Soru : 10 Kasım günün anlam ve önemi konuşma metni örnekleri
10 KASIM ÖĞRETMEN KONUŞMASI (I)
Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,
Sayın veliler,
Sevgili Öğrenciler;
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün, aramızdan ayrılışının 85. yıldönümü.
Atatürk'ün ölümsüzlüğe uğurlandığı günün yıldönümünde herkese düşen en büyük görev; "Atatürk`ü ve en büyük eseri Cumhuriyet`i anlamak, Cumhuriyet`in değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemek, Türkiye`yi aydınlık yarınlara taşımaktır"
Dünyanın en seçkin ve en saygın lideri şöyle diyordu,
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her kösesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ideal için uğrasan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yasaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Mensubu olduğu Türk Milleti'ni sonsuz bir aşkla seven Mustafa Kemal Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini ona adamıştır. Onun "Ben, gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canimi vereceğim" sözü, milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir.
Bugün burada bu daracık zamanda Atatürk'ü anlatmanın imkânı yoktur elbette. Şurası bir gerçektir ki hakkında binlerce kitap yazılan; sayısız araştırmalara, makalelere konu olan Atatürk'ü ve onun muazzam kişiliğini bütün yönleriyle anlatamayız. Atatürk'ü anlatmak zor ve uzmanlık isteyen bir iştir; çünkü o yeryüzüne bir insan olarak gelmiş, bir cihan olarak gitmiştir
Hiçbir kimse bu muzaffer general, bu yılmaz devrimci, bu kahraman insan, bu halkçı lider kadar kendi ulusunun kalbine yakın olamamıştır.
Sevgili öğrenciler, ulusumuzun geleceğinin sizlerin elinde olacağını bilen Atatürk, "Gençler! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak sizlersiniz." demişti. Öyleyse sizler Atatürk gibi yüce bir varlığın önderliğinde yetişen ve bugünlere kavuşan mutlu bir ulusun çocuklarısınız. Işığınızı, inancınızı ve gücünüzü Atatürk'ten almaktasınız.
Bize bıraktığı ışık yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir. Bu ışık sadece yolumuzu değil, içimizi de ısıtıp aydınlatmaktadır.
Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor ve hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
10 KASIM ÖĞRETMEN KONUŞMASI (II)
Sayın Okul Müdürüm, Değerli Öğretmen arkadaşlarım, Sayın misafirler, Sevgili Öğrenciler
Bugün 10 Kasım...
Bugün hüzünlüyüz...
Bugünün anlamı bir başka bizim için...
Tarih 10 Kasım 1938, Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün aramızdan ayrılışının 85. Yıldönümü.
Çocukluğumda tanıdım, başarılı bir öğrenciydi, azimliydi, emsallerinden farklıydı.
Gençliğimde örnekti, bir millete olduğu gibi bizlere de, liderdi.
Şimdilerde ise Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ne kadar büyük insan olduğunu daha iyi anlıyor ve onu öğrencilerime tanıtıp anlatabilmenin önemini çok daha iyi anlıyorum.
İyi günlerimizde unuttuğumuz, zor ve sıkıntılı günlerimizde ise fikirlerinin ilaç, kendisinin birleştirici rolüne sarıldığımız bir Lider.
Birkaç özelliğinden bahsedeceğim...
O, gittiği her vilayette, ilk ziyaretini okullara yaparak öğrencilere ve öğretmenlere verdiği değeri göstermiştir.
O, bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın sorunlarını dinlerken içten ve sıradan bir insan gibiydi.
O, Toroslarda keçisini otlatan bir Yörük için özgürlük sembolü.
O, Hindistan'dan Afrika'ya kadar olan milletler için bağımsızlık sembolü.
Hindistan Parlamento Heyet Başkanı şöyle söyler:
Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi.
O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz.
Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.
Kıymet bilmek, onu anlamak, yolunda gitmek zor değil.
Sevgili öğrencilerim,
Siz kendiniz tanıyın, kendiniz araştırın, kendiniz örnek alın.
Türk Milletini ayağa kaldıran, kimlik kazandıran, hem milliyetçi hem de halkçı olan bu kahramanı daha iyi anlayın.
Sevgili öğrencilerim,
Hepiniz bir Atatürk olabilirsiniz, ne olur onun gibi okuyun, onun gibi çalışın, onun gibi milletiniz için çalışın.
Tarih onu hep hatırlayacak, Trablus'tan Balkanlara, Çanakkale'den Suriye ve Filistin'e, Sakarya'dan Kocatepe'ye. Silinmez izlerin silinemez.
Ey liderim, ey önderim, ey gururum...
Seni seviyorum ve seviyoruz, seni özlüyorum ve özlüyoruz.
Şunu bil ki, bu milletin evlatları seni tanıdıkça kendilerinde kuvvet bulacaklar.
Ve; "En Büyük eserim dediğin Türkiye Cumhuriyetini" sonsuza değin yaşatacaklar.
Bu duygu ve dileklerimle konuşmaya son veriyor ve diyorum ki
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Ruhun Şad olsun, Mekanın Cennet Olsun.