Ama her eylem ile her etkilenimin orta olması söz konusu değildir. Nitekim bunlardan kimi adlarında kötülüğü içerir. Söz gelişi hasetlik, arsızlık, kıskançlık; eylemler içinde de zina, hırsızlık, adam öldürme. Çünkü bütün bunların ve bu gibi şeylerin aşırılıklarının, eksikliklerinin değil, kendilerinin kötü olduğu söylenir. O hâlde bunlarda isabetli olmak olanaklı değildir, hep yanlışa düşmek söz konusu. Bunların iyi olması olmaması, zina konusunda olduğu gibi, kime, ne zaman yapmak gerektiği söz konusu değildir; bunlardan birini yalnızca yapmak yanlış yapmak olur. Aynı şekilde haksızlık yapmak, korkak olmak, haz peşinde koşmak konusunda da orta olma ve aşırılık-eksiklik olduğunu ileri sürmek söz konusu değildir. Çünkü bu şekilde aşırılığın ve eksikliğin ortası diye aşırılığın aşırılığı ile eksikliğin eksikliği olacak. Buna karşın orta, bir bakıma uç olduğu için, ölçülülük ve yiğitlikte nasıl aşırılık ya da eksiklik yoksa onların da ortası, aşırılığı-eksikliği yok; nasıl yapılırsa yapılsın yanlışa düşülür. Genel olarak söylenirse ne aşırılığın, eksikliğin bir ortası, ne de ortanın eksikliği ya da aşırılığı vardır.
1. Metinde hangi felsefi kavramlar kullanılmıştır? Belirleyiniz.
Cevap: Hasetlik, arsızlık, kıskançlık; eylemler içinde de zina, hırsızlık, adam öldürme gibi kavramlar vardır.
2. Metin felsefenin hangi konusuyla ilgilidir? Yazar bu konuyu nasıl ele almıştır? Görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Etik felsefesi ile ilgilidir.
3. Metinde geçen ahlaki erdemler bugünkü etik tartışmalar için bir ölçü olabilir mi? Sınıfınızda tartışarak ortak çıkarımlarınızı belirleyiniz.
Cevap: Elbette olabilir. Çünkü günümüzde de ahlak denilince bu kavramlar akla gelmektedir.