Metni Anlama ve Çözümleme
1. Destandan alınmış aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metindeki bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahmininizi kaynaklardan yararlanarak kontrol ediniz.
“Sabah bizim asker uykuda iken İngiliz bahriye efradı karakolu işgal etmekte iken askerlerimiz uykudan şaşkın kalkınca müsademe başlıyor. Neticede bizden altı şehit, on beş mecruh olup İngilizler zırhlıları rıhtıma yanaştırıp Beyoğlu ve Tophane’yi işgal edip.
İşgal etmek: Başkasının elinde bulunan bir toprağı, bir yeri ele geçirme.
Şaşkın: düşünceleri karışmış, dağılmış, ne yapacağım bilemez duruma gelmiş (kimse)
Müsademe: Silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma,
Mecruh: Yaralı
Rıhtım: Deniz taşıtlarının indirme bindirme yapmaları, yük alıp vermeleri için yapılmış yer.
2. Okuduğunuz yapay destan türünün ortaya çıkışını ve tarihsel dönem ile ilişkisini belirleyiniz.
Cevap: Yapay destan toplumu derinden etkileyen herhangi bir olayı bir şairin doğal destanlara benzeterek söylemesi sonucu oluşan destanlarda-. Bu yapay destanda Türk tarihi için önemli bir dönüm noktası olan Kurtuluş Savaşı bölümler halinde anlatılmaktadır.
3. Yapay destanlar, yakın tarihte toplumu etkileyen herhangi bir olayı konu edinir. Buna göre okuduğunuz metnin temasını ve konusunu belirleyiniz.
Teması: Vatan sevgisi, kahramanlık.
Konusu: Kurtuluş Savaşı’nda Manastırlı Hamdi Efendi ve Reşadiyeli Memet’in hikayesidir.
4. Okuduğunuz destanda olayların akışını yönlendiren temel çatışmayı ve ona bağlı fiziksel, psikolojik ve kültürel çatışmaları belirtiniz.
5. Okuduğunuz metnin olay örgüsünü belirleyiniz.
OLAY ÖRGÜSÜ
16 Mart günü İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesi.
Manastırlı Hamdi’nin Ankara’ya durumu bildiren telgraf çekmesi.
İngilizlerin harbiye Telgrafhanesi’ni işgal etmeleri
Manastırlı Hamdi’nin Ankara’ya işgali bildiren telgraf yollaması.
İngiliz askerlerinin Manastırlı Hamdi’yi, Abdullah Çavuş’u, Zileli Abdülkadir’i, Ahmet oğlu Nasuh’u, Osman’ı şehit etmeleri.
6. Okuduğunuz destanın kahramanlarının fiziksel, psikolojik özellikleri ve toplumsal statülerinin olayların akışına etkisini belirterek bu kahramanların tip mi, karakter mi olduğunu belirtiniz.
Metindeki kahramanlar:
- Manastırlı Hamdi Efendi
- Reşadiyeli Veli Oğlu Memet
- Abdullah Çavuş
- Ahmetoğlu Nasuh
- Şarkışla’dan Osman
- Zile’den Abdülkadir
7. Okuduğunuz destanın, anlatıcısını ve bakış açısını tespit ederek anlatıcının okuru etkilemek için yönlendirme yapıp yapmadığını, olayları yorumlayıp yorumlamadığını, taraflı davranıp davranmadığını değerlendiriniz.
Cevap: Anlatıcı hakim ve kahraman anlatıcıdır.
8. Okuduğunuz destanda, yararlanılan anlatım biçimlerini (öyküleme, betimleme vb.) tespit ederek bunların metindeki işlevini belirleyiniz.
Cevap: Öyküleyici, betimleyici ve destansı (epik) anlatım… Bu anlatım biçimleri anlatılanların daha iyi kavranmasını, anlaşılmasını sağlar.
9. Okuduğunuz destanda; cümle yapılarına, kelime kadrosuna, anlatım tekniklerine, söz sanatlarına, akıcılık, nesnellik, öznellik, duygusallık, coşkunluk gibi hususlara dikkat ederek yazarın metindeki üslup özelliklerini belirleyiniz.
Cevap: Sade, yalın, akıcı bir dil; şiirsel, epik bir söyleyiş özelliğine sahiptir.
10. Okuduğunuz destanda, destanın yazıldığı dönemin gerçekliğini yansıtan unsurları ve destanın dönemin gerçekliğiyle ilişkisini tespit ederek destandaki millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi ve tarihî öğeleri belirleyiniz.
İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesi.
Haberleşmenin telgrafla sağlanması vb. dönemin gerçekliğini yansıtan unsurlardır.
Vatan uğruna şehit olma milli ve manevi ögelerdendir.
11. Okuduğunuz destandaki açık ve örtük iletileri bulunuz. Metinle ilgili tespitlerinizi, eleştirilerinizi, güncellemelerinizi ve beğeninizi metne dayanarak ifade ediniz.
Cevap: Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında nice vatan evladının fedakarlığı vardır. Kurtuluş Savaşı’nda işgal güçlerine karşı destansı bir mücadele verilmiştir.
12. Okuduğunuz destanı ve yazarın biyografisini de dikkate alarak yazar ile metin arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Cevap: Toplumcu-gerçekçi bir anlayışa sahip Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı Kurtuluş Savaşı’nı anlatan en görkemli epik destanıdır. Bu destan şairin sanat anlayışını, vatanseverliğini yansıtmaktadır.
13. Türk edebiyatında oluşturulan yapay destanları ve yazarlarını sıralayınız.
Cevap: Türk edebiyatında oluşturulan yapay destanlar şunlardır:
Kayıkçı Kul Mustafa → Genç Osman Destanı.
Fazıl Hüsnü Dağlarca → Üç Şehitler Destanı, Çakır’ın Destanı.
Gülten Akın → Maraş ve Ökkeş’in Destanı.
Mehmet Akif Ersoy → Çanakkale Şehitleri.
Nazım Hikmet → Kuvayi Milliye ve Kurtuluş Savaşı Destanı, Şeyh Bedrettin Destanı.
Cahit Külebi → Atatürk Kurtuluş Savaşında.
Ceyhun Atuf Kansu → Sakarya Meydan Savaşı.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu → Bozkurtların Destanı.
Uygur Göç Destanı ile Kuvâyi Milliye Destanı’nı aşağıda verilen ölçütlere göre karşılaştırınız.
Uygur Göç Destanı ve Kuvâyi Milliye Destanı, her ikisi de kendi toplumlarının tarihî ve kültürel önem taşıyan destanlarıdır. Bu iki destan arasında bir karşılaştırma yapalım:
Konu:
- Uygur Göç Destanı: Göç eden Uygur Türklerinin Orta Asya'dan Çin'e yönelik göç sürecini anlatır.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Türk milletinin Kurtuluş Savaşı sırasında verdiği milli mücadeleyi konu alır.
Çatışma:
- Uygur Göç Destanı: Göç eden Uygur Türklerinin doğal engellerle ve diğer topluluklarla karşılaştığı çatışmaları içerir.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Türk milletinin işgalci güçlere karşı verdiği askeri ve milli mücadeledeki çatışmaları anlatır.
Olay Örgüsü:
- Uygur Göç Destanı: Göç eden Uygur Türklerinin göç hazırlıkları, yoldaki zorluklar ve yeni yerleşim bölgelerine uyum süreci üzerine odaklanır.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Türk milletinin işgalcilere karşı verdiği mücadeledeki olayları, çatışmaları ve zaferleri içerir.
Şahıslar:
- Uygur Göç Destanı: Göç eden Uygur Türklerinin liderleri, sıradan bireyler ve diğer topluluklarla etkileşimde bulunan karakterler üzerine odaklanır.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Kurtuluş Savaşı'nda yer alan milli kahramanlar, askeri liderler ve halkın direniş ruhu destanın ana karakterleridir.
Anlatıcı / Bakış Açısı:
- Uygur Göç Destanı: Genellikle dışarıdan bir anlatıcı ya da içsel bir bakış açısı kullanılır.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Genellikle içsel bir bakış açısı kullanılarak, olaylar Türk milletinin gözünden aktarılır.
Anlatım Biçimleri:
- Uygur Göç Destanı: Sözlü anlatım geleneği, şiirsel ögeler ve ritim kullanımı sıkça görülür.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Hem yazılı hem de sözlü geleneğe dayalı bir anlatım biçimi bulunur. Destan, şiirsel dize ve söylem içerir.
Değerler:
- Uygur Göç Destanı: Dayanışma, liderliğin önemi, doğaya uyum ve toplumsal birliktelik gibi değerleri vurgular.
- Kuvâyi Milliye Destanı: Vatanseverlik, bağımsızlık, özgürlük, onur ve cesaret gibi milli değerleri yüceltir.
Her iki destan da, kendi toplumlarının tarihî ve kültürel birikimlerini yansıtarak, o toplumun değerlerini, geçmişini ve kimliğini şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır.
Uygur Göç Destanı adlı metinden alınmış aşağıdaki parçada geçen sıfat tamlamalarını bularak metindeki işlevlerini belirtiniz.
Bir zamanlar Uygurların Barçuk Tigin adında kudretli bir hükümdarları vardı. O dönemde Uygur ülkesinde hükümdarlara Iduk Kut adını verirlerdi. Uygur atalarının eski yurdunu bayındır bir hale getirip güzelleştirmişler, orada oturmaya kararlıydılar. Çünkü bazen atalarının eski düşmanlarının onları yurtlarından çıkarmaya niyetli olduklarını duyuyorlardı.
Uygurların bu eski yurdunda, Karakum adlı, görenleri hayran bırakan yüce bir dağ vardı. Uygurlar, atalarının bu dağdaki bir ağaçtan türeyerek Uygur ülkesini ve dünyanın büyük bir kısmını ele geçirdiğini duymuşlardı. Halk bu dağda, olağanüstü güçlerin ve varlıkların olduğuna inanırdı. Bu dağa karşı büyük bir saygı duymalarına rağmen, aynı zamanda ondan biraz da korkarlardı. Zira atalarına layık olmadıkları takdirde, dağın kendilerine lanet edeceğine inanırlardı. Bu dağdan, suları oldukça berrak ve gür akan Orhun ile Selenga adında iki ırmak kaynaklanırdı. Halk bu temiz suyun Tann’nın kendilerine rahmet olarak gönderdiği bir hediye olduğunu söylerdi.
Uygur Göç Destanındaki sıfat tamlamaları
- Bir zamanlar
- kudretli bir hükümdar
- o dönem
- eski yurt
- bayındır bir hâl
- eski düşmanlar
- bu eski yurdu
- karakum
- görenleri hayran bırakan yüce bir dağ
- bu dağ
- bu dağdaki bir ağaç
- büyük bir kısmı
- olağanüstü güçler
- büyük bir saygı
- aynı zaman
- suları oldukça berrak ve gür akan Orhun ile Selenga adında iki ırmak
- bu temiz şu
- Tanrı’nın kendilerine rahmet olarak gönderdiği bir hediye
İlyada Destanı adlı metinden alınmış aşağıdaki parçada geçen altı çizili kelimeleri inceleyerek yazımlarının doğru olup olmadığını belirtiniz.
Ben varken Hektor yapamıyordu şimdi yaptıklarını, söyleyin ne hali varsa görsün Agamemnon, Hektor’a karşı çareler bulsun kendince.
Tüm malını mülkünü verse, verse bana Mısır11 bile, ne armağanlarını isterim ne de kızını.
Biliyorum, kalırsam burada, ün kazanıp öleceğim, ama gidersem yurduma, değişecektir yazgım, çok yaşayacağım ün kazanmasam da.
Artık yurduma döneceğim uzun yaşamak için, istiyorsa kurtulmak Hektor’dan, Agamemnon kendisine bir başka yardımcı seçsin.” Gelen konuklar, Odysseus, Phoiniks ve Aias ne dese, öfkeli Akhilleus kulak vermedi hiçbir söze, gelenler de düşüp yola gittiler gerisingeriye Agamemnon’un yanma boş elle.
Duyulunca Akhilleus’un yanıtı, şaşırdı herkes, içleri korkuyla yandı, hepsi de susup kaldı.
hali → hâli
malını mülkünü → doğru yazılmış.
Mısır’ı → doğru yazılmış.
burada → doğru yazılmış.
yurduma → doğru yazılmış.
değişecektir → doğru yazılmış.
kazanamasam da → doğru yazılmış.
kulak vermedi → doğru yazılmış.
Cafer Gazi’nin İlk Hikâyesi adlı metinden alınmış aşağıdaki parçada geçen noktalama işaretlerini tespit ederek bu işaretlerin hangi amaçla kullanıldığını ve metnin anlamına katkısını belirtiniz.
— Ey ana! Nice ağlamayayım? Onlar ki benim atamın kılıcının artığını yerler, her birisi mal mülk sahibidir. Ben neden dururum? dedi.
Anası ağladı ve:
— Ciğer köşem! Senin atan İstanbul’dan haraç alırdı, onun kılıcının korkusundan Kayser tahtında oturamazdı. Şimdi hâlimize bak ki ne durumlara düştük, dedi ve ağladı.
Cafer:
— Hiç ağlama, ben atamın mansıbını isteyeceğim ve alacağım. Allah’a şükürler olsun ki ilimlere vâkıf oldum ve silahşorlukta da benzerim yoktur, dedi.
Anası:
— Ciğer köşem! Gel vazgeç. Abdüsselam zengin ve kabile reisidir. Emir Ömer’le aynı kabiledendir. Teklifini kabul etmezler ve araya düşmanlık girer. Körlerin yardımcısı Allah’tır, dedi.
Sabah oldu, Cafer abdest alıp mescide geldi. Namaz kıldıktan sonra hazır bulunan Emirlere Cafer şöyle seslendi:
— Ya Emir Ömer! Müsaade ederseniz bir konuyu dile getireceğim, dedi.
Uzun Çizgi (konuşma çizgisi) : Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir.
Ünlem: Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur.
Soru işareti: Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna konur.
İki nokta: Karşılıklı konuşmalarda , konuşan kişiyi belirten sözlerden sonra konur.
Virgül: Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime, kelime gruplarının arasına ve sıralı cümleleri ayırmak için konur.
Kesme işareti: Özel adlara getirilen, iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır.