11. Sınıf Meb Felsefe Sayfa 150-153 Cevapları

11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Sayfa 150, 151, 152, 153 4. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

4. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 150 Cevabı

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru sözcükleri yazınız.

1. Husserl’in fenomenolojisinde fenomenlerin özüne ulaşabilmek için daha önce edinilmiş bilgilerden ve ön yargılardan uzaklaşmaya paranteze alma denir.
2. Hermeneutik insanın söz ve eylemlerinin oluşturduğu ürün ve yapıların anlamına yönelik yorumlamadır.
3. Mantıkçı pozitivizm, akılla ya da deneyle doğrulanamayan bütün önermeleri anlamsız kabul eden felsefe akımıdır.
4. Duyulara konu olan, duyusal alanın nesnelerine fenomen denir.

B- Aşağıda Romen rakamlarıyla verilen filozof isimlerini harf ile verilen felsefi kavram, akım ve eser isimleriyle eşleştirerek doğru harfi parantez içine yazınız.

V Aydın SAYILI (a) Bilim Tarihi
III. Macit GÖKBERK (b) Felsefe Tarihi
VI. Nusret HIZIR (c) Bilim Felsefesi
IV Nurettin TOPÇU (ç) Ahlak Felsefesi
I. Hilmi Ziya ÜLKEN (d) Varlık Felsefesi
II. Takiyettin MENGÜŞOĞLU (e) Değerler Felsefesi
f) Siyaset Felsefesi

Aşağıda verilen açık uçlu soruların cevaplarını ilgili alanlara yazınız.

6. Kuhn’un düşüncelerinde geçen “bilim çevresi” kavramı hakkında bilgi veriniz.

Thomas Kuhn, “olağan bilim” deyimini birden fazla bilimsel araştırma yapılarak kazanılan bilimsel başarı olarak adlandırır. Bu bilimsel başarılarının da belli bir bilim çevresi tarafından uygulamaların sürekliliğini sağlamak için bir temel kabul ettikleri bilimsel ilerlemelerdir.

 

Kuhn, bu nedenle bazı örnekler vererek bu düşüncesini daha iyi anlatmaya çalışır. Örneğin; Aristotoles’in “Fizik”, Lyell’in “Jeoloji”, Franklin’in “Elektrik”, Nwton’un “Prensip ve Optik” esreleri ve buna benzer diğer yapıtların hep belli bir araştırma alanında geçerli sayılan ve sunulan yöntem ve bilgilerin gelecekte uygulayacak kuşaklar için büyük yardımları olmuştur. Buradaki başarı ise iki nedenden dolayıdır. Birincisi, yapılan bilimsel teknikler gerçekten benzersiz ve değerliydi. İkincisi ise açık uçlu olup yeni gelişmelere her zaman açık olmasıydı.

Kuhn, tüm açıklamaların ışığında “olağan bilim” deyimiyle yakından bağlantılı olduğunu ileri sürdüğü “paradigma” kavramını ileri sürerek bunun üzerinde görüşlerini bildirmeye devam etmiştir.

Kuhn, diğer yanan bilim adamlarına şöylede bir eleştiri getirmiştir. Bilim adamlarının yeni kuramlar icat etmek için uğraşmadıklarını hatta mevcut olanları da eleştiriden uzak durmadıkları yönündedir.

7. Aydınlanma düşüncesinin 20. yüzyıl felsefesine olan etkilerini değerlendiriniz.

Aydınlanma çağı Batı’da ben bilincinin doğduğu dönemdir. Batı bu dönemde kendi değerlerinin, düşüncesinin ve kurumlarının üstünlüğüne inanmaya başladı. Dönemin her alandaki inanılmaz gelişmeleri sonucunda Batı kendini modern olarak görmeye başladı. Max Weber’in de dediği gibi Batı’nın her kurumunda rasyonelleşmeye aydınlanma çağı için önemli bir özelliktir. Her kurum belirli bir amaca ulaşmak için rasyonel bir biçimde uygun araçlara çevrildi. Ortaçağ boyunca dinin devlet kurumları üzerindeki etkisi bu rasyonelleşme süreci içerisinde büyük oranda tahrip gördü. Devlet dini özelliklerini yitirerek daha dünyevi hale gelmeye başladı.

8. Türkiye’de felsefenin yayılmasında etkili olan eğitim kurumunun adı nedir?

Türkiye Felsefe Kurumu 1974 yılında kuruldu. Kuruluş amaçları, kişinin yaşamında ve kamu hayatında felsefî bilgiye olan ihtiyacın farkına varılmasına katkıda bulunmak, Türkiye’de felsefeyi dört duvarın dışına çıkararak toplumsal işlevini görmesine yardımcı olmak, uluslararası çalışmalar yapmak ve Türkiye’de yapılan çalışmaları dünya düzeyinde tanıtmak gibi amaçlardır.

11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 151 Cevabı

9. F. Nietzsche,“Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı eserinde yaşamı yükseltme ve zenginleştirme işlevi
görmeyen değerleri kaldırır. Gücü hayat karşısında en büyük erdem, zayıflığı ise tek kusur olarak görür. Ahlakın temelindeki yaşamı zayıflatan duyguları terk edilmesi buyruğunu ileterek onlara karşı durur.
İnsanın zayıflık değerlerini kaldırarak değerlerini yeniden kurması gereği, onun yaşamsallığına güç kazandırır mı? Örnekleyiniz.

Ona yaşam yolunda güç verir. Çünkü yaşayacağı her zorluğa göğüs germesi için gereken gücü ve güveni aşılar.

10. T. Mengüşoğlu’nun “İnsan Felsefesi” adlı eserinde kültür varlığı olarak tanımladığı insanın kendine has özellikleri nelerdir?

T. Mengüşoğlu’na göre bu sanatların aralarındaki farklar farklı millet olmalarından dolayı değil insanın sanatla uğraşan bir varlık olmasından dolayıdır. Bu nedenle Mengüşoğlu dilinde aynı bu şekilde insana özgü bir konuşma tarzı olduğunu savunur. Ona göre diller her millette farklıdır ancak burada dillerin farklı olması önemli değildir. Önemli olan insanın konuşan bir varlık olması ve bunu dil ile gerçekleştirmesidir. T. Mengüşoğlu’nun kültür varlığı olarak tanımladığı insanın kendine has özellikleri arasında; sanatın, dilin, tarihin, bilginin ve tarihsellik olduğunu savunur. Ona göre insanların farklı kültür çevrelerinde olmaları ve farklı ırk özelliklerine sahip olmaları kendine has özelliklerinde rol oynamamaktadır.

11. N. Topçu’nun “İsyan ahlakı” adlı eserinde görüşlerinin temelinde “hareket” kavramı vardır.
Hareket, biyolojik değil insana ve değişime yönelik bir kavram olarak ele alınır. İnsan, özgür iradesi doğrultusunda bilerek ve isteyerek harekette bulunur.
Metne göre insan hareketlerinden sorumlu mudur? Açıklayınız.

Evet sorumludur çünkü bilerek ve isteyerek eylemde bulunmaktadır. Bu da onu davranışlarından ve seçimlerinden dolayı sorumlu yapar.

12. K. Poper’ın “Ben yanılmış olabilirim ve sen haklı olabilirsin ve ortak çaba sonucunda belki
doğruluğa biraz daha yaklaşabiliriz.” sözünden hareketle bilginin doğruluğu belirlemede ortak çabaya sağduyu denilebilir mi? Niçin?

Denilebilir. Zaten bilim hem bilgilerin çoğalarak ilerlemesi hem de tez antitez anlayışının getirdiği farklı düşüncelerin çarpışmasından güçlenmektedir.

13. R. Carnap’a göre metafizik önermeler neden sözde önermeler olarak kabul edilmektedir? Açıklayınız.

Mantıkçı pozitivistler dil ve mantık alanına yoğunlaşırlar ve bir önermenin doğru ya da yanlış olması için o önermenin doğrulanabilir olması gerekmektedir. Burada yapılmak istenen deney ve gözlem yoluyla doğrulanamayan metafizik önermeleri diğer önermelerden ayırmaktır.

Bu nedenle R. Carnap metafizik önermelerin sözde önermeler olduğunu öne sürmüştür. Bunu da bir örnekle açıklamış ve “Ruh ölümsüzdür ve bulunduğu beden çürüyünce diğer bir bedene geçer.” Önermesindeki ruhun varlığı ve beden arasındaki ilişkinin deney ve gözlem yoluyla ispatlanmayacağını söyleyerek bu önermenin metafizik bir önerme olduğunu vurgulamıştır. Çünkü mantık ve matematiğin önermeleri metafizik değildir. Her ne kadar bu önermeler bir olguya dayanmasalar da çeşitli kurallar ve mantıksal ilkelerle doğru veya yanlışlıkları ortaya kanabilmektedir.

11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 152 Cevabı

14. Cevap: E
15Cevap: C
16Cevap: D
17. Cevap: D
18. Cevap: B
19Cevap: A

11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 153 Cevabı

20. Cevap: E

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.

Felsefe Haberleri