Ömer Seyfettin hikayelerinden seçmeler konusu, özeti ve türleri

Ömer Seyfettin hikayelerinden seçmeler konusu, özeti ve türleri
Ömer Seyfettin – Hikayelerden Seçmeler kitap özeti ile tahlili sayfamızda. 100 Temel eserlerden Ömer Seyfettin – Hikayelerden Seçmeler özet kısaca kahraman tahlili kişilik özellikleri kısa olacak şekilde hazırladık.

Ömer Seyfettin – Hikayelerden Seçmeler Kitap Özeti ve Kahramanları

Kütük

Arslan Bey mert bir asker olarak ömrünü savaş meydanlarında geçirmiştir. Muhasara altına alınması gereken bir düşman kalesine sefer düzenlemek için yanına en sağlam askerlerini alarak yola koyulmuştur. Kaleyi ihata eden burçlar çok yüksektir. Fakat kalenin de bir kişinin kılına bile zarar gelmeden alınması gerekir.

Arslan Bey, keskin zekasının yardımıyla koca ağaç kütüklerini siyaha boyayarak herkesten sır gibi saklamayı başardığı bir plan kurar. Tercüman vasıtasıyla kalenin içine haber gönderir. Tercüman iki büyük gülleye sahip olduklarını ve kaleyi tuz buz edeceklerini söyler.

Kale muhafızları ve sahipleri korkar ve teslim olurlar. Arslan Bey, kütükleri göz korkutmak için siyaha boyatmıştır. Böylece meşhur kaleyi muhasara edip düşman zulmünden kurtararak hakimiyeti altına almıştır.

Kahramanlar:

Arslan Bey: Zeki ve mert bir komutandır.

Acıklı Bir Hikaye

Soğuk kış günlerinin birinde bütün göller donmuş, toprak metrelerce karla kaplanmıştır. Ortada hiçbir canlı izine rastlanmazken tepede bir ağacın kavuğunda açlıktan donmak üzere olan bir serçe yemek bulmak için kara kara düşünmektedir. Birileri dışarı çıksa da yemek kırıntıları bıraksa diye içlenmektedir.

Tam bu sırada atlı biri geçer. At taze gübre bırakır. Serçe can havliyle gübreye doğru uçar ve gübre arasındaki buğdayları ayırarak kursağına doldurur. Mutluluktan havaya uçar. Bir yere konar ve güzelce ötemeye başlar. Bu sırada bir çocuk çıkar ve serçeyi vurarak öldürür.

Kahramanlar:

Serçe: Cılız ve aç bir serçe olarak hayatına devam etmeye çalışır.

"Başını Vermeyen Şehit" Öyküsünün İncelemesi

Konusu: Osmanlı Devleti zamanında savaşta başı gövdesinden ayrılarak şehit düşen derviş “Deli Mehmet”in sonradan dilden dile dolaşan destansı hikayesi…

Özet: Ömer Seyfettin’in tarihi bir hikayesi olan Başını Vermeyen Şehit’te yüz on kişilik Osmanlı mücahit gücünün savunduğu Grijgal Kalesi (1555 yıllarında) bini aşkın düşmanın saldırısına uğramıştır.Bu savaşta Deli Mehmet isimli bir derviş şehit düşmüş ve başı düşman tarafından bedeninden ayrılmıştır.Bunu gören yakın arkadaşı Deli Hüsrev “Canını verdin,başını verme!” diye bağırınca kesik başlı beden yerinden fırlamış ve kendi kellesini götüren atlı şövalyenin arkasından gidip başını almıştır.İşte bu olağanüstü olay buna şahit olan Grijgal kadısı Kuru Mehmet tarafından destansı bir hikayeyle anlatılmıştır. Yaşanmış gerçeği anlatan bu destanın yüz beyit kadarı da Peçevî Tarihi’nde yer almıştır. Usta hikâyeci Ömer Seyfettin ise (ö.1920) bu tarihî hadiseyi Peçevî’den alarak “Başını Vermeyen Şehit” adıyla on beş sayfalık güzel bir hikâye şekline çevirmiştir.

Kişiler ve Özellikleri:

Kuru Kadı: Öykünün başkahramanıdır.İncecik boyunlu,,çıkık alınlı,iri kafalı,esmer zayıf yüzlü,gayet titiz,gayet sert ve sinirli biridir.

Deli Mehmet ve Deli Hüsrev: Öykünün diğer önemli iki kişisidirler.Deli Mehmet alabıyık,geniş beyaz çehreli,gök gözlüdür. Öyküde bu iki kişi şöyle betimlenir:Bunların ikisine de deli derlerdi. Deli Mehmet, Deli Hüsrev…

Serhat muharebesinde hayale sığmayacak yararlılıklarıyla masal kahramanı gibi inanılmaz bir şöhret kazanan bu iki deli hiçbir nizama, hiçbir zapt u rapta girmeyen dünya şerefinde gözleri olmayan Anadolu dervişlerindendi. Her zaferden sonra kumandanları onlara rütbe hil’at, murassa kılıç gibi şeyler vermeye kalkınca, gülerler; “istemeyiz! Fani vücuda kefen gerektir. Hil’at nadanları sevindirir…”derler, Hak uğrundaki gayretine ücret, mükâfat, sabaş kabul etmezlerdi. Harp onların bayramıydı. Tüfekler, oklar atılmağa… toplar gürlemeğe… kılıçlar, kalkanlar şakırdamaya başladı mı hemen coşarlar, kendilerinden geçerler… naralar savurarak düşman saflarına saldırırlar…alevi gözlerle takip edilmeyen canlı bir yıldırım olup tutuşurlardı.”

Öykünün diğer kişileri:

  • Toygun Paşa,
  • Ahmet Bey: Palankanın (küçük kale) kumandanı
  • Çavuş,
  • ihtiyar topçu
  • Zigetvar kumandanı Karaçin
  • Düşman askerleri (şövalyeler)

Mekan: Grijgal palankası (küçük kale), Zigetvar Kalesi

170
90
195
157
160
208
821
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan, isimsiz ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Eğitim Sistem yapılan yorumlardan sorumlu değildir.