3. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevapları
1. Arap toplumunun İslam’dan önceki din ve sosyal hayat anlayışlarını ifade eden cahiliye Dönemi’nde, Allah’a (c.c.) şirk koşularak ondan başka ilah olduğuna inanılmıştır. Yani çok tanrılı inancın egemen olduğu bu dönemde Allah’ın (c.c.) birliğini tasdik eden, ona eş koşmayan şirk anlayışından yoksun bir toplum vardır.
B) Aşağıdaki tabloda verilen kavram ve tanımları eşleştirerek doğru harfi parantez içine yazınız.
Cevap: 1 b, 2 a, 3 d, 4 c
- İslam Devleti’nde çarşı ve pazarların düzenine bakmakla vazifeli kimselerdir. (Muhtesip)
- Aynı atadan geldikleri kabul edilen ve aralarında soy bağı bulunan insan topluluklarına verilen ortak isimdir. (Kabile)
- Bağnazlık, aşırı taraftarlık, tutuculuk, körü körüne bağlılıktır. (Taassup)
- Devlet ve hükümet başkanının, önemli işlerde alanında uzman kişilere ve toplumun ileri gelenlerine danışması ve onların görüşlerini almasıdır. (Şûra)
C) Aşağıda verilen açık uçlu soruların cevaplarını ilgili alana yazınız.
3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) henüz bebek olan oğlu İbrahim’in vefat ettiği gün Güneş tutulur. Sahabiler iki olay arasında bağlantı kurmak isteyince Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu reddeder ve şöyle der: “Ay ve Güneş, Allah’ın varlığını gösteren iki önemli delildir. Hiç kimsenin doğumu ya da ölümü için tutulmazlar.” (Müslim, Selam, 124.)
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu bilgide verilen tutumu hakkında hangi çıkarımda bulunabilirsiniz? Yazınız.
Cevap: Hz. Muhammed insanların mucizelere ve gök olaylarına inanmasını istemediği için böyle bir cevap vermiştir.
4. Hz. Ömer (r.a.) “İslam’da cahiliyeyi bilmeyenler türeyince İslam’ın düğümleri teker teker çözülür.” demiştir. (Mustafa Akman, Kur’an da Cehalet Kavramı, s. 30.)
Hz. Ömer’in bu sözünden hareketle Cahiliye Dönemi’ni bilmenin önemini yazınız.
Cevap: Cahiliye Dönemini bilmek yaşamış olduğumuz bu dönemin kıymetini bilmemizi sağlar.
5. İslamiyet öncesinde Arap Yarımadası’nda insanların köleleştirilerek alınıp satıldığı, kendilerini doğuran, varlık sebepleri olan kadınların bir değerinin olmadığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir toplum vardı. Arap Yarımadası İslamiyet’in gelmesiyle kadınları Allah’ın (c.c.) bir emaneti gören, kadınlara mirastan pay vererek, aile içerisindeki hak ettiği değere kavuşmuştur. Bu bilgiye göre İslamiyet’le birlikte hangi alanda dönüşüm yaşanmıştır? Açıklayınız.
Cevap: İslamiyet’le birlikte kadına verilen değer artmış, kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır.
6. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün, pazar yerini denetlerken bir dükkândaki buğday yığınına elini daldırdığında alt kısımların nemli olduğunu hissetmiş, nedenini sorduğunda da satıcı, bunun önceki gün yağan yağmurdan kaynaklandığını söylemiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle emretmiştir: “Bunları bu şekilde müşterilerden saklayıp gizleme! Malları onlara oldukları gibi göster!” dedikten sonra “(insanları) aldatan bizden değildir.” buyurarak tepkisini ifade etmiştir. (İbn Mâce, Ticaret, 30.) Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu davranışı ekonominin hangi temel değerleri ile örtüşmektedir? Açıklayınız.
Cevap: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bu davranışı ekonomideki dürüstlük ilkesiyle ilgilidir.
7. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün bir Yahudi ailenin çocuğunun hastalandığını duymuş ve hastalanan çocuğu ziyaret ederek ona duada bulunmuştur. Sahabilerden biri çocuğun Müslüman olmadığını ve ona neden acıdığını söylediğinde “Her doğan İslam fıtratı üzere doğar. Sonradan ailesinin telkiniyle dine yönlendirilir.” buyurmuştur. (Buhârî, Cenâiz, 92.)
Hz. Muhammed’in (s.a.v. ) bu söz ve davranışı hangi alandaki değişime örnektir cahiliye ve günümüz toplumlarını da düşünerek açıklayınız.
Cevap: Hz. Muhammed’in (s.a.v. ) bu söz ve davranışı insana verilen değerle ilgili bir durumdur. Her insan İslam fıtratında doğar ve daha sonra ailesinin yönlendirmesiyle bir dine girer. Hz. Muhammed hangi dinden olursa olsun tüm insanlara insan olduğundan dolayı saygı duymuştur.
Ç) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz.
8. Mekke’de Cahiliye Dönemi’nde yaşanan haksızlık ve zulüm bazı vicdan sahiplerini harekete geçirmiştir. İçlerinde Hz. Muhammed’in (s.a.v.) de bulunduğu bir grup Hılfu’l-Fudul adı verilen bir antlaşma yapmışlardır. Bundan sonra hiçbir Mekkelinin veya misafirin güçsüz ve yalnız olduğu için haksızlık görmesine izin verilmeyecektir. Kırk yıl sonra bu antlaşmayı hatırlayan Hz. Muhammed (s.a.v.) “O antlaşmayı Arapların en değerli mallarına değişmem.” demiştir. (Adem Apak, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu, s. 173.)
Bu bilgiden hareketle aşağıdaki çıkarımlardan hangisine ulaşılamaz?
A) Hılfu’l-Fudul sonrasında İslam dininin yayılmasının hız kazandığına
B) Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İslamiyet öncesinde de haksızlıkların karşısında yer aldığına
C) Mekke’de toplumsal kargaşanın yaşandığına
D) Hılfu’l-Fudul’un Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından her zaman önemsendiğine
E) Mekke’de iç barış ve huzuru sağlama yönünde çalışma yapıldığına
Cevap: A
9. Hz. Peygamber (s.a.v.), Bedir Savaşı’nda en yakın kuyuyu karargâh yapmayı çevresindeki- lerle yapfığı istişare sonucu belirlemiş ve bir sahabinin teklifini kabul ederek karargâhı oraya kurmuştur. Uhud Savaşı’nda arkadaşlarıyla yapfığı istişare sonucunda kendi görüşüne aykırı olan Medine dışında meydan savaşı yapılması kararına uymuştur. (Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi, C 2, S. 942.)
Bu bilgiden hareketle Hz. Muhammed (s.a.v.) için,
I. İşlerini çevresindekilere danışarak yapmıştır.
II. Farklı fikirlere saygı göstermiştir.
III. Çoğunluğun görüşüne tabi olmuştur.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
Cevap: B
10. İslamiyet öncesinde Araplar kabile toplumu idi. Kabile başkanının veya kahinlerin, sihirbazların sözlerinin kanun kabul edildiği toplumsal model vardı. İslamiyet’le istişare ile kararlar alınan, tüm bireylerin değerinin olduğu, güvenliğin sağlandığı, hukukun olduğu bir devlet modeli oluşmuştur.
Buna göre Arap toplumu için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İslamiyet öncesi Arap Yarımadası’nda siyasal birliğin olmadığı
B) Cahiliye anlayışının değişime uğradığı
C) Zamanla ülkede huzur ve istikrarın sağlandığı
D) Kabilecilik anlayışının İslami yıllarda da aynen korunduğu
E) Kabilecilikte şûra anlayışına yer verilmediği
Cevap: D
11. Mus’ab b. Umeyr (r.a.) Medine’de Müminlerle el ele vererek imrenilecek bir gayret göstermiştir. Okuyor, okutuyor, namazları kıldırıyor, İslam’ı anlatıyor; davranışları ve konuşmalarıyla sevgi ve saygı topluyor; her gün gönüllerin fethinde birkaç adım daha ilerliyordu. İslamiyet’in Medine’de yayılmasında önemli bir yeri olmuştur.
Bu metinde sahabi Mus’ab b. Umeyr’in (r.a.) aşağıdaki hangi özelliği üzerinde durulmuştur?
A) Öğreticiliği B) Sancaktarlığı C) Cömertliği D) Muhacirliği E) Savaşçılığı
Cevap: A
12. Cahiliye Dönemi’nde Arap Yarımadası’nda kadınlar develer gibi alınıp satılmıştır. Oysa Hz. Muhammed (s.a.v.) ilk vahyin korku ve heyecanını hanımı Hz. Hatice’nin (r.a.) desteği ile üzerinden atmış, Hudeybiye Antlaşması sonrası yaşadığı bir sıkıntıyı ise eşi Ümmü Seleme’nin (r.a.) fikrini alarak gidermiştir. Bunun yanı sıra rızalarını almadan kızlarını evlendirmemiştir. (Hadislerle İslam, C 6, s. 370.)
Bu bilgiden hareketle Hz. Muhammed’in (s.a.v.) aile hayatiyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Sorunların çözümünde istişarede bulunmuştur.
B) Cahiliye Dönemi’nin anlayışlarının dışına çıkmıştır.
C) Ailede son kararı kendisi vermiştir.
D) Ailesine değer vermiştir.
E) Ümmetine ve insanlığa örnek davranış oluşturmuştur.
Cevap: C