Metni Anlama ve Çözümleme
1. Mai ve Siyah adlı metnin tema ve konusunu belirleyiniz.
– Metnin teması hayal kırıklığıdır.
– Metnin konusu büyük hayaller kuran şair Ahmet Cemil’in umduğu başarıları elde edememesidir.
Mai ve Siyah adlı metnin temel teması, zamanın toplumsal ve edebi değişimlerinin bireyler üzerindeki etkilerini ve yaşanan iç çatışmaları ele almaktadır. Roman, Ahmet Cemil'in hayal kırıklıkları, umutları, iç dünyası ve yaşadığı dönemin basın ve edebiyat dünyasının etkileri üzerine odaklanır.
2. Metnin olay örgüsünü aşağıdaki tabloya yazınız.
- Ahmet Cemil'in babasının ölümü ve ailenin geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalması.
- Ahmet Cemil'in Mülkiye Mektebi'ne yazılması ve okul hayatı.
- Ahmet Cemil'in babasının borçları yüzünden zor duruma düşmesi ve Mir’at-ı Şuûn gazetesinde çalışmaya başlaması.
- Ahmet Cemil'in şiir kitabını tamamlaması ve beklentilerinin hayal kırıklığına dönüşmesi.
- Eniştesinin baskısı ve ailenin içinde bulunduğu zor durumlar.
- Ahmet Cemil'in şiir defterini yakarak İstanbul'dan uzaklaşması.
3. Metindeki çatışmaları belirleyiniz.
Cevap: Metinde hayal-hakikat, ümit-hayal kırıklığı gibi çatışmalar vardır.
- Ahmet Cemil'in içsel çatışması: Hayalleriyle gerçekler arasındaki çatışma.
- Aile içi çatışmalar: Eniştenin baskısı ve ailenin maddi sıkıntıları.
- Toplumsal çatışmalar: Edebiyat dünyasında kabul görmeme ve yaşanan hayal kırıklıkları.
4. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz. Belirlemenizde cümle yapıları, deyimler, kelime kadrosu, anlatım teknikleri, söz sanatları, akıcılık, nesnellik, öznellik, duygusallık, coşkunluk gibi hususları dikkate alınız.
Cevap: Metinde yer yer uzun cümlelere yer verilmiştir. Ahmet Cemil’in hayal kırıklığını ortaya koyacak ifadeler kullanılmıştır. “Ah!” gibi ünlemlerle bu hayal kırıklığı ve üzüntü verilmeye çalışılmıştır. Eksiltili cümleler ve soru cümleleri kullanılmıştır. Ahmet Cemil’in ruhsal betimlemesi yapılmıştır. Anlatma ve diyaloglara yer verilmiştir. “Siyah inci yağmuru, yas kefeni, elmas yağmuru” gibi alışılmamış bağdaştırmalar kullanılmıştır. Bunlar metindeki öznel ifadelerdir. Metin gayet akıcıdır. Ahmet Cemil’in şairliği, iç dünyasının ortaya konduğu yerlerde kendisini gösterir. Metinde farklı yapıda cümlelere yer verilmiştir.
- Uşaklıgil, dilinde ölçülü ve edebi bir üslup kullanır.
- Duygusal yoğunluğa yer verirken aşırı duygusallıktan kaçınır.
- Betimlemelerde incelik ve detaycılık göze çarpar.
- İç monologlar ve diyaloglar aracılığıyla karakterlerin iç dünyasını yansıtır.
5. Aşağıda verilen parçadaki anlatım tekniğini belirleyerek bu anlatım tekniğinin özelliklerini ve parçadaki işlevini açıklayınız.
Ahmet Cemil biraz heyecanlı, titreyen sesiyle başladı. Daha ilk beyitlerde boğazı kuruyor, sesi çıkmıyor, elindeki kitap kendisine bütünüyle yabancı karmaşık bir metinmişçesine, her sözcükte şaşırmaktan korkarak, sesini bir türlü düzene koyamıyordu. Bir ara, karşısına düşmüş olan Mazhar Feridun Bey, pek yeni ve taze bulduğu bir düşünce için “Güzel!..” dedi. Ahmet Cemil biraz güç kazandı. Yavaş yavaş gözlerinden bir sis kalkıyor, sesine bir anlatım kolaylığı ve rahatlığı geliyordu.
Cevap: Burada öyküleyici anlatım kullanılmıştır. Ancak Ahmet Cemil’in şiiri okuması olay şeklinde anlatılırken bu sıradaki durumu, hareketleri verilirken de betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır. Bu anlatım teknikleri okuru o andaki olayın içinde yaşatıyor ve betimlemelerle okurun zihninde bu anın canlanması sağlanıyor.
6. Aşağıda verilen bilgilerden hareketle Mai ve Siyah adlı romanla yazarı arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Halit Ziya Uşaklıgil, Mai ve Siyahta içinde yaşadığı dönemin yakından tanıdığı basın ve edebiyat dünyasını yansıtmıştır. Romanın kahramanı Ahmet Cemil’in kişiliğinde dönemin koşulları sonucu kendini sıkışmış, mutsuz hisseden bir kuşağın acılarını, düşlerini ve düş kırıklıklarını anlatmıştır. Yazar, eserin arka planında dönemin eski ve yeni edebiyat anlayışları arasındaki çekişmeyi de vermiştir.
Cevap: Yazar, Ahmet Cemil’in şahsında kendisinin de içinde bulunduğu Servetifünun neslinin de bir izdüşümünü ortaya koymuştur. Bu durum, bir edebî eserin yazarından bağımsız olamayacağını, mutlaka yazarından izler taşıyacağını gösterir.
7. Metni ait olduğu edebî dönem ve topluluk açısından değerlendiriniz.
Cevap: Metin Servetifünun edebiyatı sanatçısı Halit Ziya tarafından yazılmıştır. Bu dönem edebiyatta eski-yeni, sade dil-ağır dil tartışmalarının yaşandığı bir dönemdir ve romanda da Ahmet Cemil’in şiirleri o döneme hâkim olan anlayış tarafından beğenilmiyor. Servetifünuncular da kullandıkları dil ve edebî anlayış nedeniyle o dönemde pek çok eleştiriye maruz kalmıştı.
8. Mai ve Siyah adlı metni Felâtun Bey ile Râkım Efendi adlı metinle aşağıdaki tabloda verilen özellikler açısından karşılaştırınız.
Mai ve Siyah | Felâtun Bey ile Râkım Efendi | |
---|---|---|
Tür | Roman | Roman |
Biçim | Realist roman | Romantik roman |
Anlatım | Daha lirik ve içsel bir anlatım | Daha keskin eleştiriler ve toplumsal gerçekçilik |
Üslup | Dil ve üslup daha edebi ve ölçülü | Dil ve üslup daha doğal ve sade |
İçerik | Bireysel. Karakterlerin iç dünyaları daha derinlemesine incelenir. | Toplumsal. Karakterlerin dışsal davranışları ve çevresel etkiler vurgulanır. |
1. Etkinlik
Ah! Zavallı hırpalanmış, ezilmiş hayat!.. Mai bir gece ile siyah bir gece arasında geçen şu nasipsiz, bahtsız ömür!.. Bir elmas yağmuru altında gelişerek, şimdi bir siyah inci yağmurunun altında gömülen o emel çiçekleri!..
İşte, işte, görüyor; gözlerinin önünden yağan bu siyahlıklar, denize döküldükçe bir can çekişme halinin ezgisiyle boğulan bu karanlıklar, işte bunlar o hulya hayatının üzerine çekilen bir yas kefeni değil miydi?
O vakit denize baktı: Siyah bir deniz… Karanlığın içinde geminin kenarından esmer bir köpükle kaynaşarak kaçışan o siyahlıkları görüyor; altında korkunç, ürkütücü yokluğun kuruntusunu veren siyahlıktan başka bir şey görmüyordu.
a. Yukarıdaki parçada kahramanın iç dünyası ile dış gerçeklik arasında nasıl bir ilişki kurulmuştur? Belirleyiniz.
Cevap: Kahraman hayal kırıklığına uğramış, karamsar bir ruh hali içindedir ve dış dünyayı da buna göre algılamakta ve anlatmaktadır. Karanlığı hayalleri üzerine çekilen bir kefen olarak ifade etmektedir.
b. Bu ilişkinin anlatıma etkisini değerlendiriniz.
Cevap: Bu durum kahramanın ruhsal durumunun okuyucu için daha belirgin bir hâle gelmesini sağlamaktadır. Yazar “Ahmet Cemil hayal kırıklığına uğramıştı ve çok üzgündü.” de diyebilirdi, bu çok düz bir anlatım olurdu. Yazar, bu şekilde etkileyiciliği, edebîliği sağlamıştır.
2. Etkinlik
İşte, işte, görüyor; gözlerinin önünden yağan bu siyahlıklar, denize döküldükçe bir can çekişme halinin ezgisiyle boğulan bu karanlıklar, işte bunlar o hulya hayatının üzerine çekilen bir yas kefeni değil miydi?
a. Yukarıda verilen parçadaki anlatıcıyı belirleyiniz.
Cevap: Burada üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.
b. Anlatıcının özelliklerinden yola çıkarak metinde hâkim, kahraman ve gözlemci bakış açılarından hangisinin kullanıldığını belirleyiniz.
Cevap: Metinde hâkim bakış açısı kullanılmıştır.
c. Belirlediğiniz anlatıcı ve bakış açısının anlatıma etkisini değerlendiriniz.
Cevap: Hâkim bakış açısı ile özellikle kahramanın iç dünyası, ruhsal durumu çok daha derinlikli ve etkileyici bir şekilde verilmiştir.
3. Etkinlik
Realizm (Gerçekçilik): Realizm, XIX. yüzyılın ikinci yarısında romantizme tepki olarak doğmuş bir edebî akımdır. Bu akımda pozitivizmin bilimsel felsefesinden yola çıkıldığı için gerçekçi gözleme büyük önem verilir. Kişilerin davranışlarını, karakterlerini belirlediği düşünülen doğal ve toplumsal çevrenin betimlenmesine ağırlık verilir. Bu açıdan bakıldığında realist eserlerde işlevsel betimlemeler yapılır. Realizmde kişiler toplumun her kesiminden seçilebilir. Yazar eserinde kendi kişiliğini gizler, nesnel bir anlatım tutumu sergiler. Bu akım sanatçılarına göre yazarın açıktan bir mesaj verme kaygısı yoktur. O, olayları ve kişileri konuşturur. Kurallara uygun, sağlam bir dil ve üslup kullanılır. Roman türü özellikle realizm akımıyla birlikte büyük bir gelişme göstermiştir.
Fransız edebiyatından Balzac, Flaubert, Stendhal; Rus edebiyatından Dostoyevski, Tolstoy, Gogol; Amerikan edebiyatından Mark Twain (Mark Tveyn), Jack London, Hemingway; İngiliz edebiyatından Charles Dickens bu akımın dünya edebiyatındaki önde gelen temsilcilerindendir. Türk edebiyatında Sami Paşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal bu akımın başlıca temsilcileridir.
a. Yukarıdaki bilgilerden hareketle realizm akımını romantizmle karşılaştırınız.
Realizm ve romantizm akımını kısaca şu şekilde karşılaştırabiliriz:
- Realizmde gerçekler, romantizmde duygu ve hayaller ön plandadır.
- Realizmde betimlemeler işlevseldir ve kahraman tarafından yapılır, romantizmde ise betimlemeler daha çok süs unsurudur ve anlatıcı tarafından yapılır.
- İkisinde de kahramanlar toplumun her kesiminden seçilebilir.
- Realizmde yazar kendi kişiliğini gizler, nesnellik vardır; romantizmde gizlemez, öznellik vardır.
- Realizmde yazarın mesaj verme kaygısı yokken romantizmde vardır.
- Realizmde sağlam bir dil ve üslup kullanılır, romantizmde ise üslup kaygısı çok yoktur.
b. Realizm akımının Mai ve Siyah adlı metne etkilerini metinden örneklerle belirleyiniz.
*Realizmde betimlemelere çok başvurulur ve bu betimlemeler kahramanın ruh halini verebilmek için kahramanın gözünden yapılır. Örnek:
– İşte, işte, görüyor; gözlerinin önünden yağan bu siyahlıklar, denize döküldükçe bir can çekişme hâlinin ezgisiyle boğulan bu karanlıklar, işte bunlar o hulya hayatının üzerine çekilen bir yas kefeni değil miydi? O vakit denize baktı: Siyah bir deniz… Karanlığın içinde geminin kenarından esmer bir köpükle kaynaşarak kaçışan o siyahlıkları görüyor; altında korkunç, ürkütücü yokluğun kuruntusunu veren siyahlıktan başka bir şey görmüyordu.
*Bu eser romantizm etkisinde yazılsaydı yazar olaya müdahale eder, bir tesadüfle Ahmet Cemil’in hayallerini gerçekleştirebilirdi ama Halit Ziya böyle şey yapmamıştır.