2. Ünite Değerlendirme Çalışmaları
A. Aşağıdaki cümlelerin bildirdiği yargılar doğruysa yay ayraç içine “D”, yanlışsa “Y” yazınız.
1. (D) “Havanın kararmasıyla birlikte koşarak uzaklaştı.” cümlesinde zarf-fiil kullanılmıştır.
2. (D) “Dede Korkut Hikâyeleri” üslup ve içerik açısından hem destan hem de halk hikâyesi özellikleri gösterir.
3. (Y) Kafiye düzeni mesneviden mesneviye değişiklik gösterir.
B. Aşağıdaki cümlelerde noktalı yerlere uygun kelimeleri yazınız.
1. Türk edebiyatında destandan halk hikâyesine geçişin ilk ürünü olan Dede Korkut Hikâyeleri bir ön söz ve 12 hikâyeden oluşmaktadır.
2. Halk hikâyelerinin dili gayet sade olup hikâyelerde nazım ve nesir iç içedir.
3. Türk edebiyatındaki ilk mesnevi 1069-1070 yıllarında Yusuf Has Hâcip’in yazmış olduğu Kutadgu Bilig.
4. Türk edebiyatında Batılı tekniğe uygun ilk hikâye örneklerini Samipaşazade Sezai vermiştir.
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplandırınız.
1. İran edebiyatı yoluyla Türk edebiyatına girmiştir. Bu türün en belirgin özelliği beyitler hâlinde yazılmasıdır. Divan edebiyatında uzun soluklu anlatımlar bu türle ifade edilmiştir. Aşk, kahramanlık, dinî duygular, mitolojik olaylar vb. birçok konu bu edebî türde işlenmiştir. Okuduğunuz metinde tanıtılan tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Halk hikâyesi B) Roman C) Mesnevi D) Hikâye E) Destan
Cevap: C
2. Aşağıdakilerden hangisi bir halk hikâyesi değildir?
A) Arzu ile Kamber B) Leyla ile Mecnun C) Yusuf ile Züleyha
D) Kerem ile Aslı E) Ferhat ile Şirin
Cevap: C
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi türünde bir kelime kullanılmamıştır?
A) Apartmanın merdivenleri çamur içinde kalmış.
B) O geldiğinde, öğlen yemeğimizi yiyorduk.
C) Boş vakitlerimi kitap okuyarak geçiriyorum.
D) Buraya gelirken o tarafa da bir baktım.
E) Kendini bilmez adam, bütün mahalleyi ayağa kaldırdı.
Cevap: A
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-acak” eki farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Döneceksin bir gün gittiğin yerden.
B) Olmayacak iş yoktur dünyada.
C) Yarın sabah erkenden yola çıkılacak.
D) Artık bu konu kapanacak!
E) Bir gün bu acılarımız da bitecek.
Cevap: B
5. I. Yüzüme bile bakmadan geçip gitti.
II. Hâlâ geçmiş yılların özlemiyle yaşıyor.
III. Yemek pişirirken bile şarkı söylemeye devam ediyordu.
IV. Buraya kadar yürüyerek mi geldiniz?
V. Öpülesi elleri sıcacık, kırış kırıştı.
Bu cümlelerin hangilerinde sıfat-fiil kullanılmıştır?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III D) II ve V E) III ve IV
Cevap: D
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, işin başladığı zamanı bildiren bir zarf-fiil kullanılmıştır?
A) Dünkü toplantıda yeni kararların alınması gerekiyordu.
B) Köye gideli bütün davranışları değişti bu çocuğun.
C) Bu konulan daha önce sizinle konuşmuştuk.
D) Çocukken bunların ne kadar önemli olduğunu bilmezdik.
E) Öğretmen hoşgörülü oldukça öğrencilerin özgüveni artar.
Cevap: B
7. Aşağıdaki cümlelerde yer alan fiilimsiler, türce eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır?
A) Bu sözleri daha fazla dinlemeye niyetim yok.
B) Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.
C) Kitap okurken uyuyakalmışım.
D) Sınıfa yeni gelen çocuk herkesi tanıyordu.
E) Valizini taşıyarak ona yardımcı olabilirsin.
Cevap: A
8. Aşağıdakilerin hangisinde “mi”nin yazımı yanlıştır?
A) Düşlerimi terk etsin mi beynimdeki ayrık otları?
B) Gidilir mi buralardan haber vermeden?
C) Yeni mi yeni paltosunu çıkarıp ona verdi.
D) Bizi tanıyor musun, derken endişeliydi gözleri.
E) Güzelmi güzel diyarlara mı gittiler göçmen kuşlar misali?
Cevap: E
9. I. İnanıyorum ki amacına ulaşmakta hiç zorluk çekmeyeceksin.
II. Her şey yolunda, diyorsun oysaki yolunda giden hiçbir şey yok.
III. Bu konuda ipler galiba onun elindeki bu kadar kesin konuşabiliyor.
IV. Doktor, sıradaki hastayı hemen alalım ki diğerleri fazla beklemesin, dedi.
V. Ben bugünkü işleri yapayım, siz de yarınkileri yapın.
Bu cümlelerin hangilerinde “ki”nin yazımı yanlıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: C
10. (I) Cenknameler, dinî-destani halk hikâyeleridir. (II) Bu hikâyelerin kaynağı İslam kültürüdür ve hikâyelerin tamamında din uğruna yapılan savaşlar konu edilir. (III) Biçim açısından manzum ve mensur şekilde yazılır. (IV) Bu hikâyelerde başkahraman olarak ortaya çıkan Battalgazi, örnek insan ve cengâver gazi tipini temsil eder. (V) Cenknameler olağanüstü özelliklerle donatılmıştır. Numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Cevap: D
11. Yaşlı kadıncağız der: “İki oğlancığım var idi, birini verdim, biri kaldı, döndü sıra tekrar bana geldi, onu da istiyorlar, hanım bana medet, dedi. Basat’ın karanlıklı gözleri yaşla doldu. Kardeşi için söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:
Der:
Kenar yerde dikilmiş otağlarını O zalım yıktırdı demek kardeş Ak sakallı babamı oğul diye ağlattın demek kardeş
Akçe yüzlü anamı sızlattın demek kardeş Karşı yatan kara dağımın yükseği kardeş Akıntılı güzel suyumun taşkını kardeş Kardeşimden ayrıldım.
diye çok ağladı, feryat figan kıldı. O hatun kişiye bir esir verdi, var oğlunu kurtar, dedi. Hatun aldı, oğlunun yerine verdi. Hem oğlun geldi diye Aruz’a müjdeledi. Aruz sevindi, kudretli Oğuz beyleri ile Basat’a karşı geldi. Basat babasının elini öptü, ağlaştılar bağrıştılar. Anasının evine geldi. Anası karşı geldi, oğlancığını bağrına bastı. Basat anasının elini öptü, görüştüler ağlaştılar. Oğuz beyleri toplandı. Yemeler içmeler oldu.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Mensur ve manzum parçalar içerir.
B) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtır.
C) Olağanüstü ögelere yer verilmiştir.
D) Dede Korkut Hikâyeleri’nden alınmıştır.
E) Sosyal hayata ait izler taşır.
Cevap: C
Ç. Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
1. Olay hikâyesinin Türk edebiyatındaki önemli temsilcileri kimlerdir?
- Ömer Seyfettin
- Reşat Nuri Güntekin
- Sabahattin Ali
- Refik Halit Karay
2. Durum hikâyesiyle olay hikâyesi arasındaki farklılıklar nelerdir?
- Olay hikayelerinde merkezde bir olay varken durum hikayelerinde hayatın herhangi bir bölümünden alınmış bir durum, kesit okuyucuya aktarılır.
- Olay hikayelerinde anlatım boyunca okuyucuda bir merak ve heyecan duygusu oluşturulmak istenirken durum hikayelerinde daha çok bir duygu oluşturulmak amaçlanır.
- Olay hikayelerinde “Serim, düğüm ve çözüm” bölümleri bulunurken durum hikayelerinde bu bölümler yoktur.
- Olay öyküleri belirli bir sonla biterken durumda son okuyucunun hayal gücüne bırakılır.
- Olay hikayelerinde okuyucu olanı olduğu gibi okur, kendi düşüncesini katmaz fakat durum hikayelerinde okuyucu hikaye sonunda kendi düşüncesini de özellikle katar.
- Olay hikayelerinde mekanların kişi üzerindeki etkileri üzerinde durulurken durum hikayelerinde mekan önemsenmez.
- Klasik hikayede olaylar gözlem yoluyla nesnel bir şekilde anlatılırken durum hikayelerinde kişisel duygular ve yorumlar ön plana çıkarılır.
3. Memduh Şevket Esendal’ın Türk hikâyeciliği açısından önemi nedir?
Cevap: Memduh Şevket Esendal Türk öykücülüğünün mihenk taşlarındandır. Türk edebiyatında Çehov tarzı öykünün ilk temsilcisidir. Kişilerin günlük yaşamda dikkat çekmeyen yönlerini anlattığı öyküleri ile tanınır. Durum öyküsünün ilk temsilcisi olan yazarın son derece güçlü bir gözlem yeteneği vardır. Hayatı ve olayları nesnel bir şekilde yansıtmıştır. Edebiyatsız edebiyat yapmaktan yanadır.
D. Aşağıda verilen sanatçıları ve eserleri doğru bir şekilde eşleştiriniz.
Sanatçı - Eser
1. Samipaşazade Sezai d. Küçük Şeyler
2. Ömer Seyfettin ç. Yüksek Ökçeler
3. Süleyman Çelebi c. Mevlid
4. Şeyhî b. Har-nâm