4. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları
“Uyumasından yararlanıp onun hakkında sessizce biraz bilgi verelim. (…) özel hayatlarında hareketsiz ve başarısız olan Çehov kahramanları gibi kederliydi hep. Keder konusuna daha sonra çok döneceğiz. (…) kendisine adının ilk harfleriyle Ka denmesini tercih ettiğini, bu kitapta da öyle yapacağımı hemen söyleyeyim. (…) Şimdi, Erzurum garajından ayrıldıktan sonra yolculara iyi seyahatler dileyen şoför gibi ben de ekleyeyim: Yolun açık olsun sevgili Ka… Ama sizi kandırmak istemem: Ka’nın eski bir arkadaşıyım ve Kars’ta başına gelecekleri daha bu hikâyeyi anlatmaya başlamadan biliyorum ben.”
Orhan Pamuk, Kar
A. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.
1. Bu metinde anlatıcıyla ilgili olarak ne söylenebilir? Postmodern romanda anlatıcının nasıl bir görevi vardır? Açıklayınız.
Cevap: Postmodern romanda anlatıcı oldukça etkin bir rol üstlenir. Figüratif kadronun önemli bir elemanı olabileceği gibi kurgunun yazılım aşamasına müdahale etmesi de söz konusudur. Sık sık fikir beyan eder ve adeta romanı yönlendirir.
2. Bu metinle ilgili olarak aşağıda verilen cümleler doğruysa sonuna “D” yanlışsa “Y” yazınız.
• Anlatıcı, kurmacanın etkin bir figürü haline getirilmiş ve romanın yazılma süreci konu edilmiştir. (D)
• Yazar postmodern metinlere has bir özellik olan üst kurmaca oluşturma tekniğini kullanmıştır. (D)
• Romanın kurmaca olduğu okura hissettirilmiştir. (D)
• Kurmaca ile gerçeklik arasındaki çizgi belirginleştirilmiştir. (Y)
3. Metinde hangi anlatım biçiminin kullanıldığını belirtiniz.
Cevap: Metinde öyküleme anlatım biçimi ağırlıklı olarak kullanılmıştır.
B. Aşağıdaki cümlelerde büyük harflerin kullanımıyla ilgili yazım yanlışları vardır. Cümlelerin doğru biçimlerini altlarına yazınız.
1. Yanlış Cümle: Türkler, müslümanlığı 10. yüzyılda kabul etti.
Doğrusu: Türkler, Müslümanlığı 10. yüzyılda kabul etti.
2. Yanlış Cümle : Bu bitkiye iç Anadolu’da rastladım.
Doğrusu: Bu bitkiye İç Anadolu’da rastladım.
3. Yanlış Cümle :Buradan Güneş’in doğuşunu izlemek ne güzel!
Doğrusu: Buradan güneşin doğuşunu izlemek ne güzel!
4. Yanlış Cümle: Oraya köpeğimiz karabaşı da götürdük.
Doğrusu: Oraya köpeğimiz Karabaşı da götürdük.
5. Yanlış Cümle: Dünya’nın aya uzaklığı ne kadardır?
Doğrusu: Dünya’nın Ay’a uzaklığı ne kadardır?
C. Aşağıda yer alan numaralanmış cümlelerdeki boşluklara uygun ifadeleri getiriniz.
1. Ütopya tasarlayıcısı için bir ideal ya da karşı ideali temsil eden, düşünsel ve tutarlı bir toplum tasarısı anlamına gelmektedir. George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” adlı eseri bunun tam karşıtı olan distopya, örneğidir.
2. Mankurt/Mankurtlaşmak terimi “Gün Olur Asra Bedel” romanında Rusya rejimi sırasında dinini, dilini, ailesini geçmişini ve geleneklerini unutan bir nesli gözler önüne sermek için kullanılır.
3. Bireyin iç dünyasını esas alan romanlar yazan Ahmet Hamdi Tanpınar, romanlarında medeniyet krizi, zaman, felsefe, rüya gibi kavramları kullanmıştır.
4. Eserlerinde topluma ve insana dair tüm yaşanmışlıkları yansıtan Fakir Baykurt, toplumsal gerçekçilik çizgisinin önemli bir kanadını oluşturur. “Yılanların Öcü” romanında haklı-güçlü, çatışması üzerinde durmuştur.
5. Reşat Nuri Güntekin Yeşil Gece, Acımak, Çalıkuşu, Kan Davası adlı romanlarında öğretmenlik yapan kahramanlar vasıtasıyla Anadolu’ya eğilmiş, eğitim sorununu ele almıştır.
D. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyet Dönemi Türk romanı ile ilgili olarak söylenemez?
A) Millî edebiyat anlayışına bağlı birçok sanatçı Cumhuriyet Dönemi’nde de eser vermeyi sürdürmüştür.
B) 1923-1950 arasında yazılan romanların birçoğunda Anadolu insanının yaşama tarzı ele alınmış; ahlak bozuklukları, yanlış Batılılaşma ve hurafeler üzerinde durulmuştur.
C) Toplumcu gerçekçi yazarlar, toplumdaki düzensizlik ve çatışmalar ile köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları üzerinde yoğunlaşmışlardır.
D) Peyami Safa hemen hemen bütün romanlarında, Ahmet Hamdi Tanpınar Huzur’da, Tarık Buğra Küçük Ağa’da ruh çözümlemelerine geniş yer vermiştir.
E) Modernizmi esas alan yazarlar Anadolu insanının sorunlarını eserlerinde dile getirmişlerdir. 2
Cevap: E
2. (I) Edebiyat dünyasına 1983’te yayımlanan Sevgili Arsız Ölüm’le giren Latife Tekin, göç ve yoksulluk gibi temaları alışılmışın dışında dil ve anlatım olanaklarıyla işleyen farklı bir roman örneği vermiştir. (II) Roman; Aktaş ailesinin Alacüvek köyünden göçüp büyük şehrin varoşlarına yerleşmesini içeren yaklaşık yirmi beş yıllık yaşam mücadelesini roman kişilerinden biri olan, ailenin küçük kızı Dirmit’in bakış açısından masalsı ve büyülü gerçekçi bir dille anlatır. (III) Yazarın romanda kullandığı dil ve anlatım teknikleri, Latin Amerika kaynaklı büyülü gerçekçi anlatıma benzetilmiş, kendisi de bu benzerliği “Marquez (Markes) bir yol açtı bana, ona minnet borcum var.” sözleriyle onaylamıştır. (IV) Roman, Yüzyıllık Yalnızlık ile benzerlik gösterse de bu benzerlik olağanla olağanüstünün birbirine üstünlük sağlamaksızın bir arada oluşundan öte bir benzerlik değildir. (V) Tekin, Sevgili Arsız Ölüm’le birlikte o döneme kadar köyden kente göç olgusunun sosyolojik bir problem olarak tespit edilmesini önemseyen toplumcu gerçekçi roman anlayışının kalıplarını kırmasıyla dikkatleri üzerine çekmiştir.
Bu parçada düşüncenin akışına göre numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Çünkü Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm’ü tamamen yerli malzemeyle dokunmuş; Dede Korkut Hikâyeleri, İslamiyet öncesi Türk yaşantısı ve Anadolu’da hâlen yaşamakta olan batıl inanışlar gibi yerli kaynaklardan beslenmiştir.” cümlesi getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: D
3. Orhan Pamuk’un Yeni Hayat romanı, kimlik sorunsalının irdelendiği bir yolculuk romanıdır. Romanda gizemli bir kitap okuyup bütün hayatı alt üst olan yirmi iki yaşında bir üniversite öğrencisinin bu kitabın etkisiyle çıktığı yolculukta yaşadığı değişim ile birlikte arka planda toplumun dönüşümü de yansıtılmıştır. Yeni Hayat’ı eleştirmenler genellikle postmodern bir anlatı olarak değerlendirmişlerdir. “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” cümlesiyle başlayan romanın başkişisi Osman, yazarının kendi gençliğinden yarattığı yalnız, kırılgan ve karamsar bir karakter; Rıfkı amca ise Devlet Demir Yollarında çalışmış, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gibi demir yollarının Türkiye’yi kalkındıracağına inanmış, çocuklara resimli romanlarda bir şeyler öğretmek isteyen, nesli tükenmiş, yazarın tanımlamasıyla “Çehov’un dünyasından çıkmış bir taşra kahramanıdır.” Ölüm, kaza, yazgı, rastlantı, taşralılık, eziklik, zaman gibi tema ve izleklerin ele alındığı romanda varoluşun anlamsal sorgulamaları hissedilmektedir. Bu parçadan “Yeni Hayat” romanıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Hangi roman anlayışının özelliklerini taşıdığına
B) Başkişisinin kişilik özelliklerine
C) Ana hatlarıyla ele aldığı konuya
D) Bireysel değişimle birlikte toplumsal değişimi de yansıttığına
E) Dil ve anlatım özelliklerine
Cevap: E
4. Romanlarında Türkiye’deki köylü yaşamını halkçı ve devrimci bir bakış açısıyla ele alır. Köylünün bilinci ve bilinçaltındaki istekleri, tepkileri, çelişkileri yansıtır. Yazarın en meşhur eseri Yılanların Öcü’dür. Sinemaya da aktarılan bu eser daha sonra yazarın kaleme aldığı Irazca’nın Dirliği, Kara Ahmet Destanı adlı romanlarla önemli bir üçleme oluşturmuştur: Irazca Üçlemesi. Yazarın Tırpan ve Kaplumbağalar adlı eserleri ise sembolik niteliğe sahip romanlardır. Onuncu Köy adlı romanda ise köy enstitülü bir öğretmenin görev yaptığı yerlerde vermiş olduğu bilinçlendirme mücadelesi anlatılmıştır. Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar B) Kemal Tahir
C) Fakir Baykurt D) Orhan Pamuk E) Reşat Nuri Güntekin
Cevap: C
5. Cengiz Aytmatov…eserinde bugünü ve geleceği ilgilendiren çevre sorunlarını, Amerika ve Rusya’nın insanları nasıl mankurtlaştırdıklarını anlatır. Eser, başkahraman Yedigey vasıtasıyla Sovyet rejimindeki bozulmayı ve çöküşü okuyucuya çarpıcı bir şekilde sunmaktadır. Roman tertemiz aşkları, efsane ve masalları, Sovyet Rusya rejiminin acımasız faaliyetlerini bir arada anlatmaktadır. Aytmatov, eserde “insanları mankurt olmaktan kurtaralım.” mesajları vermektedir. Mankurt, burada geçmişini ve geleneklerini unutanlar için kullanılmıştır. Genel olarak Cengiz Aytmatov, mankurt efsanesi ışığında Rusya rejimi sırasında dinini, dilini, ailesini unutan bir nesli gözler önüne sermektedir. Bu metindeki boşluğa yazarın aşağıdaki romanlarından hangisi getirilmelidir?
A) Elveda Gülsarı B) Selvi Boylum Al Yazmalım C) Dişi Kurdun Rüyaları
D) Gün Olur Asra Bedel E) Cengiz Han’a Küsen Bulut
Cevap: D
Bu metindeki boşluğa “Gün Olur Asra Bedel” romanı getirilmelidir. Cengiz Aytmatov’un bu eseri, Sovyet rejimindeki bozulmayı ve çöküşü Yedigey başkahramanı aracılığıyla okuyucuya çarpıcı bir şekilde sunar. Roman, tertemiz aşkları, efsane ve masalları, Sovyet Rusya rejiminin acımasız faaliyetlerini bir arada anlatırken, “insanları mankurt olmaktan kurtaralım” mesajını da vermektedir. Mankurt terimi, geçmişini ve geleneklerini unutanlar için kullanılmıştır ve Cengiz Aytmatov, bu efsane ışığında Rusya rejimi sırasında dinini, dilini ve ailesini unutan bir nesli gözler önüne sermektedir.
6. Roman, Rusya’daki yeni yönetime eleştirel göndermeler taşır. George Orwell, totaliter rejime karşı olmuş, bu totaliter rejimlerin kuruluşundan itibaren meydana gelen önemli olayları kara mizah yoluyla hicvetmiştir. Roman, bir çiftlik dolusu hayvanın, sahiplerinin zorbalıklarına dayanamayarak isyan etmesi ve birleşerek insanların kurduğu rejimi devirmelerini konu alır. Romanda rejim el değiştirdikten sonra çiftlik hayvanları, müşterek bir hayat sürer; kendi kurallarını koyar; eşitliği temel aldıkları bir sistemle çiftliği yönetmeye başlarlar. Bu metnin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tanımlama yapılmıştır.
B) Yazarın üslubuna yönelik bilgiler verilmiştir.
C) Bir eser hakkında değerlendirme yapılmıştır.
D) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
E) Nitelendirmelerden yararlanılmıştır.
Cevap: A
7. “Halit Ayarcı: Saat kıskanılmaz… Eşya kıskanılır mı hiç? Başkasında olsa anlarım. Kendi malını insan kıskanmaz, belki beğenmez, bıkar, atar, satar, yakar, mahveder, amma… Sonra Nuri Efendi, Seyit Lütfullah, Abdüsselâm Beyler gelmiş. Nuri Efendi ustamdı, dünyanın en iyi adamıydı. Lütfullah biçare bir meczuptu, söyledikleri yaptıkları beni eğlendirirdi. Masal gibi hoşuma giderdi. Abdüsselâm Bey’e gelince çok iyiliğini gördüm.” Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bilinç akışı tekniği kullanılmıştır.
B) Kahraman-anlatıcı tarafından aktarılmıştır.
C) Kişi, zaman, mekân ve olay bir arada verilmiştir.
D) Anlam ilişkisi olmayan sıralı cümleler kullanılmıştır.
E) Bireyin iç dünyasını yansıtan bir metindir.
Cevap: C
8. (I). Doğa renk demektir; karmen kırmızısı, aşı boyası, gelin alı, firuze mavisi, camgöbeği, laci, çimen yeşili, safran sarısı, Çin beyazı, kartal kuşu gibi beyinlerde pervaz eder. (II) Kimi paraşütçüdür. Kibar hoppası, can beraber, bağırtlak. (III) Kimisi de kiraz bülbülü, sarı sevda gör beni, güllü diba, şah benek ya da kolyeli yeşil papağan; topu da çıngır çıngır kahkaha atarlar. (IV) Gül bank sesleriyle ayyuka, gök kubbenin doruğuna yetişirler. (V) Gerçi güz başında yeşil gözlü ağaçların çoğu uykuya yatar, başlarını yastığa yapıştırmadan önce de urbalarını pırnam pırnam parçalayıp sokaklara serperler ama serviler, kurtbağırları, mazılar, çamlar, sedirler dim dik ayaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) I ve II B) II ve IV C) II ve V D) III ve IV E) IV ve V
Cevap: E