paşa'nın (ö. 1891) yazdığı Türkçe'den Türkçe'ye ilk sözlük.

Yoğun bir idari ve siyasî hayatı olan Ah­med Vefik Paşa, görevinden azledildiği 1873-1876 yılları arasında Lehce-i Osmânî'yı hazırlayarak yayımlamış, başve­killikten ayrıldığı 1882'den sonra da eseri­ni geliştirip yeni bir tertiple ikinci basımı­nı gerçekleştirmiştir. Lehce-i Osmânî'-nin ilk baskisında [I-II, İstanbul 1293, 1293 sayfa] hiçbir ayırım yapmadan Türkçe, Arapça ve Farsça kelimeleri birlikte ele alan Ahmed Vefik Paşa, ikinci basımın [I-II, İstanbul 1306, 1455 sayfa] ilk cildine Türkçe kelimelerle Türkçeleşmiş kabul ettiği Arapça ve Farsça kelimeleri, ayrıca Batı dillerinden gelip günlük dile yerleşen kelimeleri almış, sadece yazı dilinde kul-lanilafi Arapça ve Farsça kelimelere de II. ciltte yer vermiştir. Osmanlıca'yı Türk dilinin umumi kadrosu içinde ele alması ve Türk lehçeleri bahsi de dönemine göre yeni ve ileri bir görüş olarak yalnız ikinci basımın önsözünde bulunmaktadır. Bu önsözde Türk dilinin tarihî ve coğrafî ya-yılımı İçinde bütün lehçelerine göre ge­nel bir tablo çizilmiş, Osmanlı Türkçesi'-nin, batıya uzanan Türkmen lehçesinin Anadolu'da oluşturduğu bir şekli olduğu ifade edilmiştir.

Lehce-i Osmânî'nİn asıl sözlük bölü­münün getirdiği başlıca yenilikler şun­lardır:
1. Osmanlı Türkçesi'ndeki sözler mümkün olduğu kadar Doğu Türkçesi'n­deki asılları ve eski şekilleriyle gösteril­miştir. Türemiş şekillerinin yaşamasına karşılık unutulmuş veya kullanılmaz ol­muş kökkelimelere götüren, Osmanlı Türkçesi'yle olan ilgiyi veya farkları gös­termeye yönelen bu sistem, eseri Doğu Türkçesi'ne açtığı için Thory Jozsef ve Barbier de Meynard gibi Batılı Türkolog-lar'ca Türkçe'nin mukayeseli incelemesine kaynak bir çalışma olarak gösterilmiştir. Kullandığı kaynaklan zikretmeyen Ahmed Vefik Paşa'nın sözlüğü hazırlarken Doğu Türkçesi'yle yazılmış eserlerden faydalan­dığı anlaşılmaktadır. [Babingeronun bir Doğu Türkçesi sözlüğü İçin gerekli mater­yalleri topladığını, ancak böyle bir sözlüğü meydana getirmediğini belirtmektedir]

2. Türkçe kelimelerin izahını türedikleri kök­ten hareketle, birleşik sözlerle tamlama ve deyimlerdeki kelime kümelerinin etra­fında toplandıkları taban söz veya mefhu­ma göre göstermeyi esas alan bir metot ortaya koyması dikkate değer bir yenilik­tir. Bir kökten çıkma sözlerin ayrı madde başlarına dağılmadan bir arada bulunma­sı Türkçe'nin kelime ve deyim teşkilindeki zenginliğini meydana çıkarmıştır.

3. Türk­çe kelimelerde gittikçe artan imlâ karga­şasına ve Arap harflerinin Türkçe'nin bazı seslerini ifadede yetersizliğine çözüm ge­tirmek için Türkçe'de bulunmayan sesle­re mahsus Arap harflerini kullanmayan Doğu Türkçesi'ndeki aslî şekillere göre düzenlenmiş bir imlâ sistemini teklif eder. Ahmed Vefik Paşa, Türkçe'nin tek harfte toplanmış ayrı ve farklı seslerinin belli olması İçin her birine özel işaret koy­durduğu değişik hurufat döktürüp kul­lanmıştır.

4. Türk tarihi, etnolojisi, lehçe­leri ve coğrafyasına dair maddeler sözlü­ğe küçük bir Türkoloji ansiklopedisinin taslağı mahiyetini kazandırmıştır. Bun­lar arasında üç sütunluk yer işgal eden "Türk" maddesi Ahmed Vefik Paşa'nın Türkçü zihniyetini yansıtması bakımın­dan zikre değer. Lehce-i Osmânî'de bazı kelimeler için Osmanlı ve Doğu Türkçesi'n-den örnek beyitler zikredilmişse de bun­ların kimlere ait olduğu belirtilmemiştir. Türk dilinin lügat sahasında temel eserlerinden sayılan Lehce-i Osmânî kendinden sonraki Şeyh Süleyman Efendi, Redhouse ve Radloff gibi birçok müelli­fin lugatlanna kaynak hizmetini görmüş­tür. Şemseddin Sami'nin Kâmûs-ı Tür M'sine ise başlıca temel teşkil etmiştir. Barbier de Meynard'ın hazırladığı Dictionnaire turc-français, Supplement aux dictionnaires publies jusçu'â ce jour adlı büyük lügat (Paris 1881-1886) doğrudan doğruya Lehce-i Osmânî'den çıkmıştır. Daha Önce Ahmed Vefik Paşa'­nın eseri hakkında bir tahlil ve tanıtma yazısı kaleme almış olan Barbier de Mey­nard, kitabının önsözünde lügatini Ahrned Vefik Paşa'nın Lehce-i Osmânî'si saye­sinde meydana getirdiğini açıkça ifade eder. Lehce~i Osmânî ilk basımının neş­rinden az sonra. Batı ilim âleminde öte­den beri esasen bilinmekte olan Ahmed Vefik Paşa'nın Petersburg'daki Müsteş­rikler Kongresi'ne çağırılmasına da vesile olmuştu.
Lehce-i Osmânî'nİn, aslında Red-house'a ait iken müsveddelerini gören Ahmed Vefik Paşa'nın onu kendine mal etmiş olduğuna dair Şemseddin Sâmİ ta­rafından nedense ortaya atılıp Veled Çelebi'nin daha ayrıntılı biçimde tekrarladığı asılsız bir iddia vardır. Redhouse'ın Leh­ce-i Osmânî'den önce neşredilen Lugât-ı Osmâniyye'sinin Türkçe tek bir sözü madde başı almayıp sırf Arapça ve Fars­ça asıllı kelimelere yer vermiş bulunması itibariyle onunla hiçbir alâkası olmayaca­ğının kesinliği yanında, asıl söz konusu edilmesi gereken Türkçe'den İngilizce'ye lügatinin da Lehce-i Osmânî'den on ye­di yıl önce 1859'da basılmış olması, hem de askerler, iş ve ticaret adamları için pra­tik bir gaye ile hazırlanmış bulunması do­layısıyla yer verdiği Türkçe sözlerin onun yanında pek cılız kalması, ayrıca lügatinin asıl büyük ve en geniş şeklinin Ahmed Vefik Paşa'nın eserinin İlk baskısının çıkı­şından çok sonra 1890'da ortaya konul­muş olması gerçeği karşısında bu iddia kendiliğinden çöker. Lügatinin 1890'da, yani Lehce-i Osmânî müellifi henüz ha­yatta iken yayımlanan bu baskısının ön­sözünde Redhouse'ın Ahmed Vefik Paşa'­nın eserinden istifade ettiğini, onun ken­disine rehberlik eden eserlerden biri oldu­ğunu belirtmesi bu iddiayı büsbütün hü­kümsüz kılar.

Kendisinden sonra Türkçe için birçok lügat ortaya konmuş olmasına ve tenkit edilecek taraflarına, karışıklığına, çeşitli kusurlarına rağmen Lehce-i Osmânî, kolayca tüketilmez malzemesiyle bir mü­racaat kaynağı olma değerini bugün de korumaktadır. Ahmed Vefik Paşa Lehce-i Osmânî'ye koyduğu, o güne kadar yazı dilinde kullanılmamış pek çok kelimeyi kendi tiyatro tercümelerinde kullanmıştır.

Lehce-i Osmânî, ikinci basımı esas alınarak Recep Toparlı tarafından Latin alfabetik sistemine göre yeni harflere çevrilmiş, her iki cildi için ayrıca Arap harflerine göre birer dizin ilâve edilerek yayımlanmıştır (Ankara 2000).

TDV İslâm Ansiklopedisi

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yarışma Soruları Cevapları Haberleri