Metni Anlama ve Çözümleme
1. Sefiller adlı metinden alınan “Omzunda çantası, elinde bastonu, gözlerinde sert, yürekli, yorgun, haşin bir ifade vardı. Şöminenin ışığında iğrenç, kasvetli görünüyordu.” cümlesindeki altı çizili kelimenin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahmininizin doğruluğunu kaynaklardan yararlanarak kontrol ediniz.
– Tahminim: Karamsar
– Sözlük anlamı: İç sıkıntısı veren
2. Sefiller adlı metnin tema ve konusunu belirleyiniz.
Tema: Yoksulluk, adaletsizlik, insandaki değişim
Konu: On dokuz yıl mahkûm hayatı yaşayan Jean Valjean’ın hapis cezası bittikten sonra yaşadıkları, insani duygularını yeniden kazanıp iyi bir insan olması, o dönem Fransa’sının sosyal ve siyasi yapısı, yoksulluk, adaletsizlik gibi konulardır.
3. Metindeki temel çatışmayı ve bu çatışmaya bağlı diğer çatışmaları belirleyiniz.
Cevap: Metinde temel çatışma Jean Valjean ile Javert arasındaki çatışmadır. Bu çatışma suç-ceza çatışması olarak ifade edilebilir. Aslında Jean Valjean kötü birisi değildir, Javert de işini yapmaya çalışan, düzenin savunucusu birisidir.
– Bunun dışında adalet-adaletsizlik, yoksulluk-çaresizlik gibi çatışmalar vardır.
5. Metinde yararlanılan anlatım biçim ve tekniklerini tespit ederek bunların metindeki işlevlerini belirleyiniz.
Cevap: Metin bir romandan yani olay çevresinde gelişen bir metinden alındığı için öncelikle öyküleyici anlatım ve bunun yanında da betimleyici anlatım kullanılmıştır. Bu anlatım türleri olay anlatımına ve varlıkları zihinde canlandırmaya yardımcı olur.
6. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.
Cevap: Metinde yer yer ayrıntılı betimlemeler yer alır. Olay anlatımının yanında diyaloglara yer verilerek gösterme tekniğinden yararlanılmıştır. Birinci ve üçüncü kişili anlatım bir arada kullanılmıştır. Anlatıcı yer yer araya girip açıklama yapmıştır. Buna örnek olarak “Daha önce iki kadının ne kadar itaatkâr olduklarını belirtmiştik.” cümlesi örnek olarak verilebilir.
7. Romanın kahramanı Jean Valjean’ın piskoposun kendisine yaptığı iyiliğe, onun değerli eşyalarını çalarak karşılık vermesinin nedenleriyle ilgili düşüncelerinizi belirtiniz.
Cevap: Jean Valjean çok uzun süre hapis hayatı yaşamış , bu süreçte çok acılar çekmiş ve bazı insani değerlerini kaybetmiştir. Bundan dolayı kendisine yapılan iyiliğe bu şekilde karşılık vermiş olabilir.
8. Jean Valjean’ın kişiliğinin bütünüyle değişmesini sağlayan olayla verilmek istenen ileti ne olabilir? Açıklayınız.
Cevap: Burada insanlara her şeye rağmen bir şans daha verilebilir, iletisi verilmek istenmiş olabilir.
1. Etkinlik
a. Sefiller adlı metinde kişilerin fiziksel ve psikolojik özelliklerini belirleyiniz.
– Jean Valjean: Uzun mahkûmluk dönemi Jean Valjean’a insani duygularını unutturmuştur. Kendisine yapılan iyiliğe kötülükle karşılık vermiş ama daha sonra insani duygularını yeniden kazanmıştır. Hapisten yeni çıktığı için bakımsız, sefil bir haldedir.
– Rahip: Rahip çok iyi ve affedici bir insandır. Kendisine yapılan kötülüğe bile iyilikle karşılık verir. Rahibin fiziksel özellikleriyle ilgili bir detay metinde yer almamaktadır.
– Madam Magloire: Rahibin her dediğini yerine getiren birisidir.
– Javert: Sürekli Jean Valjean’ın peşindedir. Onu yakalamaya çalışmaktadır. Ama Jean Valjean’ın ona yaptığı iyiliğe kayıtsız kalmamıştır. Tam bir görev adamıdır ve bundan dolayı intihar eder.
– Metinde yer alan diğer kişilerin fiziksel ve psikolojik özelliklerine değinilmemiştir.
b. Belirlediğiniz özelliklerin olay akışını etkileyip etkilemediğini tartışınız.
Cevap: Bu özellikler olayların akışında ana belirleyiciler olmuştur. Rahibin her şeye rağmen iyi kalması, Jean Valjean’ın yaşadığı değişim, Javert’in görevini yapma isteği ve sonrasında yaşadığı değişim olayların akışında belirleyici özelliktedir.
2. Etkinlik
a. Sefiller adlı metindeki manevi ve evrensel değerleri belirleyiniz.
Cevap: Rahibin iyi bir insan olması, affediciliği manevi değerlerdendir. Yine Jean Valjean’ın da sonra iyi bir insan hâline gelmesi, Javert’e yaptığı iyilik ve Javert’in bunu karşılıksız bırakmaması manevi değerlerdendir. İnsanların suçlu olarak bilinen birine yaklaşımları her insanın içine girebileceği bir ruh hâlidir ve evrensel bir ögedir. Bir polis müfettişinin bir suçluyu yakalamaya çalışması da evrensel nitelik taşır çünkü bu, onun işidir.
b. Sefiller adlı romanın yazıldığı dönemin edebî, siyasi, toplumsal ve kültürel şartlarının esere etkileri hakkında bir araştırma yapınız.
Cevap: Roman, Fransız İhtilali öncesi ve sonrası dönemde geçmektedir. Hugo, romanını sosyal ve toplumsal gerçeklerle besler; uzak ve yakın tarih, insanın toplum içindeki yeri ve konumu, sınıf farklılıkları, iç çatışmalar, gibi pek çok konuyu ele alır. Victor Hugo, bu konuları idealize edilenle mevcut olan arasındaki çatışmalar üzerinden yansıtır.
c. Araştırmanızda elde ettiğiniz bilgileri sınıfta paylaşınız.
Cevap: : Bu yazdıklarımızı sınıfta paylaşabilirsiniz.
3. Etkinlik
Klasisizm: XVI. yüzyılın sonlarında Fransa’da monarşinin güçlenmesiyle ortaya çıkmış bir edebî akımdır.
Eski Yunan ve Latin edebiyatlarını örnek alan klasisizmde sanattaki kural ve ilkelere sıkı sıkıya bağlılık esastır. Bu akımda akla, sağduyuya ve ahlak ilkelerine büyük önem verilir. Kişisel duygu ve eğilimler değil insanın değişmeyen özellikleri yansıtılır. Konular tarihten ve mitolojiden alınır. Kahramanlar soylulardan seçilir. Dil ve anlatımda mükemmellik amaçlanır; açıklık, yalınlık, duruluk önemsenir. Kaba ve çirkin sözlere yer verilmez. Sanatçı eserde kişiliğini gizler.
Klasisizm akımında en çok tiyatro (trajedi ve komedi), şiir ve fabl türlerinde eserler verilmiştir. Fransız edebiyatından Boileau (Bualo), Corneille (Korney), Racine (Rasin), Moliere (Molyer), La Fontaine (La Fonten), Fenelon (Fenelon), Madam de la Fayette (Madam dö la Fayet) bu akımın başlıca temsilcile- rindendir. Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa ise Türk edebiyatında klasisizmden etkilenmiş sanatçılardandır.
Romantizm: Orta Çağ monarşisinin sanat anlayışını temsil eden klasisizme tepki olarak XVIII. yüzyılın ikinci yarısında doğmuş bir edebî akımdır.
Romantizmde duygulara; din, tabiat ve tarihe önem verilir. Konular genellikle günlük hayattan ve millî tarihten alınır. İyi-kötü karşıtlığından yararlanılır. Kişiler toplumun her kesiminden seçilebilir. Kişiler doğal ve toplumsal çevrelerinden soyutlanmadan ele alınır. Bu nedenle sosyal çevre ve doğa betimlemelerine sıkça başvurulur. Sanatta toplumsal fayda gözetilir. Ahlaki ve toplumsal idealler vurgulanır. Duygulu, şairane bir üslup kullanılır. Bu akıma bağlı sanatçılar eserlerinde duygu ve düşüncelerini gizlemez.
Romantizm akımında daha çok şiir, tiyatro, roman gibi türlerde eser verilmiştir. Fransız edebiyatından Victor Hugo, Lamartine (Lamartin); Alman edebiyatından Goethe, Schiller (Şiller); Rus edebiyatından Puşkin bu akımın dünya edebiyatındaki başlıca temsilcilerindendir. Romantizmin Türk edebiyatındaki önde gelen temsilcileri ise Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi ve Abdülhak Hamit Tarhan’dır.
a. Yukarıda verilen bilgilerden hareketle klasisizm ve romantizm akımlarını karşılaştırınız.
Bu iki akımı kısaca şu şekilde karşılaştırabiliriz:
- Klasisizmde akıl ve sağduyuya önem verilir, duygular ihmal edilir; romantizmde ise duygu ve hayallere önem verilir.
- Klasisizm kuralcı bir edebiyattır, romantizm klasisizmin kurallarını yıkmıştır.
- Klasisizmde konular tarih mitolojiden, romantizmde ise tarih ve günlük hayattan alınır.
- Klasisizmde kahramanlar soylu kişilerdir, romantizmde ise sıradan kişilerdir.
- Klasisizmde sanatçı kişiliğini gizler, romantizmde ise gizlemez.
- Klasisizmde dil ve üslupta mükemmellik amaçlanır, romantizmde ise daha özensiz bir dil ve üslup söz konusudur.
b. Romantizm akımının sanat anlayışının Sefiller adlı metne etkilerini değerlendiriniz.
Madde madde değerlendirecek olursak:
- Romantizm duygulara önem veren bir akımdır. Sefiller romanında da duygular yoğun bir şekilde verilir.
- Romantizmde iyiler çok iyi kötüler çok kötüdür, Sefiller romanında da rahip her şeye rağmen iyidir, Jean Valjean ise onun iyiliğine kötülükle karşılık vermiştir.
- Romantizmde din önemlidir, romanda da bu durum rahip aracılığıyla verilmiştir.
- Romantizmde yazar, romanda zaman zaman kişiliğini hissettirir; bu durum Sefiller romanında da kendisini gösterir.