Z harfi ile başlayan deyimler ve anlamları

Z harfi ile başlayan deyimler ve anlamları
Z harfi ile başlayan deyimler, deyimlerin anlamları ve örnek cümleler hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

Zahmet çekmek : Sıkıntıya, zorluğa katlanmak, Zahmete girmek: Biri için yorgunluğa, sıkıntıya fcatfatimak.
Zahmele sokmak (birini) : Ona kendisi, işi için yorgunluk ¦yarmak,
masraf eftifmek.
Zamana bırakmak (bir şeyi): Bir şeyin daha iyi olabilmesi için uy-
gun durum ve koşulların oluşmasın! beklemek
Zamana uymak: Genel olarak yaşayışını içinde bulunulan zamanın gereklerine uydurmak;
Zamane çocuğu: Yaşanılan zamanın gereklerine uygun davranan genç, çocuk
Zaman kazanmak: bk Vakit kazanmak.
Zaman Öldürmek: bk. Vakit öldürmek.
Zaman zaman : Belli olmayan zamanlarda, ara sıra, kimi zaman.
Zam gelmek (bir şeye) : -1. Bir malın satış fiyatı artmak. -2. Bir mad denin satış fiyatı artmak
Zam görmek: -1. Ücreti, maaşı artmak. -2. Bir maddenin satış fiyatı
artmak
Zapturapta (zapturapt altına) almak fbir şeyi): Düzenli olmasını “sağlamak.
Zarara sokmak (birini): Onun zarar görmesine yol açmak
Zarar görmek: Kötü bir durumla karşılaşmak
Zararı dokunmak (birine): Kötü duruma gelmesinde etkisi olmak.
Zararı yok : “Önemli değil” anlamında rahatlama (rahatlatma) sözü.

Zararlı çıkmak: Bir işin sonunda zarara uğradığı anlaşılmak
Zart zurt etmek : Kaba kuvvet gösterisinde bulunmak (Kar. Yüksek ten atmak, ileri geri konuşmak.)
Zar zor, (zor zar): -1. Güçlükle, zorla, kıt kanaat. -2. İstemeyerek
Zayıf düşmek : -1. Zayıflamak, cılızlaşmak -2. Gücünü yitirmek, güç-süzleşmek
Zayiat vermek : Kayba uğramak, zarar ziyan görmek
Zehaba kapılmak (zehabına kapılmak) : Sanmak, zannetmek, gibi düşünmek.
Zehir gibi: -1. Çok aa (yiyecek, içecek). -2, Çok soğuk (hava). -3. Us ta, becerikli (kimse). -4. Çak üstün.
Zehir zemberek: Çok az (söz).
Zeytinyağı gibi üste çıkmak: Kurnazlıkla, suçlu durumda bile olsa kendini haklı çıkarmak
Zıddına gitmek (bir şey, birinin): O şey onun sinirini bozmak, onu si nirlendirmek
Zılgıt çekmek (vermek) (birine): Onu paylamak, azarlamak Zılgıt yemek: Azar işitmek Zırıltı çıkarmak: Anlaşmazlık, kavga çıkarmak
Zırnık (bile) vermemek (koklatmamak): En küçük, en kötü şeyi dahi
vermemek esirgemek

Zıt gitmek (biriyle): Ona karşı sürekli olarak ters davranmak
Zıvanadan çıkmak: -1. Çok kızmak, sinirlenmek -2. Taşkın davranış larda bulunmak. Zifir gibi: Çok karanlık
Zifiri karanlık: Göz gözü görmez biçimde (gece), çok karanlık
Zift yesin (ziftin pekini yesin) : Sinirlenmiş birine, sinirlenmesinin ne deni olan kişi için ne yemek yiyeceği sorulduğunda hakaret sözü ola rak söylenir.
Zihin açmak : Zihni daha iyi çalışır duruma getirmek
Zihin karışıklığı (bulanıklığı): Düşünceler arasında ilişki kopukluğu.
Zihin yormak (bir şeye) : Bir konu üzerinde ayrıntılarına inerek dur mak.
Zihni karışmak : Ne yapacağını bilememek
Zihnini dağıtmak (bir şey, biri) : O, gerektiği biçimde düşünmesini engelle m ak.
Zihnini kurcalamak: Bir konu ya da sorun insanın kafasını meşgul et mek; aklını kurcalamak.
Zihni takılmak (bir şeye): Onu sık sık düşünmek, aklından birtütlü çıkaramamak; aklı takılmak, kafası takılmak.
Zilsiz oynamak (zil takıp oynamak) : Çok sevindiğini belli etmek.
Zilzurna Sarhoş : İyice, çok sarhoş..
Zimmetine geçirmek (bîr şeyi kendi) : Emanet edilen parayı, malı kendinin saymak, kendine mal etmek.
Zindan etmek (birine bir yeri) : Bir yeri yaşanması zor, zevk alınmaz duruma getirmek.

Zindan kesilmek (bir yer): -1. Işıksız, çok karanlık duruma gelmek. -2. Sıkıa, yaşanmaz duruma gelmek.
Ziyade olsun: -1. Yemek yemekte olanlara ya da yemeğe buyur edenlere söylenen bir nezaket sözü . -2. Ev sahibinin boş kahve fin canlarını alırken söylediği “afiyet olsun’ sözüne karşılık misafirin söy lediği nezaket sözü.
Ziyafet çekmek (vermek) (birine): -1. Konuklan yemek sunarak ağır lamak. -2. En iyi biçimde üstesinden gelmek, başarmak, sergilemek.
Ziyanı yok : “Önemli değil, önemi yok.” anlamında.
Ziyan zebil olmak: -1. Bir şey işe yaramaz duruma gelmek. -2. Bir kimse yaşamında pek başarılı olamamak, mutsuz, başarısız1 olmak.
Zokayı yutmak: Aldatılmak.
Zom olmak : Çok sarhoş olmak.
Zor bela : Güçlükle. -
Zora koşmak : -1. Bir işin yapılmasında zorluk çıkarmak -2. Yapılma sı olanaksız bir şey istemek.
Zorluk çıkarmak: Bir şeyin yapılmasına engel olmak için sorun yarat mak; güçlük çıkarmak, müşkülat çıkarmak.
Zoruna.gitmek: Bir davranış onuruna dokunmak. (Kars. Ağırına git mek, gücüne gitmek.)
Zorun ne? : “Niçin kendini bir şeyi yapmaya zorluyorsun ya da birini bir şeyi yapması için niçin sürekli olarak sıkıştırıyorsunuz?” anlamın da.
Zoru olmak: Bir derdi, sıkıntısı, kendisini zorlayan durumu olmak.
Zoru zoruna: Zorlukla, büyük zorluk ve sıkıntı çekerek.
Zor zar : bk. Zar zor.
Zula etmek: Aşırmak, çatmak.
Zulaya atmak (bir şeyi): Onu gizlemek, saklamak. ‘
Zurnacının karşısında Limon yemek: Bir kimsenin dikkatini dağıtacak, işine engel olacak davranışlarda bulunmak.’
Zurna gibi: Dapdaracık, boru gibi (pantolon).
Zurna gibi olmak: Çok sarhoş olmak.
Zurnanın son deliği: Saygınlığı olmayan, önemsiz bir mevkide bulu nan kimse için söylenir.
Zurnanın zırt dediği yer: Yapilagelen bir işin en can aha, en duyarlınoktası.
Züğürt tesellisi: Pek fazla başarılı olmayan, elde etmek istediklerine kavuşamayan bir kimsenin azla yetinmekten mutluluk duyduğunu ifa de ederek kendini avutması

66
5
160
4
6
6
8
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.
1 Yorum