10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 176 Cevabı
1. “İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı” sözüyle ilgili düşüncelerinizi paylaşınız.
Bir olaydan karşılık bekleyen biri sıradan biri sayılır. Örneğin iyilik yapan biri karşıdaki kişiden iyilik bekleme durumu gibi. Bunu bir kenara atıp bir insan kendi şahsi durumuna kötülük yapıp daha sonra karşıdaki de ona karşı iyilikle sunuş sergilerse bu tam erdemlik, onurluluk ve şerefliği tenkit eder.
Allah her insanı iyi yaratmamış ve aynı şekilde kötü de yaratmamıştır. İnsan kendini özgür iradeyle iyi olup yahut da kötü olmak istediğini sergiler. İnsanlarla iyi geçinmeyen, onların kötülüğünü isteyen, güçsüzün hakkını yiyenler cehennemle cezalandırılır; iyi insanlar ise cennetle ödüllendirilir. Allah affedicidir. Tövbe eden her kulunu ne yaparsa yapsın kapısını ona kapatmaz . Kul hakkı hariç bütün kötülüklerini siler. Kötülük yapan birini affetmek, insanın büyük bir erdem oluşunun göstergesidir. İnsan ne olursa olsun affetmeyi bilmeli, onlar için dua etmeli ve iyiliklerini istemelidir.
2. “Romantizm” kelimesinin size çağrıştırdıklarını söyleyiniz.
18. yüzyıl aydınlanma çağı olarak görülür. Klasisizmin ortaya koyduğu akıl ve sağduyu, bilimin gelişmesini hızlandırmış, toplum yapısı, gelenekler, siyaset yeniden bilimsel açıdan ele alınmıştır. Bunun sonucu olarak Jean Jacques Rousseau, Mon-tesquieu, Diderot gibi felsefeciler, ilerlemeye engel oluşturan tüm önyargı ve zorbalığa karşı düşünce yoluyla çetin bir savaş açmış, dinsel hoşgörü, toplumsal ve siyasal eşitlik, birey haklarına ve düşünce özgürlüğüne saygı gibi konulan halka yaymaya çalışmışlardır. Bu fikirler halk tarafından benimsenmiş ve sonuçta Fransız İhtilali patlak vermiş, monarşi yıkılmış, soylulara karşı burjuva sınıfı oluşmuştur. İşte Romantizm, böyle bir ortamda doğmuştur.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 180 Cevabı
1. Metinde geçen “Hiç durmadan alaylara maruz kalmış, ara sıra taşa tutulmuş bir halde oradaydı.” cümlesinde altı çizili kelime grubunun anlamını, cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlükünden kontrol ediniz.
- Maruz kalmak:
- Tahminim: Zorla bir şey yaptırılması
- Anlamı:Bir olay ya da duruma uğramak.
2. Esmeralda kendini kaçırmaya çalıştığını bile bile neden Quasimodo’ya su vermiş olabilir?
Quasimodo, fiziki çirkinliğin en ileri ucunda ucube bir insandır. Esmeralda ise çok güzel bir kadındır. Muhtemelen ona acıdığı ve çok merhametli olduğu için su vermiştir.
3. Esmeralda’nın elinden su içen Quasimodo’nun hangi duygular içerisinde olduğunu metinden hareketle açıklayınız.
Muhtemelen çok sevdiği kadının kendisine şefkat göstermesi ve kendisini düşünmesinden dolayı duygulanmıştır.
4. Esmeralda’nın Quasimodo’ya su vermesini yazar nasıl karşılamıştır? Bu konuyla ilgili yazarın araya girip okuyucuya seslenmesi anlatımı nasıl etkilemiştir?
Yazar insanlığın bittiği yerde çingene de olsa sokaklarda da büyüse vicdanlı olan insanın yüreğinin sevgi ile dolduğunu vurgulamak istemiş olabilir.
5. Okuduğunuz metinde diyalog hâline getirebileceğiniz kesitlerin nereler olabileceğini belirleyiniz.
Özellikle Esmeralda’nın su verdiği bölümler diyalog için uygun gibi durmaktadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 181 Cevabı
6. Okuduğunuz metinde yazarın okuyucuyu yönlendirmeye çalıştığını gösteren bölümlere örnek veriniz.
Cezası biten Quasimodo, serbest bırakılıp kiliseye döner ama Esmeralda onda çok derin bir etki bırakır. Rahip Frolloda hâlâ Esmeralda’yı sevmektedir. Esmeralda ise kendisini kurtaran ve başkasıyla nişanlı olan Yüzbaşı Phoebus’a âşıktır. Rahip Frollo kendisine sezdirmeden yüzbaşıyı kullanır. Yüzbaşıyla Esmeralda’nın buluşmalarını sağlar. Bu sırada yüzbaşıya saldırır, onu bıçaklar. Rakibini öldürdüğünü sanan rahip oradan kaçar. Suç Esmeralda’ya kalır ve Esmeralda yüzbaşıyı öldürmeye kalkışmaktan idama mahkum edilir.
Paris’in karanlık sokaklarından birinde Quasimoda ve Rahip Frollo, Esmeralda’yı kaçırmaya çalışır. O sırada muhafız bölüğü olan Yüzbaşı Phoebus (Febüs) gelir ve kızı kurtarır. Quasimodo ve Frollo kaçar. Frollo’yu tanıyamazlar ama Quasimodo’yu tanırlar. Quasimodo ceza olarak çarmıha gerilir, kırbaçlanır. Sırtı kan içindedir. Cezası bittikten sonra bir saat bağlı bir şekilde meydanda halka teşhir edilecektir
7. Okuduğunuz metinde geçen kişilerin özelliklerini belirleyerek aşağıdaki şemalara yazınız.
Esmeralda: Esmeralda ince, kıvrak vücutludur. Çingeneler büyütmüştür. Çok iyi dans eder. Yüreğinde insan sevgisi vardır.
Quasimodo: Quasimodo, Frollo’ya uğruna ölebilecek kadar sadıktır. İnsandan çok bir maymunu andıran uzun kolları, eğri ve girintili çıkıntılı burnu, kambur bir sırtı vardır. Ayrıca sol gözü, iri bir siğilin altında kaybolmuş gibidir.
Rahip Frollo: Kötüdür. Çıkarcıdır. Dini suistimal eder.
8. Temel çatışmadan hareketle metnin tema ve konusunu belirleyiniz.
Metnin konusu güzelliğin göreceli olabileceği ve tutkulu ölümüne aşktır.
9. Metinde anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirleyiniz. Seçilen bakış açısının metnin dil ve anlatımını nasıl etkilediğini belirtiniz.
Metinde anlatıcı yazarın kendisidir. Bakış açısı olarak da hakim bakış açısının olduğunu söyleyebiliriz.
10. Metinde kullanılan anlatım biçimleri ile anlatım tekniklerini bularak aşağıdaki şemalara yazınız.
Anlatım Biçimleri: Betimleme, öyküleme
Anlatım Teknikleri: Karşılaştırma, örnekleme
11. Metnin yazıldığı dönemin sosyal, siyasi, kültürel gerçekliğini yansıtan bölümleri gösteriniz.
12. “Romanın yazarı, Notre Dame Kilisesi’ni gezdiği sırada kulelerden birinin karanlık bir köşesinde duvara elle kazınmış ANA T KH (kader) adlı kelimeyi fark eder. Ortaçağ’da yaşamış bir kişinin elinden çıkmış gibidir. Özellikle içerdiği iç karartıcı anlam, yazarı derinden etkiler. Bu roman bu kelime adına kaleme alınır.” Bu bilgilerden hareketle Victor Hugo, okuduğunuz metinde kader kelimesi ile romandaki karakterler arasındaki ilişkiyi yansıtabilmiş midir? Düşüncelerinizi nedenleriyle paylaşınız.
Bu eser kambur Quasimodo ile Çingene Esmeralda’yı yoksulluğa boğan toplumu eleştirmektedir. Eser, o dönemdeki toplumsal eşitsizlik ile dini ve siyasi güçlerini insanların aleyhine kullanan yönetime ve din adamlarına da eleştir getirmektedir. Kaderin insana yaşattığı duygulara da yer vermiştir. Mesela çirkin olan bir adamın kaderinin de kötü yazıldığı inancı var.
10. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 182 Cevabı
1. • Önce kendine hâkim oluyordu.
• O sırada, kalabalığın arasından garip giyimli genç bir kızın çıktığını gördü.
Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki cümleler, anlamına göre olumlu cümlelere örnektir. Siz de okuduğunuz metinden anlamına göre olumsuz, ünlem ve soru cümlelerine örnekler bulunuz. Bulduğunuz örneklerin altını çiziniz.
- olumsuz: Ama sımsıkı bağlı olduğu için bakışları yarasını ısıran sinekleri kovalayacak güçte değildi.
- ünlem: Birkaç dakika sonra, kalabalığa umutsuz bir bakış yönelten Quasimodo daha iç sızlatan bir sesle tekrarladı.
‒Su!
2. Aşağıda virgülün kullanım amaçlarından bazıları verilmiştir. Okuduğunuz metinde bu kullanımlara örnekler bulunuz. Bulduğunuz örnekleri aşağıdaki şemalara yazınız.
Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:
Zavallı, suyu içtikten sonra siyah dudaklarını hiç kuşkusuz yardımına koşan bu güzel eli öpmek üzere uzattı.
Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Bu güzel, körpe, saf, çekici ve aynı zamanda güçsüz kızın, böyle bir sefaletin, şekilsizliğin, kötülüğün yardımına merhametle koşması dünyanın neresinde olursa olsun oldukça dokunaklı bir sahne olarak yorumlanırdı
Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu zamirlerinden sonra konur:
Bunun üzerine, bağlarının içinde sağa sola salınmaya başladı, öfkeli sıçrayışları teşhir direğinin eski çarkını dayanakları üzerinde çatırdattı